-4k için teşekkürler- yorumlarınızı bekliyorum 🖤
"Ya ısrar etmeyin işte gelmek istemiyorum!"
Luna eline makyaj malzemelerini tutturmuş bana makyaj yapmaya çalışıyordu. "Hadi ama Draco'nun doğum günü partisine herkes davetli." Pansy duvara yaslanmış hazır bir şekilde duruyordu. Giydiği parlak siyah elbiseyle gerçekten güzel görünüyordu.
"Hermione evde kalamazsın çünkü ben bir arkadaşıma sevgilisiyle burada film izlemesi için anahtarları verdim." Ginny omzunu silkti.
"Saat 11! Kim bu saatte film izlemek ister ki!" dedim sinirle. Malfoy'un partisine gitmek istemiyordum.
"Sen anlamadın galiba, cidden bu kız çok saf!" diyerek kıkırdadı Pansy. "Hem sabaha kadar da dönemeyiz. Yani bizimle gelmek zorundasın."
"Sabaha kadar mı?" Oturduğum yerden hızlıca sıçradım. "Parti sabaha kadar devam edecekmiş. Sıkılırsan odaklardan birine geçip uyursun."
Asla! Malfoy'un evinde uyumak yapacağım en tehlikeli şeylerden biri olur. "Ya, ben eve gelirim. Senin arkadaşlarına da zarar vermem. Odama geçip kıvrılır uyurum."
Ginny omuzlarımdan bastırarak beni sandalyeye oturttu. "Luna şunun makyajını bitir bende gidip güzel bir kaç elbiseye bakayım." Luna elindekileri masaya bırakıp far fırçasını eline aldı ve memnuniyetle göz kapaklarımın üzerine siyah tonlarda bir makyaj yapmaya koyuldu. Madem gitmeye mecburdum. Malfoy güzel bir kızı tavlayamadığı için deliye dönmeliydi.
Makyajım bittiğinde Ginny'nin getirdiği vücuduma oturan siyah mini elbiseyi banyoda giydim. Siyah topuklu ayakkabılarımı giydiğimde ise partiye gitmeye hazırdım.
-
İçeri girdiğimde gürültü yüzünden suratımı buruşturdum. Boş bir köşeye bakındım fakat her yer dolu gibi görünüyordu. Draco Malfoy'un partisiydi bu tabiki, sencede üç beş kişi olur muydu?
Ginny, Blaise'yi koltukta bir kızla yiyişirken gördüğünde Pansy'yi kolundan tutup bahçeye doğru sürükledi. Luna ile yalnız kaldığımızda. "Belki de Draco haklıdır." diye mırıldandım. "Belkide onun yöntemini uygulamalıyız. Şimdi fotoğrafını çekip Pansy'ye göstermeliyiz. Sonra nasıl bir şerefsize aşık olduğunu öğrenir ve artık kendi yoluna bakar."
"Sakın!" dedi Luna işaret parmağını sallayarak. "Çıldırdın mı? Nasıl bir depresyona girebileceğini düşünmüyor musun? O sümüklü hallerini asla çekemem."
"Ama böyle aptal aşık gibi ortalıkta geziyor. Gözlerinin açılması lazım. İki senedir salağın tekinden hoşlanıyor. Kafasının çalışması için kalbinin kırılması lazım. Sonra intikam ateşiyle tutuşup Blaise'in canına okuması lazım."
Luna tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Sen öyle mi yaptın?"
Hayır anlamında başımı salldım. "Kimseye kalbimi kıracak kadar yakınıma gelmesine izin vermedim."
"Yanmamışsın anladık ama, yakmışsın."
Merdivenden inen Draco'yu gördüğümüzde kollarımı göğsümde birleştirdim. "Orası daha belli değil."
Luna, Draco ile selamlaştıktan sonra yanımızdan ayrılınca Draco ve aramda tuhaf gergin bir sessizlik oluştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hate u | dramione
FanfictionDramione İnstagram AU @vaenoctis adlı yazarın I Hate U kitabından uyarlanılmıştır. Kurgu ona aittir, karakterler JK Rowling'e, eklemeler bana aittir. 27.11.2018