19 • Flashback

818 95 121
                                    


• | •

Hayat çoğu zaman yapılan planları bozmak için yeminli gibi hareket eder. Bu bazen dışarıda yürümek istediğinde havanın birden bire kara bulutlarla kaplanması, bazen en çok sevdiğin çikolatanın markette olmaması ya da saçma bir nedenden dolayı en iyi arkadaşını kaybetmen de olabilir.

Kazanıp kaybedeceğine o karar verir. Sen seçim yaparsın ve sanki bir oyunun içindeymişsin gibi seni sonucuna çıkarır. İşte o zaman yaptığın yanlışı anlarsın ya da anlamadan yoluna devam edersin.

Taehyung da işte böyle yaptı. Arkadaşını kalbinden en yakın durakta indirdi ve ondan her geçen gün daha da uzaklaştı. Neden mi? Karmaşa yüzünden ve olmak istediği kişi değil de onun bir gölgesi olması yüzünden.

Onlar iki küçük çocukken iyi arkadaşlardı. Hatıralarını tam olarak birleştiremiyor olsa bile o günlerin harika geçtiğini duraklamadan söyleyebilirdi kendisi de. Ama sonra durum fazlası ile karmaşık bir durum olmaya başladı.

Ortaokul yıllarıydı ve kendini fazlasıyla yalnız hissediyordu. Junmyeon Sehun adında bir çocukla tanışmıştı ve git gide sosyalleşiyordu. Oysaki Taehyung, arkadaşı sadece kendisi ile kalsın başkası ile konuşmasın istiyordu. İşte ne kadar kıskanç olabileceğini o zaman keşfetti.

Başta sürekli Junmyeon'un da bir insan olduğunu ve başkaları ile konuşması gerektiğini kendine hatırlarsa da Sehun'dan nefret ediyor ve kendisi kadar mükemmel bir arkadaş dururken nasıl olur da öyle bir çocukla konuşur aklı almıyordu.

Bir süre durum susması ile devam etti. İçi içini kemiriyordu ve arkadaşı daha fazla arkadaş ediniyordu. Junmyeon çoktan okulda popüler bir çocuk olmuştu bile. Bunda ailesinin işinin de büyük bir etkisi vardı belki de.

Sonra sınıfa Minsoo diye bir kız geldi. Taehyung kızı görür görmez tekinsiz olduğunu sezmişti ve kızın daha ilk günden gelip de onların oturduğu sıranın önüne, Sehun'un yanına oturması onu tedirgin etmişti.

O gün Junmyeon'a yapışan kızı uzaklaştırmak için her yolu denemişti. Çünkü en iyi arkadaşı elinden gitsin istemiyordu. Ayrıca o kız onun hiçte tipi değildi. Tae Junmyeon ne tarz kızlardan hoşlanır adı gibi biliyordu. Aynı şey Junmyeon için de geçerliydi, Tae hakkında bilmediği bir şey yoktu.

Genellikle öğle araları Tae sınıfta kalırdı ve kitap okumayı tercih ederdi. Junmyeon ise Sehun ve diğerleri ile basketbol oynamaya gider ve her seferinde arkadaş grubuna yenilerini de katarak geri gelirdi. Kris ile de orada tanışmıştı. Tae bu tanışmanın her detayını istemiş olsa bile bir şey anlatmıyordu ve geçiştiriyordu. Buna bozulan Tae'yi fark etse bile farklı sorular sorup konuyu karşı tarafa çeviriyordu. Junmyeon her zaman konuşmada iyi olmuştu.

Sonra Tae çok kötü bir şey yaptı. Junmyeon basketbol takımına girmişti ve artık ona vakit ayıramıyordu. Bu yüzden onu izlemek için gitti ki bu bir bahaneydi. Sonra da soyunma odasında tek kaldığı bir vakit Sehun'u oraya kilitledi. Çocuk çok korkmuş olmalıydı ama bu Tae'nin umrunda değildi. Arkadaşı çalınmıştı ve suçlular cezalandırılmalıydı. Belki de Sehun'un kapalı alan korkusu bu yüzden oluşmuştu.

✓    YOUTUBER ☆ ᴋɪᴍ ᴊɪsᴏᴏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin