Dean:
Defneden hiç beklemezdim. o kötü kız olmak için fazla iyiydi. fazla mükemmeldi. ama şimdi aç. ve insan ruhuna karşı büyük bir açlığı var. ancak cass'in söylediğine göre bizim Samle ruhlarımız cehenneme gittiğimizde bozulmuş. yanı bizim ruhumuz onun için sıcakta bozulmuş yumurta gibi korkuyormuş. hıh çokta umurumda. def henüz beslenmedi. ama gerçekten aç olduğunda onu durdurmak zaten mümkün olmuyor. ayrıca ne şeytan kapan nede melek kapanı onu dizginlemiyor. ama ben eski defi istiyorum. Sam resmen depresyona girdi. cass'in söylediğine göre o artık şoktaymış. Defin içindeki melek ve iblis sırası karışınca Sam içindeki insan iblis aurasını baskı altına. alıyormuş. şu sıralar konuşabildiğim tek kişi cass. Def ise son üç gündür ortalıkta yok. Sam kendini biraz toparladı. ama o küçük sürtüğü özledim.her ne olursa olsun onu avlayamam.
Def'in ağzından:
ne yapacağımı ne yiyeceğimi ve en zorda. ne olacağımı bilemiyorum. ailemi terkettim.. eminim Sam ve Dean beni aramıyorlardır. ah tabi ya onlar avcı. bende avım. şimdiye kesin peşime düşmüşlerdir. beni öldürebilecekleerini bilsem gidip teslim olurum. ama onlar beni yakaladıklarında benden daha çok kendilerine zarar vereceklerini biliyorum. ve çok karışık hisler içindeyim. melek olduğumda içimdeki çok büyük bir suçluluk duygusuyla sarılıyorum. iblis olduğumda. açlığımı dizginleyemiyorum. insan olmak dayanılmaz bir acı veriyor. en garibi de peri olduğumda hiç tatmadığım zevkleri tatmak istiyorum. normalde bana. yanlış gelen şeyler peri iken bambaşka. o kadar. doğru ve okadar tapılası geliyorki. şimdi kuytu bir çöp tenekesinin dibine çöktüm. ve içimdeki müthiş suçluluk duygusuyla kendime işkence. yapıyorum. evet şu anda melek durumdayım. en çok Ailemi özledim. tabbi ki Sam be Dean'i .daha önce hiç görmediğim ne olduğu bile belli olmayan biyolojik ailemi bu güne kadar. hiç özlemedim. hatta artık onlara aklıma geldikçe sövüyorum. çöp tenekesinin yanından bir erkek geçti. elli ayağı düzgün müthiş bir mutluluk hissi içinde cennetlik bir çocuk geçti. yalaklaşık 21 yaşında. olduğum yerden kalkıp erkeğin peşine. düştüm. çocuk kuytu bir köşe buldu ve bekleemeeye başladı. öğretmenini beklediğini öğrendim. ve. yeni keşfettiğim görünmem yeteneğimi kullanarak ona yaklaaşştım. yaklaştıkça sanki. bu hissi hiç bilmiyordum. sanki onu istiyordum. görünmez olmak benim peri yeteneğim. yani şuan herşeyimle peri olmuş durumdayım. çocuğa yaklaştıkça onu istedim. içindeki mutluluğun kaynağı olmayı. onunla bir olmayı istedim. ve görünmez bedeninden ayrılıp ruhumla çocuğunelee geçirdim. hayır bu his değildi istediğim. sanki... tanrım ne yapacağımı bilemiyordum. çıkıp kendi bedenime girdim. çocuğun öğretmeni geldi. bu sefer içimde gelen adamı öldürme. hissiyle yanıp tutuştum. sanki bunu yapmazsam bir şeyler eksilecekmiş gibi sanki bu baba verilmiş bir gövermiş gibi adamı öldürmek istedim.hemde sebepsizce. gözlerimin önüne adama. yapacak olduğum işkenceler gelmeye başladı. acı dolu çığlıkları kulaklarına geliyordu. sonra tekrar aynınsesi duydum.
Sam. yine. yalvaran. herşeyimle üstesinden gelebileceğini söyleyen Sam in o ağlak sesini duydum. işte içimdeki herşey yerine geldi. tekrar insan oldum. Sanki Samle aramda bir bağ varmışçasına. onun sesini ne zaman duysam irkilip kendime. geliyorum. eski vücuduma acı veren o insan halime. büründüm. büyük bir çığlık atarak görünür oldum. yanındaki çocuk veöğretmen biranda baba döndüler.
"hocam yardım edin de onu hastaneye götürelim. " öğretmen adam hiç umursamadan konuştu.
" dersimiz var richard. " dedi adam. çocuk adamı takip etti ve benden özür dileyip uzaklaştı. içimden keşke adamı öldürseydim diye geçirdiğim. ama dışımdan hala çığlık atıyordum. melekler olmaya çalıştım. yapamadım acı çok büyüktü peri olmayı deneyecekngücüm bile yoktu. iblis olursam sanki herşey bitecekmiş gibi hissettim. ve acıyla kıvranmaya devam ettim. bayılmak istiyordum. dayanamayacak hale çoktan gelmiştim Amaa bayılmayı bile beceremedim. yaklaşık 10 dakikaa sonra. Cass'i karşımda gördüm. dahası doğrusu yere kadar uzanan trençkotu ve takım elbiseli bacaklarını gördüm. iki dizimin üzerinde iki büklüm kıvrılırken cass iki elini sırtıma koyup beni otel odasına. ışınladı. ama. kendisi yoktu. çok canının acıdığı anladım. benim gibi bir varlığı ışınlamak sıradan bir melekler için hiç kolay olmasa. gerek. ama benim acım daha büyüktü. hala kıvranıyorum. Dean'in boğuk ve korkmuş sesini duydum. yanıma gelip diz çöktü. bana dokunduğunda elleri yandı. hala çığlık atıyordum. Amaa. bu halim Sami hiç etkilememiş görünüyordu. hatta esksiikadar sağlıklı görünüyordu. insanların iç seslerini duyabiliyorum. yaklaşık 2 km yakınımdaki herkesin sesini duyıyordum.vicudum yanıyordu. kemiklerim kırıloyormuş gibi. gözlerimi açamıyorum. sanki oyulmuş gibi canımı yakıyordu. Sam bana. yaklaştı ellerinin yanmasını umursamadan beni yatağa yatırdı. hayır burası yatak değildi. burası otel odasıda değildi. burası sığınaktı. ve beni bir şeye yatırıp el ayak bileklerimden kelepçelediler. artık iki büklüm değildim. ama. canım daha çok yanıyordu. Dean Sam'in ne yapmaya çalıştığını anlamadığı için ona saydırıyordu.
"Sam kendine. gel. zaten acı çekiyor. sammy yapma o bizim kardeşimiz. "
"daha değil. "dedi Sam oldukça kararlı bir sesle. ne demek şimdi bu. Beni öldürecekler mi yoksa daha mı kötü.. hala acılar çığlık attım. Sam sol bileğine büyük bir kesik atınca sanki kalbim sökülmüş gibi acı çektim. işte o acıyla attığım çığlık Dean'i transa geçirdi. kendine geldiğinde oda sağ bileğine bir kesik attı ve ikisinin kanıda göbek deliğime akmaya başladı. onlar da bileklerinin acısıyla kıvrınmalaarı gerekiyorken onların acısını da ben çektim. iç organlarının daraldığını hissettim. acım daha da arttı. ama. arttık çığlık atacak sesim kalmadı. burnumdan akan kan artık oluk gibiydi. gözlerimden de artık göz yaşı değil kan akıyordu. benim acıma üzülen Dean de ağlamaya başladım. Sam ise hiç olmadığı kadar soğuk kanlıydı
. adeta iki kardeş yer değiştirmiştir. göbek deliğimdeki kanlar hızla içime akmaya başkasında neredeyse tüm acım dindi. ardından Sam elinde bir kutuyu açtı. içindeki koku hiç hoşuma gitmedi. içimden birşeyleri kopmaya başladı. Dean ezberinden bbirşeyokuyordu. içimden kopan şey hem acıtıyor hemde. rahatlatıyordu. Dean okumayı bitirince içimden kırmızı dumanlar yükselmeye başladı. tüm dumanı kutuya doldu ve Sam kutuyu kapattı. Dean hemen beni çözdü. hiç acı yoktur. acı değil. hiç birşey yoktu. hissetmiyorum felç gibi hiç bir yerim hissedemiyorum. Dean beni oturur şekle getirip sımsıkı sarıldı. bana. sarılmaya devam ederken nihayete Dean'in omzunda. bayıldım. işte şimdi çok şanslıydım. bayılmak için. en güzel yer ve en güzel zamandı. şimdi beni koruyorlardı. onlar yanımdayken artık korkmuyorum. bir dakika. hayır bu doğru bir kelime değil. korkunun ne olduğunu çoktan unutmuştum. şimdi ise huzurla kendime gelmeyi bekleyebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Winchester Mühürü
Fanfiction"Sam bu aletin sesi bile bir arafından çıkıyor dostum. Bak başka bir yol buluruz belkide. Hem o sürtük neden bu kadar önemli ki?" "Cass'i duydun dean. Hayatımız Def'e kilitlenmiş demek hayatımız Def'e kilitlenmiş demektir." "Bana ima yapma!" "Hala...