DÖNÜŞÜM SERİSİ 1. KİTAP- GLADYATÖR OKULU

Bölüm 14

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...

Gecenin ilerleyen saatlerinde hücresinin kapısı tekrar açıldı. Ancak kadın bu sefer içeri girmedi. Başlığının altından ona baktı ve elini uzattı. "Gel" diye fısıldadı. "Acele etmeliyiz"

Gideon ayağa kalkıp onunla beraber kapıdan geçti. Genç kadın dikkatli bir şekilde etrafına bakındı ve erkeğin elini tutarak hızla yürümeye başladı. Nereye gittikleri konusunda Gideon'un en ufak bir fikri yoktu ancak kadın çok iyi biliyor gibiydi.

Hücrelerin arasında dolaşarak ilerlediler. Yaratıkların çoğu çoktan uyuyakalmıştı. Sessiz hareket etmeleri gerekiyordu. Kadın onu talim alanına giden kapıdan çevirdi ve başka bir kapıya doğru ilerledi. Kapıdan geçip hemen aşağı inen merdivenlerde yürüdüler.

Bomboş ve yer kumlarla kaplıydı. Tıpkı Gideon'un hücresi gibiydi. Ancak burada onu tutacak zincirler ya da bir hücre kapısı da yoktu. Ayrıca belli ki tek çıkış da girdikleri yerdi.

Gideon etrafına baktı. Ardından ellerini kaldırdı. "Neden buradayız?" diye sordu en sonunda. Alaycı bakışlarını ona dikti. "Sonunda altıma yatmaya mı karar verdin?"

Onun bu ahlaksız yorumlarını umursamadı. Üzerindeki pelerini çıkartıp bir kenara attı. Bugün üzerinde bulunan beyaz elbisesiyleydi hala. Ayrıca pelerinin altına gizlediği malzemelerde ellerindeydi. İki metal kılıç ve biraz da yiyecek ve su dolu bir testi vardı.

Hepsini bir kenara koydu. Kılıçlardan birini ona doğru attı. Diğerini ise elinde tutuyordu. Erkek kaşlarını çatarak yere düşen kılıca baktı. "Şaka mı bu?" diye sordu. "Seninle dövüşmeyeceğim"

Fabian, genellikle bundan daha kötü tepkilerle karşı karşıya gelirdi. Ancak bu onu hiç durdurmamıştı. Kadın bir an gülümseyerek ona baktı. Ardından elindeki kılıcı sertçe ona doğru salladı. Gideon çeviklikle onun saldırısından kaçındı ancak kadın hızlıydı.

Kılıç ardı ardına ona doğru sallanıyordu. Bir kadının bu kadar hızlı kılıç kullanması hiç mantıklı değildi. Çoğu o metali eline almaktan bile korkuyordu. Bu kadın bir rahibe olmasına rağmen onu bir gladyatör gibi sallıyordu. Öyle ki Gideon'a kaçınmaktan başka bir seçenek bırakmıyordu.

Gideon sinirlenmeye başladığını hissediyordu ki bu o kadar kolay bir şey değildi. Bir anlık hareketle ileri doğru atıldı ve elini pençe gibi kadına doğru salladı. Ancak kadın rahatlıkla kaçınmayı başardı.

İkisi karşılıklı durdular bir süre. Gideon, derin bir nefes aldı. "Hakkını vermek gerek" dedi en sonunda. "Çok iyisin"

"Gerçek bir gladyatör gibi eğitildim" dedi genç kadın sakin bir şekilde. "Tıpkı onlar gibi ağırlık kaldırdım ve deliler gibi çalıştım. Tabi ki ayrıcalıklıydım ama yine de hak etmediğim sürece asla banyo yapamadım ve köleler gibi çok az yedim."

Şaşırtıcı bir geçmişti. Özellikle de soylu bir kadın ve bir rahibe olduğu düşünülürse. Ancak ciddi görünüyordu. Erkek başını salladı hafifçe. Kadın oldukça ciddi görünüyordu. Bu durumda onunla nasıl başa çıkması gerektiğinden emin değildi. "Seni yaralayabilirim" dedi zayıf bir sesle. "İstemeden de olsa"

Bu olasılığın gayet farkındaydı. Ancak göründüğünün aksine Fabian kolay lokma olacak biri değildi. "İnsan halinle zayıfsın" dedi sakin bir şekilde. "Doğru düzgün beslenemiyorsun ve düzgün bir eğitim bile alamıyorsun. İkimizde o ifritin sana denk olmaktan çok uzak olduğunu biliyoruz. Ayrıca ikimizde ölmenin hoş olmayacağını da biliyoruz"