Ve Ben Cezamı Ödüle Dönüştürdüm - FİNAL

68 5 0
                                    

Zihnimin en derinine kazıdım, bir daha yaşanmayacak olan o geceyi.

Sabah göz kapaklarımı zar zor kaldırdım. Her parçam sızlıyordu. Sağıma döndüğümde Yixing hâlâ uyuyordu. Onun yanında bana melek denmesi uygun olmazdı. Uyurken bile fazla cesur duruyordu ancak içindeki şapşalı bildiğimden güzelliğini görmem daha da kolaylaşıyordu.

Onu uyandırmadan yatakta yavaşça döndüm ve ayaklarımı sarkıttım. Her yaptığım hareketin ardından birkaç saniye beklemem gerekiyordu. Bedenim kendini taşıyamıyordu. Ayağa kalktığımda yatağın yanına çökmek zorunda kaldım. Başım fena haldeydi. Akşamdan kalma falanda değildim. Yixing'i uyandırmamak için sürünerek lavaboya gitmek zorunda kaldım. Eğer ayağa kalksaydım kesinlikle bir şeyler devirirdim. Lavabonun kapısından tutarak ayağa kalktım ve yüzüme sertçe su çarpmaya başladım. Havluyla kurulandıktan sonra kafamı kaldırdım. "Aman Tanrım. Bu da ne?" Çığlık atmamak için zor duruyordum. Ne olmuştu bana? Saçlarım tamamen rengini kaybetmek üzereydi. Ve tenim. Ben hayalet değil bir melektim. Bu bir gecede nasıl bu kadar ilerlemişti?

Sanırım ağrılarım da dün gece yaşadıklarımızdan değil başıma gelen bu lanet hastalık sebebiyleydi. Kapıyı kilitleyip küvete sıcak su doldurmaya başladım. Hızlıca duş alıp yüzüme ağır bir kapatıcı sürdüm. Kıyafetlerimi giyip şapka taktım. Yixing'e bir not yazıp odadan çıktım. Luhan neredeydi bilmiyordum ve şu an onunla karşılaşmakta istemiyordum.

Kendimi dışarı atıp yürümeye başladım. Yürüdüm, sadece yürüdüm. Birisi sesleniyorum, bana değildir diye düşündüm. Ama yanılmışım. "Ya Baekhyun. Bir saattir sana sesleniyorum duymuyor musun?" Beni gördüğü zaman kaçacak ilk kişi şu an karşımda duruyordu. Yani Sehun. "Dalmışım kusura bakma. Bir şey mi oldu?" Elini ensesine attı. "Buradan geçiyordum ve seni gördüm. Pek iyi durmuyorsun. Yanına gelip bir sorayım dedim. Rahatsız olduysan-" Elimi omzuna koyup onu da bir banka sürüklemeye başladım. "Hayır sorun yok. Sanırım sonunda ikimiz normal olarak konuşabiliriz."  Banka oturup bir süre bekledik. "Dün, Luhanla sorununuzu hallettiniz mi?"

Gözündeki anlam veremediğim ifadeyle bana döndü. "Hallettik sayılır. Yani kafamda masayı parçalayacaktı az daha. Ama sorunu hallettik gibi. Yinede bilmiyorum. Ona ondan hoşlandığımı söyledim. Önce dondu kaldı sonra çıldırdı. Sonra da hiç konuşmadı.O çok garip biri. " Bana anlatacağını düşünmemiştim ama sonunda açılmıştı demekki.  "Ona açıldığına sevindim. İlk defa böyle bir durumla karşı karşıya kalmış olmalı. Ayrıca telefonda söylediklerin için sana çok kızgındı. Yoksa eminim söyleyecek bir şeyleri vardır."

"Bilemiyorum Baekhyun. Bir anlık sizden aldığım cesaretle söyledim. Yanlış mı yaptım doğru mu bilmiyorum. Zaten bana telefonda söylediklerim için sinirli olduğunu söyledikten sonra itiraf ettim. Umarım beni bir yerlere şikayet etmez."

Ufak bir kıkırtı kaçtı dudaklarımdan. Çok tatlılardı. "Seni şikayet edeceğini hiç sanmıyorum Sehun. Yoksa kendini de şikayet etmiş olur. Sana onun ne hissettiğini söyleyemem ama bildiğim tek şey onunda içinde bir şeylerin kıpırdadığı."

Gözlerindeki parıltı Sehun'un gerçekten Luhan'a karşı bir şeyler hissettiğine inandırdı beni.

Cidden güzel olan gülüşünün arasından konuştu. "Dün akşamki yemeğe beni çağıranın sen olduğunu öğrendim ve seninle konuşabilirim diye düşündüm. Bunu ilk sana anlattığım için Yixing beni öldürecek olsa bile iyiki seninle konuştum."

"Evet saçlarım yüzünden insanlar benden uzak durup arkadaş olmuyorlar, aslında çok iyi bir dinleyiciyimdir."

"Saçların demişken, sen bu aralar pek iyi görünmüyorsun Baek. Yixing deli gibi ne olduğunu merak ediyor ama sen geçiştiriyormuşsun. Neler oluyor?"

Yuanfen • BaekXing [bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin