i hate u | dramione

9

Yorumlarınızı bekliyorum 🖤

"Nereye bakıyorsun sen böyle?"

Ginny birden önüme atladığında olduğum yerde durdum. "Önüme." dedim ellerimi cebimden çıkartırken.

"Birini aramadığına eminsin yani?"

Luna güldü. "Kimi arayacak, buraya geleli daha bir gün oldu. Etrafa bakıyordur, Bahamalar'dayız. Sınav yok, stres yok, aile yok..."

"Of, geç kaldık." dedi Pansy. "Blaise'i şimdi kapmışlardır."

Ginny önümden çekildiğinde yürümeye devam ettik. "Sende okulun futbol takım kaptanına aşık olmasaydın Pansy."

"Ne aşkı be, hoşlanıyorum sadece. Ötesi yok." Pansy omzunu silkti.

Luna güldü, "O yüzden mi geçen öpüştüğü kıza saç baş daldın?"

"Off, yüz kere dedim sarhoştum diye."

Pansy'nin koluna girdim. "Hayır yani her öptüğü koza böyle bodoslama dalacaksan bize önceden haber ver de yanımızda ilk yardım çantası taşıyalım. Kızın kaşı patlamıştı."

Biz konuşurken Ginny söze atladı. "Valla ben bir kez daha dünyaya gelsem şu dertsiz tasasız kız olmak isterdim." dedikten sonra kolunu omzuma attı ve sıkıca sarıldı.

Ne demezsin, o kadar dertsizim ki!

Pansy gözlerini kısıp bana baktı. "Ne biliyorsun birine platonik olup acı çekmediğini?"

"Ya ne demezsin, demin de platonik aşkını arıyordu gözleriyle."

"Hadi ama lezbiyen olduğunu bize itiraf et!" diyerek güldü Ginny.

"Hiç boşuna uğraşmayın. Kafa dengim birini bulmadığım sürece bir köşede alkolden ölmek tek dileğim. O yüzden boş yapma Ginny."

"Tamam be neden kızdın şimdi?"

Kumsala indiğimizde sandaletlerle yürümek zorlaştığı için sandaletlerimi çıkarıp çantama koydum. İleride balonlarla ve ışıklarla süslenmiş ve ortasında kamp ateşi bulunan bir eğlenceye doğru gidiyorduk.

Okullar kapandıktan sonra ailelerimizin bizim için kiraladığı yazlığa gelmiştik. Ebeveyn dırdırı yoktu, aptal sulu göz kızlar yoktu, fizik yoktu...

Bir bardak şarap alıp ateşin yanındaki puflardan birine oturdum. Ardından Luna da yanıma oturdu. Pansy ve Ginny'de ayaklarını denize sokmakla meşgullerdi.

"İyi misin? Bi haller var sende," dedi Luna.

"Karnım ağrıyor biraz, regl olacağım sanırım." derken yüzümü buruşturdum.

"O zaman bunu içmemelisin." derken çenesinin ucuyla elimdeki şarap bardağını gösterdi. Bense omzumu silktim. "Neden buraya gelmek zorundaydık ki! Başım ağrıyor."

Omzunu silkti. "Ortam güzel ama"

"Kafam kaldırmıyor ama!"

Gülümsedi, aynı zamanda bir yere odaklanmış bakıyordu. "Bak sen, bizim okulun erkek sürtüğü de burdaymış." dediğinde kafamı onun baktığı yöne çevirdim. Ah Draco, ne hoş sürpriz ama!

Draco ve Luna arkadaş olduklarında Draco Luna'yı gördüğü anda yanındaki kızları bırakıp adımlarını bize doğru çevirdi. Bir kere göz göze geldik ama baygın bakışlarımı gördüğü anda tekrar Luna'ya döndü.

Yanımıza gülümseyerek geldiğinde bana bakıyordu, daha doğrusu bacaklarıma.

"Bak sen! Kimleri görüyorum burda." dedi Draco gülümseyerek. Ateş kıvılcımlarının ışığı sarı saçlarına ve beyaz tenine vuruyordu.

"Sorma ya," dedi Luna. "Biz de okuldaki amiplerden kurtulduk sanıyorduk ama anlaşılan her yerdeler."

Luna süpersin.

"Aa üzüldüm." dedi Draco da yapmacık bir ses tonunda, ardından gülümsedi. "Arkadaşın mı?" diye sordu Draco bana bakarak.

Kollarımı bacaklarımın üstüne koyup başımı eğdim. "Aynı okuldaydık." diye yanıtladım. O sıra da Luna çoktan yanımızdan ayrılmıştı. Draco ise yanımda boşalan pufa oturdu. "Öyle mi? Seni hiç görmedim."

"Sen bacaklarımı görmemişsindir."

"Doğrudur." dedi patavatsızca ve omzunu silkti.

Karnımın ağrısıyla kaşlarımı çattım.

"İyi misin?" diye sordu.

"Karnım ağrıyor." diye mırıldandım.

"O zaman bunu içmemelisin." derken elimdeki şarap bardağını aldı ve tek celsede bütün şarabı midesine gönderdi. "Hem regl misin?" derken omuzları düştü.

"Niye sordun? Bu akşamki ziyafetine benim adımı yazmak mı istiyordun?"

"Aslında güzel olurdu." derken gülümsedi. Gülümsediği zaman iki yanağında da gamzeleri beliriyordu ve böyle çok yakışıklı göründüğünün farkındaydı, bunu bilerek yapıyordu.

"Bu şekilde hareketlere devam ettiğine göre diğer kızlarda işe yarıyor herhalde."

"Ne hareketi?" diye sordu tek kaşını kaldırarak.

"Vaktini benimle boşuna harcama, git başka sulara açıl," diye mırıldandım. "Benden sana fayda olmaz, bu konuşmanın en sonunda anca yüzüne tükürürüm."

Draco kaşlarını çattı. "Bu aralar benden nefret eden kız tayfası türedi sanırım."

"Aklı başında olan hangi kız senden hoşlanır ki zaten!"

Güldü. "Hadi ya!"

Oflayarak başımı dizlerime yasladım. "Karnın çok mu ağrıyor?" derken elini omzuma koymuştu. "Sanane ya!" dediğimde elini omzumdan çekti.

"İyi peki, ama yine geleceğim."

"O niyeymiş?" dedim kafamı kaldırırken.

"Bu bacaklara gün ışında da bakmak isterim."

"Öyle mi? Çok yazık, bütün yazı pantolonla geçireceğim o zaman."

Gülümseyerek uzaklaştı.