Bölüm 2

3.9K 471 24
                                    

 İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM...  

Sıradan bir kadın için çektiği bu eziyetin ne anlamı olabilirdi ki? İfritler onu çevrelemişlerdi. Genç adam çevresine bakındı. Boynundaki tasmayı çıkarmamışlardı ancak nezaket gösterip eline bir kılıç vermişlerdi. Bunun aslında William'ın o tuhaf antrenmanlarından biri olduğunu gayet iyi biliyordu.

William onu bir şaheser olarak görüyor ve daha da güçlenmesini istiyordu. Gideon'dan tamamen yenilmez bir savaşçı yaratmak istiyordu. İster insan gibi ister kurt adam gibi olsun her şekliyle ölümcül olmalıydı.

Başlamadan önce efendilerini selamlaması gerektiğini biliyordu ancak nezaket hiçbir zaman onun tarzı olmamıştı. Bir elindeki kılıca bir de karşısındaki ifritlere baktı. İçlerinden biri geçen sefer onun ardından savaşa katılanlardan biriydi.

Elinde olmada gülümsedi. "Yine mi ölemedin, Caen?" dedi dalga geçer bir şekilde. "Tanrılar senden gerçekten nefret ediyor olmalı." Elindeki kılıcın ucunu aşağı indirmişti. "Onları suçlayamam. Çirkinliğine bakınca seni sevmek çok zor" dedi.

İfrit ona doğru bakıp kükredi. "Seni geberteceğim, Gideon" diye bağırdı. Kalın sesi yüzünden konuşmalarını anlamak biraz zordu ancak onlarla bu kadar zaman geçirince normal geliyordu.

Onları kızdırmayı seviyordu. Caen adındaki ifrit ona doğru koşarken Gideon elinde olmadan gülümsedi. Uyandığını hissedebiliyordu. Savaş başlarken hep bu hissiyatı yaşıyordu. Sanki her şey o ana kadar pusluydu da o anda netleşiyordu.

Elindeki kılıç onun için çok yabancıydı. Kendisine doğru bütün gücüyle koşan iblise doğru kılıcı sakin bir şekilde kaldırdı. Dudakları gülümsemeyle kıvrıldı. William'ın sesinin beyninde yankılandığını hissedebiliyordu.

"Kılıcını pençelerin gibi düşün. Onunda senin bir parçan olduğunu hisset ve sanki pençelerinmiş gibi saldır"

Bu kolay bir şeymiş gibi söylüyordu. Belini eğdi ve başını kaldırdı. Sıradan bir kurt adam gibi saldırı pozisyonuna geçti. İfrit iki adım uzağındaydı şimdi. Tasması olmasaydı bu onun için çok bir uzun zaman gibi gelirdi ancak şimdi insan haliyle son derece hızlı gibi görünüyordu.

Onun iyice yaklaşmasına izin verdi ve kılıcını sertçe ifrite doğru savurdu. İstediği gibi boynunda bir kesik açmıştı. İfrit aldığı yarayla bir an sersemledi ancak bu onu daha da sinirlendirmiş gibi görünüyordu.

İfritler yalnız yaşayan yaratıklardı ve beraberlik duyguları yoktu. Ancak hepsinin Gideon'dan nefret ettiği de kesindi. Çünkü diğer ikisi de yoldaşlarının yaralanmasıyla ona doğru atıldılar.

Jaegan, kahkaha attı. "Çok iyi" dedi neşeli bir şekilde Lavinia'ya bakarak. "Sıradan bir insan gibi savaşmaya çalışırken bile çok iyi görünüyor" dedi neşeli bir şekilde. "Eğer bunu başarırsa bu okul için çok güzel olacak"

Karısı onun ne demek istediğini gayet iyi biliyordu. Neşeli bir şekilde başını salladı. "Karşısına çıkardıkları yaratıkları sadece bir insan haliyle yenmesi demek diğer okullar için tam bir aşağılama olacaktır"

Onların konuşmalarını ya da kahkahalarını duyamıyordu. Fabian, gözlerini kısmış önündeki dövüşü izliyordu. Dikkati artık tamamen o adamdaydı. Talim alanına geldiğinde ölmeye yürür gibiydi oysa şimdi hiç kimseyi sağ bırakmaya niyeti yok gibiydi.

DÖNÜŞÜM SERİSİ 1. KİTAP- GLADYATÖR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin