23:59

1.7K 389 18
                                    

Sana bırakacağım son şey özel olmalıydı. Bu yüzden, ölen babamın bana bıraktığı ses kayıt cihazına parmaklarımı uzattığımda bunu düşünüyordum.

Metalik yüzeydeki, paslı düğmelere dokundum ve başlamak için ikili koltuğa oturdum.

"Normalde buna basit bir merhabayla başlardım, ama bu konuşma o zaman aklında yer eder mi bilemiyorum.

Uyanman bir yıl da sürse, iki yıl da sürse, on yıl ya da daha uzun da sürse; uyandıktan sonra bunu dinlemeni istiyorum. Biliyorum, yalın anılarıma tutunmanı beklemem çok bencilce, çünkü şu an yanımda ve hayatta olmana rağmen ben bunu yapamıyorum. Ama umuyorum ki, beni anlarsın.

Yaptığım çocukça, farkındayım. Sen de dahil olmak üzere her şeyi arkamda bırakmam çok saçma, hatta çok aptalca. Ama ben sadece senin mutlu olmanı istiyorum. Erkek kardeşin benimle konuştuğunda, peşini bırakmamın daha iyi olacağını söyledi. Başta ona inanmak istemedim, ancak zaman geçtikçe; belki de benim yüzümden uyanmadığını ve gitmemi istediğini düşünmeye başladım.

Bunu başka türlü kelimelere nasıl dökeceğimi bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum, ama bilmeni istiyorum ki bu kararı vermeden önce günlerce düşündüm. Tahmin edersin ki, bu kolayca verilebilecek kararlardan değil. Öyle bir anda, hey baksana seni terk etmeye karar verdim; yaşadığımız ve paylaştığımız her şeyi arkamda bırakıp hayatıma devam edeceğim çünkü sen doğru düzgün hayatta bile değilsin, denebilecek durumlardan değil. Sen komadasın, ve benim seni kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. Gözlerine bakamıyorum, tenini hissedemiyorum, ellerini tutamıyorum, dudaklarını öpemiyorum - o yüzden artık yanında durmamın ne anlamı var? Belki de bir daha asla uyanmayacak birini beklemenin ne anlamı var?

Beklemenin ne anlamı var?

Bunun için bana kızacağını biliyorum, hatta bundan eminim, ama kızmanı istemiyorum.

Bencil davranıyorum, değil mi?

Şöyle ki... Ya da bilmiyorum, sadece her şey için üzgünüm.

Bekleyemediğim için, seni; senin beni sevdiğinden biraz daha fazla sevemediğim ve mutlu olmak istediğim için üzgünüm. Bu kadar bencil olduğum, ve hâlâ beni aynı şekilde sevmeni istediğim için üzgünüm.

Çok üzgünüm.

Ama teşekkür ederim.

Her yeni güne gözlerimi açmamı ve gülümsememi sağladığın için teşekkür ederim. Bugün bile, her şeyin iyi olacağını ve dünden daha güçlü olacağımı bilmemi sağladığın için teşekkür ederim. Yanımda olduğun, beni beklediğin, zamanını ve aşkını benimle paylaştığın için teşekkür ederim. Bana kendimi, Dünya'da yaşayan en güzel ve en mutlu kadınmışım gibi hissettirdin.

Seninleyken, dakikalar saniyeler gibi, günler dakikalar gibi, haftalar günler gibi geçti.

Ve ben sadece seni ve seninle daha fazla zaman geçirmeyi istedim. Hastalığınla daha fazla ilgilenmediğim için gerçekten çok üzgünüm. Hasta olduğunu daha önce öğrenmediğim üzgünüm. Seni sadece kendime istediğim ve ihtiyacın olan şeyleri görmezden geldiğim için üzgünüm. Cidden, cidden çok üzgünüm.

Bir gün uyanır, beni tamamen unutur ve artık sevmezsen bunu sorun etmeyeceğim. Bana lanetler okuyup küfürler etsen de bunu sorun etmeyeceğim. Ancak bana bir söz ver.

Mutlu olacağına dair bir söz ver.

İhtiyacım olan tek şey bu.

Güle güle, ilk aşkım."

00:00  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin