Deniz Kızı 🌊 /Düzenleniyor

Çıkar

Düzenlenmiştir.

Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi yorum olarak yapmayı unutmayın.

İyi okumalar.😈

Aura olduğu ortamda sıkıntıdan patlamak üzereydi. Bonnie'nin ısrarları yüzünden onlarla beraber Mystic grill'e gelmişti.

Caroline, Bonnie ve Aura ön masalarında oturmuş sohbet eden Elena ve Stefan'ı izliyorlardı.

Aura iç çekerek "Elena çocuk değil neden onu izliyoruz?" Caroline gözlerini devirip "Daha yeni ailesini kaybetti, burada durarak ona destek olmalıyız."

Aura gözlüğünü düzelterek "İzleyerek mi ona destek oluyoruz. Stefan'a baksan izlediğimiz için ne kadar rahatsız duruyor."

Stefan arada onlara kaçamak bakışlar atıyordu. Caroline "Kapa çeneni Aura!" Sinirle konuştu.

Aura kaşlarını havaya kaldırıp "Ağzımı açma benim!" Caroline sinirle "Açarsan ne olacak?!"

Bonnie ikisinin sesi yükselmeye başlayınca telaşla gözlerini büyüterek "Kızlar sakin olun!"

Aura sinirle ayağa kalkıp "Senin amacın Elena'yı korumak değil!" Caroline öfkeyle "Neymiş benim amacım?"

Aura alayla ona gülerek "Elena ve Matt ayrılmasının üzerine bir hafta geçmeden Matt ile öpüşen ben değilim!"

Caroline öfkeden kızaran yüzüyle sinirle ayağa kalkıp koşarak oradan çıktı. Herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu.

Bonnie iç çekerek "Biliyorum açık sözlü birisin ama bunu söylemen çizgiyi aşıyor."

Aura gözlerini devirip "Tatlım benim ben böyleyim!" Geri yerine oturup kolasından büyük bir yudum aldı.

Bonnie onun yanından kalkıp Caroline'nin peşinden gitti. Elena ve Stefan ise yükselen seslerden rahatsız oldukları için çoktan gitmişti.

Aura sinirle gözlüğünü çıkarıp cebinde ki mendille camlarını silmeye başladı. "Kimin eli kimin cebinde olduğu belli değil ama ben bunu dile getirince suçlu oluyorum!" Kendi kendine konuşuyordu.

Damon elinde ki birayla yanına oturduğunda kaşlarını havaya kaldırıp gözlüğünü geri takarak "Bayım ben reşit değilim lütfen başka birine sırnaşın."

Damon ellerini havaya kaldırıp "Korkma amacım sana sarkıntılık etmek değil." Aura gözlerini kısarak "Beni kaçırıp, gelinlik giydirip otuz yedi yerimden bıcakladıktan sonra kanımı emin köprü altına mı atıcaksın?"

Damon şaşkınlıkla ona bakarak "Neden bıçakladıktan sonra kanını emiyorum?" Aura gülerek "Tek takıldığın nokta o mu?"

Damon onu korkutmak için ciddi bir yüz ifadesiyle "Gelinlik giydirdikten sonra kanını emsem olmuyor mu?"

Aura hızlıca ayağa kalkıp bağırarak "İmdat tecavüz ediy-" Damon gülerek onun ağzını kapatıp dibine oturttu.

"Şaka yaptım, sakin ol!" Ellerini ağzından geri çekti. Aura ondan uzaklaşarak "Ne istiyorsun?"

Damon gülümseyerek "Arkadaş olalım mı?" Aura tekrardan gözlerini kısarak onu süzdü. Ondan istediği bir şey olduğunu hissetmişti.

Ne istediğini öğrenmek için hiç bozuntuya vermeden alayla gülerek "Bana asla sarkıntılık etmeyeceksen olur."

Damon kahkaha atarak sonradan pişman olacağını bilmediği bir söz verdi.

"Söz veriyorum asla sana romantik hissler beslemeyeceğim."

Aura gülümseyerek "Aura." Elini uzattı. Damon elini sıkarak "Damon, Stefan'ın abisiyim."

Aura onu dün geceden hatırlayarak "Dün önüme çıkan sapığımsı adam sen miydin?"

Damon gülerek onu başıyla onayladı. Aura telefonunu cebinden çıkarıp  saate bakarak "Çok geç oldu eve gitmem gerek, görüşürüz."

Damon hızlıca elinden telefonu alıp numarasını yazıp kendini aradı. Aura kaşlarını havaya kaldırarak onu izliyordu.

Ayağa kalkıp Aura'nın bileğinden tutup "Saat geç oldu seni arabamla eve bırakayım."

Damon, Stefan'ı sinir etmek için Elena'ya yakınlaşmak istiyordu. Elena'ya yakınlaşmak içinde Aura'yı kullanmayı düşünüyordu.

Bilmediği tek şey Aura'nın kolay kolay Elena ile konuşmuyordu.

Onu evinin önüne arabayla bıraktı. Aura'nın gözlerinin içine bakıp, onu etkisi altına almaya çalısarak "Elena hakkında duyduğun en ufak bilgiyi bana söyleyeceksin. Olabildiğince onunla yakın ol."

Aura ifadesiz bir şekilde onun gözlerinin içine baktı. Damon gülerek "Şimdi gidebilirsin." Eğilip onun kapısını açtı.

Aura gözlüğünü çıkarıp cebine koydu. Sinirden koyu yeşili gozlerinden alev çıkıyordu.

Siyah gömleğinin yakasından tutup hızlıca kendine çekti. Damon şaşkınlıktan büyümüş gözleriyle ona baka kaldı.

Damon'ın burnuna kafa attıp onu geriye itti. Damon'ın burnundan gelen kemik kırılma sesiyle gülümseyerek "İbne utanmıyor musun?!"

Damon acıyla kıvranırken kan akan burnunu tuttu. Aura hızlıca arabadan inip eve doğru koştu.

Damon hızlıca iyileşen burnuyla derin bir nefes alarak "Onu nasıl etkim altına alamadım?" Kuruyan kanı arabanın içerisinde ki ıslak mendille silip arabasıyla Aura'nın evinden uzaklaştı.

"Bu iş düşündüğümden eğlenceli olacak." Kendi kendine gülerek konuştu.

~Devam edecek~