truth or dare//dojae

•3•

Doyoung mesajı attıktan sonra utanarak telefonunu kapadı. Salak saçma bir cümle kurmuştu. Hem de eskiden hoşlandığı çocuğa... Daha sonra bunları aklına takmamaya çalışıp uyudu.
              ∞ Sabah ∞
Doyoung güneş ışıklarının yüzüne vurmasıyla gülümseyerek- değil, Taeil'in ona hayvan gibi bağırmasıyla uyandı. Bugün pazar, bu salak ne diye bağırıyor ki, diye düşündü.
"Ne var salak Taeil?"
"Gerizekalı! Saat olmuş 12! Sen hâlâ uyuyorsun."
"Ya Taeill! Ben uyumak istiyorum ama çok uykum varr. Taeil lütfen amaaaaa."
"Off. Kalk ve kahvaltıya in. Yoksa bir daha kahvaltı hazırlamam aç kalırsın."
"Tamam anne!"
"Ben senin annen değilim Doyoung!"
"Ama öyleymişsin gibi davranıyorsun."
"Doyoung,sabrımı zorlama. Ben şimdi Johnny'nin yanına kahvaltıya iniyorum."
"Tamam, babamın yanına in anneee!"
"Doyoung seni döveceğim!"
Taeil Doyoung'a vurmaya başladı.
"Tamam tamam kızma ya Taeil. Geliyorum."
Taeil kafasını sallayıp kızgın bakışlar attıktan sonra aşağıya indi. Doyoung da her sabah yaptığı gibi telefonunu alıp internetini açtı ve mesaj var mı diye baktı. Bir mesaj! Hemen merak edip açtı.

Jaehyun :
Cidden böyle mi düşünüyorsun?
Gerçekten mutlu oldum.
Senin gözünde yakışıklı olmak benim için önemli.
Bu arada nerede okuyordun sen?

Doyoung :
Ah,şey ben Seoul Üniversitesi'nde okuyorum.
Busan'dan sonra burası biraz değişik hissettiriyor ama arkadaşlarım yanımda olduğu için sorun değil.
Sen nerede okuyorsun?

Jaehyun :
Günaydın!
Dün gece mesaj atmanı bekledim :"(
Ama neyse, en azından şimdi attın.
İnanamıyorum!
Ben de Seoul Üniversitesi'ndeyim.
Nasıl karşılaşmadık?

Doyoung :
Dün Taeil çağırınca çıkmak zorunda kaldım :"(
Üzgünüm...
Bilmem ki?
Genelde hep Taeillerle birlikte olduğumdan etrafıma bakmıyorum.

Jaehyun :
Neyse, karşılaşırız herhalde.
Hangi bölümdesin?
Ben eczacılık okuyorum.

Doyoung :
Eczacılık... Güzel bölümmüş.
Artık hasta olduğumuzda bir ağrı kesici verirsin :DD
Ben de tıp okuyorum sjansjnss

Jaehyun :
Ooo!
Bizim minik ineğimiz tıpı mı kazanmış?
Artık hastalandığımda sana gelirim :")

Doyoung :
Yah! Ben inek değilim.
Tamam, biraz fazla çalışmış olabilirim sınava.
Ama ne yapayım yani?
Sen de az inek değilmişsin okulumuzun yakışıklı prensi ;")

*Jaehyun yazıyor...*

Doyoung yine konuşmadan utanarak çıkmış ve kafasını yastığına gömmüştü. Konuşmalarının 10 dakika sürdüğünü fark etti ve hızlıca Taeille Johnny'nin yanına indi. Herkesin orada olduğunu ve ona doğru kızgın bakışlar attığını görünce yavaşça yerine oturdu.
"Ne öyle kızgın kızgın bakıyorsunuz bana ya?"
"Yarım saattir seni bekliyoruz Doyoung."
"Saçmalamayın ya. 10 dakika oldu beni kaldırmaya geldiğinden bu yana Taeil."
"10 dakika neler yaptın?"
"Hiççç."
"Kesin bir şeyler yapmış bu salak." diyerek sohbete katıldı Jaemin.
Hepsi Doyoung'ın neler olduğunu anlatmasını istediğinden ona baskı yapmaya başladılar. En son Doyoung,
"Ya! Öf. Jaehyunla mesajlaştım! Oldu mu?"
Hep bir ağızdan 'Ooo' diye bağırdılar.
"Tamam susun yeter ya. Söyledim bitti. Yemek yiyelim ben açım."
"Bir dakika şimdi. O zaman Jaehyun o saçma mesaja cevap verdi?"
"Cidden... Seni tersledi falan mı?"
"Ya da ben de sana çok aşığım falan mı dedi?"
"Off. Size bir şey söyleyen kabahat. Yemek de yemeyeceğim, gidiyorum ben."
Johnny kalkıp Doyoung'ı durdurdu ve "Git otur yemeğini ye. Bir şey demezler artık hadi canım arkadaşım." diyerek Doyoung'ı yerine oturttu.
  Diğerleri de Johnny'nin bakışları üzerine sustular ancak içten içe neler olduğunu çok merak ediyorlardı.
  Doyoung ise Jaehyun'un mesajına ne cevap verdiğini ya da cevap verip vermediğini düşünüyordu.