yiğit, karşındakini yenen değildir.asıl yiğitlik öfke anında nefsini yenendir

65 19 8
                                    

Damarlarında dolaşan kan yerine sığmıyordu öfkeden yavuzun.Mikail komutana baktı.onun bakışları hala ciddi ve dur emrini verircesineydi.

yavuz bir müddet düşündü.ne kadar öfkelenirse öfkelensin,karşısındaki ne kadar ukala olursa olsun sonuçta bir kızdı.Allahın erkeklere emaneti olanlardı.içindeki öfkeyi mecbur  bastırdı içine.komutana selam verip odadan dışarı çıktı.

selim öyle şaşırmıştı ki yavuzun sakinliğine.kızlara karşı nasıl susabilmişti.onun bu hayatta en tahammül edemediği şey bir kızdan laf yemekti.Tuğrula merakla sordu:

-gardaş bu deli oğlan nasıl böyle sakin kalabildi? 

''ilk defa bi kıza karşı sustuğunu gördüm.''

Tuğrul hiç şaşırmamıştı. Yavuzu çok iyi tanırdı.edeple başını eğdi.düşünceli bir tebessümle:

-neden olcak devrem seninki de soru mu?

-O yavuz ki kızlara, Allahın ayetlerine karşı oldukları için,Allahın onlara verdiği hanımlık nimetini kullanmayıp edeplerini,hayalarını,iffetlerini zayi ettiği için tepkili.bu kızlar ise tam tersi,hem tesettür ayetini hakkıyla uyguluyorlar hem edepli hem iffetliler,bunlarla birlikte en önemlisi hafızlar.biz maddi ordunun mücahidi isek onlarda manevi ordunun mücahideleri.

Yavuz herkese kafa tutar,ama Allahın manevi ordusunun neferlerine kafa tutmaya cesaret edemez.yarın mahşerde Allaha hesap verememekten korkar.

selim düşünceli düşünceli tasdikleyerek dinliyordu tuğrulu ama bir şeye takıldı:

-devrem iyi hoş konuştun da ben bir şeyi anlamadım. Mikail komutan bu kızların hafız olduğunu söylediğinde sen yoktun nereden biliyorsun hafız olduklarını?

Tuğrul selimin sorusu karşısında sıkışmıştı.kaçacak yer bulamamıştı.

-ne biliyim oğlum,tahmin yani,öyle zannediyorum.hem sen zeki gardaşım onca anlattıklarımın içinde buna mı takıldın? diye söylenerek hızlı adımlarla uzaklaştı selimin yanından.

Mikail Zeynep'e dönüp:

-hoşgeldiniz baldız,

Zeynep tebessüm ederek Ahsen ve Merayı gösterdi:

-hoşbulduk enişte, bunlar benim kurstan dostlarım olan hocahanımlar. 

mikail başıyla selamlayarak:

-siz yemek dağıtıcaktınız demi neyse tutmayım ben sizi hadi gidin de başlayın

kızlar tam odadan çıkacakken:

-zeynep,diye seslendi.

zeynep durdu ve arkasını döndü:

-fazla oyalanmayın! bir daha da asla benim haberim olamadan böyle elinizi kolunzu sallaya sallaya gelmeyin hadi çık şimdi.diyerek eline masadaki dosyayı aldı ve incelemeye başladı.

zeynep bakışlarını yerden kaldırmaya cesaret edemeden çekinerek:

-teyze oğlu da burada görevliymiş doğuda değil miydi o?

mikail elindeki dosyadan başını kaldırıp sertçe baktı zeynebe,kızsa da elden birşey gelmiyordu,kendi kızkardeşi gibi seviyordu zeynebi:

-geldi.hem konuşmadınız mı siz nasıl bilmiyon?

zeynep sıkılarak utanarak cevap verdi:

-yok enişte.ne konuşması. yıllardır görmüyorum ki zaten.ondan şaşırdım.

-ne biliyim kızım sende doğrusun. komandoların hayatı böyledir işte görev çıktıysa gerekirse yıllardır haber alamazsın.ama Allahıma çok şükür döndü aslanım.ülkemiz sıkıntılı zamanlar yaşıyor savaş kapıda belki bir vazife çıkar ben bile giderim bu sefer inşAllah.

BİR ASIR~ vefa ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin