Bölüm:4|Aşk

2K 86 38
                                    

 Sunshine1290  İthafen

Bölüm:4|Aşk
*Utanmışsın. Utanma!*

İlk anda uçsuz bucaksız bir karanlıktan ibaretmiş gibi görünen gökyüzünde beliren yıldızlar, dakikalar içinde içimde yeşeren mutluluk gibi belirmişlerdi gökyüzünde. 

Şu an bahçede oturmuş bu soğuk kış gecesinde geceyi izliyordum.

Ama nedense gökyüzüne bakamıyorum. Yüzü, gamzeleri, gözleri hep gözümün önüne geliyor. Şu an evde değil. Verda'ya gitti. Bunlar en son küstü. Allah Allah çok değişik. Artık kafam bunuda almıyor.

Selin'i her gördüğümde kalbim duracak gibi oluyor. Ama durmuyor. Şu son bir haftadır aklıma sadece bir şey takıldı.

Acaba ondan boşansam mı?

Hayır! Hayır! Bu çok saçma...

Ama onu görmediğimde de rahat edemiyorum. Ben ne yapacağım!? Cidden, artık düşün düşün yoruldum!

Benim yerimde başkası olsaydı o şeyi gördüğü an boşanırdı. Ama ben yapamadım bana hep bir şey engel oldu...

...

Kahvaltı için aşağıya indim. Aşağıya indiğimde gördüğüm manzara gözümden bir yaş düşmesine neden oldu. Selin...mutfaktaydı.

Elmalı turta yapıyordu. Yüzümü elimle silip yanına gittim. Düz çıkması için çalıştığım sesim ile konuştum.

"Ne yapıyorsun? "

Sesimi duyar duymaz sıçradı ve elini açık olan ocağa sürttü.

"Ah!"

Hemen koşarak yanına gittim. Ocağı kapatıp suyu soğuk tarafa getirip elini yarım saat boyunca tuttum.

"Bekle krem alıp geliyorum" yaşlı gözleriyle bana başını salladı.

Kremi alıp yanına gittim ve eline sürdüm. Kremin kapağını kapatıp masaya koydum ve yüzünü ellerimin arasına aldım. 

Gözleri artık ne kadar canı yandıysa ağlamaktan kızarmış. Burnu ise kızarmış ve hep akıyordu. Peçete alıp uzattım. Elimden alıp arkasını döndü ve burnunu temizledi. Ben de birden  kahkahayı bastım.

Bana dönünce bu sefer karnımı tutarak gülmeye başladım. Bana 'Ben Mahmut Tuncer sen de Rihanna' demişim gibi bakıyordu. Beni durdurmak için ellerini omzuma koydu. Bense elinden tutup benimle beraber yere düşmesini sağladım.

Bunu yapmamı beklemediği açıktı. Bana garip garip bakıyordu. Birden kalkıp üstüne çıkınca kocaman olan gözleri hepten irileşti. O güzel gözlerine bakınca onu ne kadar özlediğimi anladım. 

Bense gözlerimi şaşı  yapıp domuz sesi çıkarmaya başladım. O da gülmeye başladı. Kahkahalarımın arasında zar zor konuştum.

"Burnunu...temizlerken-"kahkahalarla gülmeye devam ederken cümlemi tamamladım.

"-aynı...böyleydin"

Konuşurken taklidime devam ediyordum. Birden ne olduğunu anlamadan beni itip üzerime çıktı. Ben ne olduğunu anlamadan anırmaya başladı gözünü de bana dikip bir büyütüp bir normal haline döndürüyordu.

Galiba bana eşek diyordu. Şu an üstümdeydi. Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar yakındır ve nefesimizi hissediyorduk.

Gülmeye başladım. Tipini görseniz direk tuvalete koşardınız. O derece!

Kendini yana attı ve gülmeye devam etti. Yandan ona bakınca bir kere daha ne kadar güzel olduğunu düşündüm. 

...

Hastane koridorun da koşarken bir yandan Selin'i de arkamdan sürüklüyordum. Bir yandan da odayı bulmaya çalışıyordum.

Efe. En yakın dostum kardeşim dediğim kişi şu an da hastanede.

Trafik kazası geçirmiş son aramalarda da ben olunca beni aradılar. Yoğun bakımın önüne gelince durdum ve Selin'in elini bırakmadan içeriden çıkan doktara sordum.

"Kardeşim nasıl doktor bey?"

"Hava yastığı açıldığı için şanslı sadece kaşında küçük bir yara var ve kolu çatlamış o kadar. Geçmiş olsun." diyip hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldı.

Selin, elimi sıkarak yanağımı okşadı. "İyiymiş. Hadi gel otur."

Gösterdiği yere oturdum ve başımı omzuna yasladım.

Buraya ona bir şey olacak korkusuyla gelmiştim aynı bebeğimizi kaybettiğimiz gün gibi...

Derin nefes aldım ve boynuna tüy kadar hafif bir öpücük kondurdum. Hissettimi bilmiyorum.

Biraz benden uzaklaşınca hissettiğini anladım. Kafamı kaldırdım ve yüzünü ellerimin arasına aldım.

Kızarmıştı .

Hafif tebessüm ettim ve konuşmaya başladım.

"Utanmışsın. Utanma!"

Biraz daha ona yaklaştım ve devam ettim. "Çok güzel bakıyorsun. Beni seviyor musun Selin?"

Hızlıca başını salladı. O hissetti. Benimde hissetmeye ihtiyacım var. Aramızdaki mesafeyi kapattım.Ne kadar kendime ve kalbime inkar etsem de ona aşıktım.

"Ben de seni"

Diyip dudaklarına yapıştım. Büyük bir açlıkla dudaklarını öpüyordum. İlk önce afallasada o da karşılık verdi. Bir elimi yanağından çektim ve belinden tutup kendime bastırdım. Ağzından boğuk bir inleme kaçtı. Şu an nerede olduğumuzu bile unutmuştum . Dudaklarından ayrılıp boynuna geçecektim ki arkamızdan gelen ses ile durdum.

" Aaaaa! Anne abi ve abla birbirlerini seviyorlar"

Çocuğun eliyle bizi işaret etmesi ile annesi bize döndü ve çocuğun gözünü kapattı. "Terbiyesizler!" Diye tıslayıp çocuğu sürekleyip uzaklaştı.

Selin'e baktığımda kızarmıştı. Gamzesinin olduğu kısma öpücük kondurup kalktım ve Efe'nin kaldığı odaya girdim.

...

Sınır : 5 vote 25 yorum

Aramızda hayalet okuyucular var lütfen onlarda oy versin ve yorum yapsın.Sınır dolmuyor.Lütfen :(

ELMALI TURTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin