Bölüm:1|Uyan Turta
*Uyan! Bak bu Diktatör size daha ne kadar turta yapacak.*İnsan nefes almadan yaşayamazdı. Bende Prenses'im olmadan yaşayamıyordum ya da yaşamak istemiyordum.Özellikle hep yalnız olan birine göre artık bu normaldi.Benim gibi...
Yalnızlık çoğu insanın korktuğu ama umursamadığı bir düşmandır. Tahmin dahi edemeyeceğiniz anda kalbinizi ruhunuzu esir alır. Aşk ise bazen canınızı yakacak, bazen can yaktıracağınız bir dosttu. Ummadığınız anda kalbinize öyle bir yük yükler ki...Hayatın boyunca çektiğin yalnızlıktan daha ağır gelir.
Fazlasıyla can yaktığımız bir ömrün en değerli yıllarına şahitlik eden evin içinde volta atıyordum. Kalbim heyecanla çarpıyordu. Yine klasik saçma sapan sebeplerle kavga edecektik. O günden sonra zaten hep böyle olmuştu.
Yaşananlar aşka inancımı köreltmişti. Gururumu kırmıştı... Bazen düşünüyorum. Birden gelip bana öyle bir sarılacak ki, herşeyi unutacağım. Sadece 'biz'i hatırlayacağım.Her zaman "Umut Var" diyen ben artık her şeyden vazgeçmiştim.
Kapının açılma sesi ile kalbim tekrardan parçalandı. Ama bir yanımda hala onu deli gibi sevdiğimi söylüyordu. Düşlediklerimden kaçsamda hissettiklerimden kaçamıyordum. Bu çok...kötü bir şey.
Allah kahretsin! O ağlamış mıydı? Niye? Endişelendiğimi belli etmemek için yavaş adımlarla yanına gittim.
Ama her adımda kendi kendime sorular soruyordum.
Birinci adım.
"Niye ağladı?"İkinci adım.
"Ben mi bir şey yaptım?"Üçüncü adım.
"Sabah konuştuklarımız için mi ağlıyor?"Dördüncü adım.
"Ama sadece..."Artık daha fazla kendime soru sormamak için hızlandım. Çantasını attı ve odaya gitti.
Ne oldu?
İçim parçalandı.
Ama ona acıyamazdım. Hızla eskiden beraber uyuduğumuz ama artık sadece ona ait olan odaya girdim. Aynı evde iki yabancı gibiydik.
"Niye ağlıyorsun? " sesim soğuk çıkmıştı. Kıpkırmızı olmuş gözlerini bana çevirdi.
"Sanane!" Birden ayağa kalkıp beni göğüslerimden itti.
"Sanane! Sananeeeee!" Zar zor bileklerinden tuttum.
"N'oluyor lan! Ne bu şiddet ne bu celâl!"
Kendini kollarımdan kurtardı. Yere çöküp hıçkırarak ağlamaya başladı. Bende yanına çöktüm.
Kolundan çekip göğsüme yasladım. Ağlaması daha da şiddetlenmişti. Artık meraktan içim içimi yiyordu.
"Şişş! Ağlama."
Yine yeniden ona teslim olmuştum. "O ölecek!" ağlaması hiç durmuyordu. Kim ö-ölüyordu?
"Kim ölüyor Selin!?"
"Bebeğimiz"O an dünya başıma yıkıldı.
Herkes,bir kereliğine bile olsa dünyanın durmasını istemiştir. Peki dünya durunca başınıza yıkılacağınızı biliyor muydunuz? Yalan söylemeyeceğim ben bilmiyordum.Nasıl ölürdü? Neden?
"Neden?"
Gözlerini kapattı ve konuştu. "Hastaymış. Eğer aldırmazsam..." tekrardan hıçkırmaya başladı. "...bende ölürmüşüm"
Bugün dünya başıma daha ne kadar yıkılacaktı.Onları kaybedemezdim.Onları bir kere kaybettim bir daha kaybedemem.Olmaz!
Ama bebekten vazgeçmek zorundayız. Selin, o bunu nasıl kaldırcak? Kendimden uzaklaştırdım ellerini omzuna koydum. Ağlaması durmuş ifadesizce bakıyordu.
"Selin!"
Omuzlarından sarsmaya başladım. Bir anda ne olduğunu anlamadan kollarıma yığıldı.
"Selin!"
Elimle yanaklarını avcumun içine aldım. Sarstım.
"Selin! Uyan Selin! Uyan" sonlara doğru sesim kısılmış ve titremişti. Hemen kucağıma alıp yatağa yatırdım. Gördüğümle şok oldum. Kanaması vardı.
Hemen koştum ve ambulansı aradım bir ara adresi yanlış verip sonradan düzelttim.
Hemen yanına oturdum elini tuttum. Alnını öptüm. Bir zamanlar sevgi ile okşadığım ama artık okşamaktan utanç duyduğum saçlarını okşadım.
"Uyan Turta...Uyan"
Ambulansın siren sesi ile gözyaşlarımı sildim ve aşağı indim koşarak.
Onu sedyeye koyarken bana sordukları hiçbir soruya cevap veremedim.
Ambulansta elini bir yandan öpüyor bir yandan da konuşuyordum.
"Uyan! Bak bu Diktatör size daha ne kadar turta yapacak. Hem de elmalı turta.Canım acıyor Selin hadi uyan!"
...
Satırlara yorum yapar mısınız lütfen!? Ve hikayeyi lütfen paylaşır ve vote verir misiniz?
Sınır:5 vote 10 yorum sınır dolmadan yb atmayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMALI TURTA
FanfictionBir zaman elini tuttuğunuz, sarılarak uyuduğunuz, acılarınızı, sevinçlerinizi anlattığınız adam bir yalan yüzünden şimdi size inanmıyor ve size karşı mesafe koyduysa ne yaparsınız. Selin, kendisine atılan iftira sonucu kendisini bir çıkmazda bulur...