- 7 -

233 12 3
                                    

Sabah okula geldiğimde beş kişilik çete en arka sırada oturuyorlardı. Sonra kapıdan içeri birisi girdi.

- Emily : Aaa ! Lena gelsene.

- Lena : Emily sevinçten ölücem sana anlatmam gereken şeyler var.

- Emily : Ah... Benimde sana.

- Lena : Dün yeni gelen çocuklardan birisiyle flört ediyordum çok tatlıydı sarı saçlı renkli gözlü. Sevindiğim olay ise Mark kıskançlıkta tavan yaptı güzelim !

Lena'nın böyle mutlu olması benim çok hoşuma gidiyordu. Birden bana bakarak ;

- Lena : Eee sen ne anlatıcaktın ?

Lena'nın moralini bozmak istemedim bu yüzden bir şey söylemedim.

- Emily : Hiiiç... Yok bir şey ya unut gitsin ! Önemsiz.

- Lena : Hmm peki.

- Emily : Nereye gidiyorsun ?

- Lena : Benimkinin yanına !

İçten içe gülmeye başladım. Dersin başlamasına beş dakika vardı. Bayan Miller içeriye girdi.

- Müdür : Anny niçin ayaktasın hala ?

- Anny : Boş yer bulamadım...

- Emily : Benim yanıma gelebilirsin...

Anny yanıma oturdu. Ders biyolojiydi tabi yaa ! Bu kızın " Anny " olduğunu şimdi anlayabilirdim. Bir gün biyoloji dersindeyken Anny çok üzgündü bende onun defterinin arasına bir not bırakmıştım. O da bu notu hep saklayacağını söylemişti. Heyecanla defterini açmasını bekledim. Ama defterde bir harf bile yoktu. Tenefüste Anny'nin defteri sıranın üstündeydi. Hemen kimse görmeden defteri açıp karıştırmaya başladım.

- Emily : İşte burda !!!

Birden herkes bana baktı. Koşarak Anny'nin yanına gittim bahçede oturuyordu. Yanına gittim ve ;

- Emily : Anny buldum seni ! O sendin dimi " Little Queen " kolejindeki Anny.

Fakat Anny sadece utançtan kıpkırmızı olduğum yüzüme bakıyordu. Belli ki hiç bir şey anlamamıştı.

- Anny : Pardon yanlışlık oldu sanırım ?

- Emily : Yoo hayır. Yanlışlık olmadı eğer benim arkadaşım olan Anny değilsen o not neydi ?

- Anny : Hangi not ?

- Emily : Biyoloji defterinin arasındaki not !

- Anny : Sana inanamıyorum defterimi karıştırmaya hakkın yok !

Anny koşarak yanımdan uzaklaşmıştı. Haklıydı. Ama maalesef başka çarem yoktu. Okul çıkışı kimseyi dinlemeden tek başıma eve doğru yürüyordum. Küçük bir kız çocuğu yanıma geldi elinde bir sepet pembe gülle kıza teşekkür ettim ve yürümeye devam ettim. Evet Jash'tı bu benden özür diliyordu. Birden karşımda arkası dönük siyah ceketli biri belirdi. Yanından geçerken kolumdan tuttu.

- Emily : Carlos !

- Carlos : Çok afedersin korkutmak istemedim.

- Emily : Neyse sorun değil.

- Carlos : Eee prenses güllerin en sevdiğin renkte beğenmişsindir umarım.

Prenses mi ? Pembe gül sevdiğimi nerden biliyordu ki ? Yoksa bu o muydu ?

- Emily : Sen benim pembe gül sevdiğimi nerden biliyorsun ki ?

- Carlos : Aaa yapma böyle prenses... Tek Jash mı bilmek zorunda ?

Git gide bana yaklaşıyordu. Sadece on santim vardı aramızda kolumu hala bırakmamıştı. Ne yapmaya çalışıyordu bu pis sapık ? !!! Artık düşünmeden bunun o olduğunu anladım. Eski gittiğim yani " Little Quuen " kolejinin yanındaki evde oturuyordu. Aşkımız orda başlamıştı. Sürekli beni izliyordu odasının penceresinden bana her okul çıkışı bir pembe gül verirdi. Onları biriktirmemi isterdi. Ve bir sürü not daha... Okuldan ayrılınca bir daha birbirimizi ne gördük. Ne de konuştuk.

- Emily : Yerimi nereden öğrendin ?

- Carlos : Anny bana çok yardım etti !

Kahretsin Anny bunu nasıl yapabilirdi. Kesin bu pis sapık zorladı benim yerimi söylemesi için. Zaten bu yüzden birlikte takılıyorlardı belli ki.

- Carlos : Demek yerimi Jash aldı ha ! Bu kadar basitmiydi demek ki bana verdiğin sözlerde yalanmış. Seninle daha işim bitmedi prenses. Şimdilik bu kadar.

Uzun süre geveledikten sonra kolumu bıraktı ve her zaman yaptığı gibi ortadan kayboldu.

Ezik BalerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin