GİRİŞ

9.2K 517 55
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BİR HİKAYEYLE KARŞINIZDAYIM... SÖZ VERDİĞİM GİBİ KURTADAMLAR... BU BENİM İÇİN BİR İLK LÜTFEN BULDUĞUNUZ HATALARI VE BEĞENMEDİĞİNİZ  YERLERİ BİLDİRİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... KEYİFLİ OKUMALAR...

Kurt adam pençelerini rakibinin boğazına doğru savurdu ancak karşısındaki kaşınmayı başardı. Ancak kurt adam hızlıydı. Refleksle ileri doğru atıldı. Karşısında dev trole doğru atılırken kükredi. Uzun pençelerini tekrar savurdu. Trolün etinden içeri girdi. Dişlerini trolün gırtlağına geçirdi ve boğazını parçaladı.

Dev trol acı dolu bir inlemeyle dizlerinin üzerine düştüğünde artık savaş bitmişti. Kurt adam, trolün pis kanını yere tükürdü. Kolunun tersiyle ağzını sildi ve başını kaldırdı.

İnsanlar çevresinde deli gibi bağrışıyorlar, kadınlar üstlerini yırtıyordu. Herkes heyecanla gelecek emri bekliyordu. Kurt adam, yere eğilip trolün boğazından tuttu ve başını kaldırdı.

Büyük kolezyumun hemen en yüksek balkonunda duran adama baktı. O en yüksek statüdeydi. Ne emrederse onu yapmak zorundaydılar. Kırklı yaşların ortasında olan kır saçlı bir adamdı. Etrafında çeşitli kadın ve erkekler duruyordu ve hepsi ona hizmet ediyordu.

Adam, dalgın bir şekilde bir süre karşısındaki manzaraya baktı. Ardından ayağa kalktı. Kollarını iki yana açtığı anda kolezyumda büyük bir sessizlik oldu. Herkes heyecan dolu bir şekilde verilecek olan kararı beklemeye başladı.

"Sevgili Azalin halkı" diye bağırdı adam. "Kan görmek istiyor musunuz?"

Halk delirmiş bir şekilde çığlıklar atmaya başladı. Hep bir ağızdan bağırmaya başladılar. "Kan, kan, kan!" Onlar her zaman kana açlardı zaten. Bu gösterinin sonunda bir ölü olmasını isterlerdi her zaman.

Kurt adam gözlerini adamdan ayırmadı. Adam yumruğunu havaya kaldırdı. Başparmağını tam havaya kaldıracakken indirdi. "Öldür onu!" diye bağırdı.

Bütün bu tantananın boş olduğunu biliyordu. Sonuç olarak her zaman bu gösterinin sonu aynı bitiyordu. Kurt adam, uzun pençelerini trolün boğazına geçirdi ve sertçe çekti. Boğazı parçalanan trol yerde can çekişti ve en sonunda öldü.

Kurt adam, zafere karşılık başını kaldırdı ve kükredi. Kollarını genişçe açtı ve halka baktı. Zaferi karşısında insanlar çıldırmış bir şekilde tezahürat ediyorlardı. Dört gardiyan gelip yerdeki trolün cesedini tutup arenadan çıkardılar.

En çok bu zafer anını seviyordu. Hayatta kalmış olmanın verdiği heyecanı yaşamayı seviyordu. Yine başarmıştı. Bir kere daha hayatının ortaya konduğu bir savaşı kazanmıştı.

Gladyatör Okulu'nun tek ve en büyük kuralı hayatta kalmaktır. Savaş ve kan ülkenin aç insanlarını doyuran yegâne besinidir. Dış dünyanın yaratıkları ne zamanki insanlarla karşılaştılar, o zaman okulun en büyük müdavimleri olmuşlardı.

Adı yanıltabilirdi. Burası aslında bir hapishaneydi. Doğanın en güçlü yaratıkları insanlar tarafından hapsedilip kendi zevkleri için dövüştürülüyordu. Okulun müdavimlerinin boyunlarındaki metal tasmalar onların kaçmalarını ya da isyan etmelerini engelliyorlardı. Bu büyülü tasmalar sadece dövüş zamanında çıkarılıyordu.

DÖNÜŞÜM SERİSİ 1. KİTAP- GLADYATÖR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin