Kaçırılma Vakası

464 26 89
                                    

Sude o gün Lokiyle buluşmuştu. Kızlara söylese akşamın bi vakti gitmesine izin vermeyecekleri için evden kaçmıştı ve şimdi gizlice penceresine tırmanması gerekiyordu.

Tırmanıcağı ağacın dibine geldiğin de bir ses duydu. Tedbirli bir şekilde arkasına dönerkense bir anda ayakları yerden kesildi ve yüzüne geçirilen maskeyle etraf karanlığa gömüldü.

•♤•


Seda sabah uyanır uyanmaz televizyondan son ses müzik açtı. "Sude." diye bağırırken kapıya tekme atarak içeri girdi. Sudenin yatağına atlamak üzerindeyken yatağın bozulmamış olduğunu fark etti.

Kolunda ki saate baktığında saatin 9:50 olduğunu gördü. Sude bırak bu saatte uyanmayı bilmem kaçıncı rüyasını görürdü.

Yine de emin olmak için evi karış karış aradı. Hatta banyoda uyuya kalıp kalmadığına bile baktı. Ama evde yoktu.

Telefonuyla Sudeyi aradı ama telefon evde çalmıştı.

En sonunda aklına Senayı aramak gelince telefonunu açtı.

Sena ikinci aramada telefonu açtığında sesi uykuluydu.

"Ne var güzel günlerimin katili olan kan bağımın olduğu belli olmayan Allahın cezası insan. Ne var! Bırak tek haftasonumda da uyuyim insafsız, embriyonik gereksiz."

Seda kaşlarını çatarken "Ben de seni seviyorum ya." dedi.

"Neyse, Sude ordaysa buraya gelsin. Açım."

Sena mırıltıyla konuşuyordu "Bizde değil." dedi.

"Gece evde de kalmamış yatağı toplu."

Sena anında ayılırken "Nasıl!" dedi telaşla.

"Ha uykusuna aşık olan Sude. Bizim Sude. Yatarken yatağın döşeğini saçma biçimlerde sokan Sude."

Seda endişelenmeye başlamıştı.

Senayla Avengers kulesine gittiler. Tony kızları telaşlı bir şekilde görünce kaşlarını çatmıştı.

"Sorun ne?"

Seda endişeli olduğu için karnı ağrıyordu. Açlıktan da olabilirdi. Ama konuşacak gücü yoktu.

Sena onun yerine konuşup "Sude kayıp." dedi.

Sedanın aklına Loki gelince gözleri büyüdü. "Ya yine Lokiyle Asgarda kaçtıysa."

İçinden 'Hele bir haber vermeden kaçsın onu bulursam Dart tahtası yerine kullancam.' diye geçiriyordu.

Bir süre sonra Lokiye ulaşmayı başardılar. Loki Sudenin kayıp olduğunu öğrenince ilk başta ne kadar çıldırsa da gece birlikte olduklarını öğrenmiştik.

"Akşam akşam gizlice senin yanına mı kaçtı bu kız" dedim sinirle.

"Evet ama hemen ayrıldık. Hatta evin önüne kadar ben bıraktım. Gizlice pencereden içeri giricekti. Bana da gitmemi senin görürsen kızabileceğini söylemişti."

Seda koltuklardan birine oturup yüzünü eline gömdü. 'Nereye gitti bu kız?'

Bir kaç dakika boyunca süren konuşmalardan sonra Sena" Sude doğum günün de ona aldığım bilekliği takıyor muydu? "dedi.

Seda kafasını salladı. Kendi bilekliğini gösterirken" Bize bilekliklerimizi çıkarırsak Dokuz diyarın bütün lanetlerini üzerimize okuyacağını söylemiştin. "

Sena hızla kaptığı leptopla Sedanın yanına oturdu. Diğerleri de etrafımıza toplanmıştı.

Tony merakla" Sudeye izleme cihazı falan takmış olamazsın değil mi? "dedi.

Sena ise çok normalmiş gibi" Elbette taktım. "dedi. Seda kaşlarını çatarken" Ne yaptın ne yaptın? "dedi.

Sena onu duymuyormul gibi bilekliğini çıkardı. Ucunda bir yıldız vardı. Yıldız ortadan açılıp ikiye katlanıyordu. Böylece bir flash belleğe dönüşüyordu.

Tony birden" Friday ölmemek için yapmamam gereken listeme Senaya asla bulaşma yazar mısın? "

O sıra da haberi alan Peter içeri girmişti. Sessizce yanlarına gelmişti. Kaşlarını çatıp leptopa odaklanmıştı.

Fridayin sesi bütün salonda yankılanmıştı." Elbette Bay Stark. "

Sena elini klavyeden çekmezken Tonye 'Ciddi misin?' bakışları atmıştı.

" Ne! Kızlar korkulacak yaratıklar. "dedi kendini savunurcasına.

Bir süre sonra haritada kırmızı bir ışık yandı. Peter ise aniden "Okula saldıran adamlar." dedi.

Seda şokla "Nerden biliyorsun?" demişti. O adamlar neden Sudeyi kaçırsınlar ki?

Tabi Sude yerine onu kaçırmak istemiyorlarsa...

Harita eski bir elektrik santrali üzerindeydi. Terkedilmiş ama hala iş görebilecek bir yer. Yoksa...

"Okulda adamın peşinden gittiğim de bir şeyin peşinde olduğunu görmüştüm. Elimden kaçmayı başardı tabi ama o şey neyse bahse varım onu kullanmak için bol miktar elektriğe ihtiyaçları var."

"Sude yi ben sandıkları için kaçırmış olmalılar diyelim. İyi de ben ne yapabilirim ki?"

Her bir cevap bir soru ortaya çıkarıyordu. Wanda araya girip konuştu. "Ne olursa olsun zaman kaybetmemeliyiz. Bir kardeşin daha ölmesine göz yumamam." dediğin de Seda neden bahsettiğini anlamıştı.

Kendisi bir kaç yıl önce öz kardeşini, ikizini kaybetmişti.

O an Seda 'Ben kaybetsem dayanamadım.' diye aklından geçiriyordu.

Hemen haritada ki noktaya bakıp Jetlerden birine bindiler.

Seda sabırsız a kıvranıyordu. Sudeyi kaçıran kişileri ölesiye yumruklamak istiyordu.

"Ne kadar yolumuz kaldı?"

Natasha sabır diledi. "2 dakika önce de söylediğim gibi 10 dakika kaldı."

Beş dakika sonra Seda yine pöfleyerek "Ne kadar kaldı?" demişti.

Natasha ellerini sıkarken "Eğer susmazsan jetten dışarı çıkmana izin vermem!" dediğin de Seda yerine iyice çömeldi.

Ve bir kaç dakika içinde gelmişlerdi. Ama binadan yara bere içinde Sudenin çıkmasını beklemiyorlardı.

Kıyafetleri yırtılmıştı, saçları dağılmış ve saçları yeşildi.

Olanlar saniyeler içinde oldu.

Sude bayıldı...


Avengers •♡• TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin