Biran kayboldun gibi yaşadın kıyameti,yoruldun ama buldum ey kalbim emaneti

43 6 5
                                    


ahsen,zeynep ve meray bir saatlik yoldan sonra kursa varmışlardı.zeynep tam arabadan inecekken aklına geldi:

-merayy,akşam mısranın nişanın var sende gel ablamların evinde olacak.

şaşırdı meray:

-o kimdi ya?

-ablamın görümcesi.yanımda olun nolursunuz o kadar kişiye sadece ablamla ben hizmet edemem çok kalabalık olcak nolurr

meray dudak büktü:

olmaz zeynep unuttunmu benimde abimin nişanı var,hani şu annemin sadece bir kere gördüğü benimde sadece fotoğrafını gördüğüm kız.allahım bu oğlan bu akılla nasıl doktor oldu acaba çok merak ediyorum ya,daha tanımadığımız kızı gelin alıyoruz eve.neymiş kendisi tanıyormuş oda yetermiş.

ahsen yan yan gülümseyerek:

-bakıyorumda görümcelik damarımız tutmuş hanımefendi hayırdır.abin sevmiş almaya niyetlenmiş,geriye evlenmekten başka çare bırakmamış.

kızdı meray bakışlarını kaçırarak:

-yok ya ne görümceliği.sadece babamın yokluğunu abimle gideriyorum,o yüzden üzülmesini istemiyorum.neyse geç kalıyorum ben hadi Allaha emanet olun.

-tüh ya hep beraber olsaydık iyi olurdu,dedi ahsen somurtarak.

meray tatlı bir gülümseyişle:

-bu seferlik affet bir daha ki ne senin istemene gelirim hafızım bozma moralini

zeynep derin derin uzaklara dalıp iç çekti:

-inşAllah merayım hadi selametle git.

zeynep kursun kapısından içeri girerken ahsene:

-sen kesin geliyorsun değil mi?

-evet , mısrayla çok bir arada bulunup muhabbet edemedim ama sırf senin için gelicem.

zeynep içtenlikle ahsenin koluna yapışıp sıkı sıkı sarıldı:

-cansın sen caniçisin.

abdestlerini tazeleyip öğle namazlarını kıldılar.ardındanda ders almak  talebelerinin yanına gittiler.

akşam olmuştu zeynep gözlerini bahar ışıltısı ortaya çıkaran bol haki yeşili bir elbise giymişti.başına da krem rengi başörtüsünü takmıştı.

Ahsen koyu mavi kloş bir elbise üzerinede toz pembe bir şal takmıştı.üzerlerinede feracelerini giydiler ve kapının önüne çıktılar.

-bizi kim alıcak zeynep haberin var mı?

-evet,eniştem gelirim sizi almaya,dedi.

beklemeye devam ettiler. ahsen çekingen ve manalı manalı zeynebe bakarak:

-zeyneep,teyze oğlun da gelir mi ki?diyerek dürttü koluyla

zeynebin morali bozuldu,kızmıştı ve utançtan kıpkırmızı olmuştu,yeşil gözlerini kocaman açarak:

-ahseen kaşınma,ne biliyim gelirse görürsün,ama görünce şaşıracaksın söyleyim.

-nedenki,anlamamıştı ahsen zeynebin ne dediğini.yinede gülümseyerek:

-ama benim içimde bir his var bu akşam o gelicek ve sen yıllardır göremediğin hasretine kavuşacaksın.

zeynep bakışlarını yere devirdi kaşlarını çattı gözlerindeki ışık söndü sanki:

-ne kavuşması ahsen,kavuşmak ancak nikahla olur,aramızda yanan alev topu var kim yaklaşsa onu yakacak,o yaklaşmaya çalışıyor ben o yanmasın diye uzaklaşıyorum durmadan,böyle böyle nasıl kavuşulurki.

BİR ASIR~ vefa ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin