Türküm -def ve ailesi

373 25 0
                                    

Dean'inn ağzından:

Def’e kocaman bir dövme yaptırdık. Sam porno izlerken bile ağladığı için kıza çok acıdı. Gün boyunca Gay gibi davrandı. Neyse ki bu gün çok sızlanmıyor bücür. Öğlene kadar uyuduktan sonra Gazete okumaya başladım. Def bilgisayar oyunu oynuyor. Sam ise spor yapmaya gitti. Def gözlerini kapatmış yalvarıyor.

“Cass. Gelebilir misin?” Odanın için de anlamadığım bir dilde sesler duydum. Bu cass’in sesi değil. Def anlamış olacak ki o da aynı dille cevap verdi.  Odanın içinde zenci bir melek belirdi. Melek olduğunu söyledim çünkü kanatlarının gölgesi duvara vuruyor. Melek Konuşmaya başladı. Şimdi anladım Türkçe konuşuyorlar. Defne aslın Türk. Ama Cass bizim ona sahip çıkmamız gerektiğinden onu da yanımızda götürdüğümüzde ona Dilimizi konuşmayı güçleriyle öğretmişti. Melek bana döndü Nihayet İngilizce konuştu.

“ Siz farklı Irklardan mısınız?”

“Evet.”

“Nece konuşmam gerekiyor?”Def Türkçe cevap verdi.

“İngilizce konuş Morfis.” Melek İngilizce konuşmaya başladı.

“Adım Mofis.  Castial’in başı dertte.”

“Ne olmuş melek bozuntusuna.”

“Cehennemde hapis oldu”

“Crowly’nin haberi var mı?”

“Hayır?”

“Cehennemde ne halt yiyor lan?”

“Defne’nin ailesi için gitti ama çıkamadı.”Melek ortadan kayboldu.Def tek kelime etmedi. Hatta utanmış görünüyordu.

“Bununla ilgili bir bilgin var mıydı?”

“Hayır. Yani cass’in gittiğini bilmiyordum.”

“Ailen neden Cehennemde.”

“Aslında onları crowly  kaçırdı.”

“Adi şerefsiz. O piç kurusunu…”

“tamam bunu bana söyleme. Bulduğunda ona saydırırsın.”

“Sam neden hala gelmedi?”

“Ara.”Sam aradım ama  Kapalı.Lanet olsun dostum.

“Toparlan .”

“Gidiyor muyuz?”

“Hayır oralığı topla ayin yapacağız.”

“Sam?”

“Hangi cehennemde bilmiyorum.” Gereken malzemeleri yerine koyduk ve dua’yı okumaya başladım.

Ah işte Cehennemdeyiz. Hatırladığımdan  daha iyi kokuyor. En azından yanık kokusu Ceset  kokusunu bastırmış. Bir çığlık sesi geliyor .Sesin geldiği yere doğru koşmaya başladık.Bir kız. Tanımadığım. Beni birine benzetti.

“James. Biliyorum beni kurtraaksın.”

“ üzgünüm canım. Ben o değilim.” Def beni kolumdan yakaladı ve Sam’in olduğu yere doğru koşmaya başladık.  Onun Sam olduğundan emin olamazdım tabi ki. Anlamanın tek yolu var. Kutsal su.

Evet bu Sam.

“Nerelerdeydin piç kurusu.”

“Cass’i arıyorum. “

“Bize neden haber vermedin aşağlık.”diye cırladı def. Tekrar Kardeşimin çüküne tekmem atacaktı ki onu durdurdum.

“İnan bende onu becermek istiyorum ama şimdi olmaz.” Bana kafasını salladı. Sam ise anlamaya çalışır gibi bana baktı.

“Bakmasanıza öyle hadi bulalım şu meleği.” Ama Cass arkamızda bitiverdi.

“Seni şerefsiz. Neden boyundan büyük işlere bulaşıyorsun?” Diye azarladım Cass’i.

“Ailesini buldum Dean. Sizi oraya götürebilirim.” Demesiyle kendimizi Bir zindanın önünde bulduk. İçeriden çığlıklar geliyor. Ah lanet olsun yine aynı ses. Daha önce duyduğum çığlıklar kafamda yankılandı.Cehennemde işkence yaptığım günleri hala dün gibi hatırlıyorum.

“Dean . Onları kurtarmamız gerekiyor.Onlar cennetten Kaçırıldılar.” Def atladı.

“Onlar ailemi?” Bunun şimdi bir önemi yok bence. Sordum

“Nasıl?”

“Sam’in Bobby’ye yaptığı gibi. Ama bu sefer Defne yapmak zorunda.”

“Neden? Ben?”

“Çünkü eğer Aileni kan bağı olan biri içine alırsa Crowly kaçtıklarını daha geç fark edecek. Cass Def’in kolundan tuttu ve içeri girdiler. Çığlıklar kesildi. Ama bu çok uzun sürdü.

“Bu kadar sessizlik fazla sammy. Ben giriyorum.”

“Hayır dean girmiyorsun.” Birkaç dakika sonra içerden küçük kız çığlıkları yükseldi. Buda kısa sürmüştü. Sonunda çıktılar.

“ Şimdi biriniz beni içine almalı. Başka türlü buradan çıkamam.” Def’e baktım. Neredeyse bayılacak gibiydi. Canının  ne kadar yandığını ne ben nede Sam anlayabilir. Çünkü o için de iki kişi taşıyor. Biz yalnızca bir kişi taşımıştık. Kolumu kestim ve

“Tamam Cass. Gir şuraya.” Cass tekrar ışık saçıp koluma bir sıvı gibi aktı. Daha önce hiç melek taşımamıştım. Bir Vampir taşımaktan daha az acıtıyor.

“Cass. Eğer çok kıpırdarsan seni öldürürüm.” Kafam da Cass’in sesi yankılandı.

“Elimden geleni yapıyorum burası çok dar.”  Sam gerekli sözcükleri söyledi. Ve tekrar Otel odamıza geldik.

Winchester MühürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin