Saatlerce kızlarla sohbet ettik. Cidden bunları tanıştırmakla iyi bok yedim. Resmen ikisi bir olup üzerime oynuyorlar. Hadi bi bok yiyip bunları tanıştırdım. Ne diye Jimin'den bahsediyorum ki?
Ya SAATLERCE bana Jimin'le gelecekti Hayatımdan bahsettiler. Sanki kahinler de geleceği görüyorlarmış gibi anlattılar. Bir ara tüm anlattıklarının gerçek olduğunu düşündüm. O derece gerçekçi anlatıyorlardı.
Ya daha ortada döl yok yumurta yok. Neyin hayalini kuruyorsunuz? Yada hayal kuruyorsanız kurun. Niye bana da boş hayaller kurdurtuyorsunuz? Sonra gerçekleşmeyince zırlayan taraf ben oluyorum.
Elif tam ağzını açmış bir şeyler- bu şeyler ben ve Jimin'i kapsıyordu.- diyecekti ki buna izin vermeden "açım ben." diye atıldım. Aslında aç değildim. Daha yeni-15dk önce- tıkınmıştık ama daha fazla devam etmelerini istemediğimden böyle bir yalan saçmalamıştım.
Kızlar bana orangutan görmüş gibi bakınca 'ne var' anlamında kaş göz yaptım. Tabi bunu yaparken insandan çok şebek maymununa benziyordum. Min Hee "Cidden aç mısın? Tamam her ne kadar obur olsanda. Bu seni aşar. Yani bir şeyler yiyeli daha 20dk bile olmadı." dedi. Sıçmalayarak "Benim metebolizmam hızlı naparsın?" dedim. Elif "iyi git zıkkımlan o zaman." dedi. Kesin anladı onlardan kurtulmak için böyle yaptığımı.
Neyse ne sonuç olarak kurtuldum.-şimdilik- Hemen mutfağa geçtim. Ne? daha yeni yemiş olsam da yemeğe asla hayır diyemezdim.(arkadaşlar normalde bu kadar obur değilim. Biraz abartayım dedim.)
Bir kaç bir şey tıkındıktan sonra Midemin artık patlayacağını hissediyordum. Bir kaç yıl boyunca acıkmamayı planlıyorum. Ama sadece plan olarak kalacak. Çünkü iki saate tekrar yaşanacak bu döngü.
Odama çıktım. Fark ettim de bu aralar hiç ders çalışmıyorum galiba. Bir kaç kitabı önüme yığdım. Ders çalışırken dağınık biriydim. Dersten derse, konudan konuya atlıyordum. Elimde değil bende bu şekilde anlıyorum.
Yaklaşık 2 saat kadar ders çalıştım. 2 sene çalışsam bu kadar verimli olmazdı. Zaten bir şeyi bir iki kere tekrar edince hemen anlıyordum.
Sınava Çalışmadığım zamanlar. Kopya yazarım. Ve tabiki de o yazdıklarımdan kopya çekmem. Hayır hocalar uyanık değil. Ben yazdıklarımı ezberlerim. Cidden bu huyumu hiç sevmiyorum. Lan iki saat onu yazmakla uğraş sonra bide ezberle ve kopya çekme. Çok boktan bi durum.
Odadan çıkıp aşağı indim. Min Hee televizyon karşısında uyuya kalmıştı. Şuan çok tatlı... Iyk ne tatlısı be ağzından salyaları akıyor.
Bakışlarımı Min Hee'den çekip etrafta gezdirdim ama Elif'i göremedim. Odaları gezinmeye başladım. En son benim odamın 2 oda ötesinde olan misafir odasına girdim. Ve ta ta ta Elif burdaydı.
Cidden neden en son baktığım odadaydı ki, ilk baktığım odada olsa ne olurdu, benim gibi üşengeç biri için bu ne demek biliyor musunuz? Ya resmen tüm evi dolaştım. Hem de sadece 2 oda ötemdeyken.
Yanına yaklaşıp "Elöf!" dedim neşeli ve cırtlak sesimle. Elif " ya kızım ne sessiz sessiz geliyorsun? Korktum." dedi. Yani bende kendimi bir şeye böyle kaptırsam ve biri bana seslense bende korkardım, herahalde.
"Ben sessiz sessiz gelmedim. Sen kendini fazla kaptırmışsın işine." dedim. Elif "Ay! Evet kanka, çok az kaldı. Bunlar son raporlar. Bunları da halletim mi? teze hazırım demek." dedi.
Bu tezi çok önemsiyordu. Hayalleri buna bağlıydı. Ve aylardır bu raporları hazırlamakla uğraşıyordu. Umarım her şey istediği gibi olurdu. Emeklerinin heba olmasını istemiyorum.
