Alıntı

522 29 8
                                    


Gözlerim Hafize Sultana kayarken yanımdan kırgın bir şekilde geçip gitmesiyle derin bir nefes verip mutsuzlukla iç geçirdim.Bu sefer onu çok kırmıştım. Beni bu kadar iyi tanıyorken yanında kolaylıkla yalan söylüyemiyordum.

1 hafta önce

Hafize Sultan şok olmuş bir şekilde bana bakarken gerginlikle ellerimi ovuşturdum.Bu işten biran önce yırtmalıydım.

- Eylül kızım sen iyi misin? Ben Arslan beyden uzak dur diyorum sen gelmiş haftaya yüzük taķıcağınızı söylüyorsun.

Dudaklarımı ıslatırken kollarımı kaldırıp işaret diliyle konuşmaya başladım.

- Hafize Sultan biz birbirimizi seviy

Kolumun bir anda tutulmasıyla şaşkınlıkla Hafize Sultana bakarken gergin suratını görmem ile derin bir nefes verdim. Ne olursa olsun her zaman lafımı tamamlama izin verirdi ama şuan oldukça sinirli ve kızgın gözüküyordu.

- Bütün bunlara inanacağımı mı zannediyorsun?  Peki öyle olsun sen söylemiyorsan şimdi çıkıp bu evi o adamın basına yıkarım.

Hafize Sultanın sinirli bir sekilde  kapıya doğru yönelmesiyle çevik bir hareketle önüne geçtim. İsaret diliyle konuşmaya başladım.

- Hafize Sultan lütfen hem...

- Hiç boşuna nefesini tüketme Eylül beni inandiramazsın o adama bütün bunların hesabını sorucam seni kandırmasına izin vermem.

Kapıya doğru hamle yaptığı sırada onu engelleyip sonradan pişman olucağımı bile bile isaret diliyle tekrar konuşmaya başladım.

- Benim yerime karar vermeyi bırak artık  ben senin kızın değilim. Kararlarıma saygı duy.

Hafize Sultanın bir adım geriye gitmesiyle içim acıdı. Çevremdeki herkese zarar veriyordum

- Peki Eylül hanım siz nasıl isterseniz.

Hafize Sultanın yanımdan geçip gitmesiyle olduğum yere çöküp gözyaşlarımın  akmasına izin verdim.

Şimdiki zaman

Aklıma dolaşan düşüncelerle gözlerim dolarken belime dolanan kollarla irkildim.

- Şu halinden kurtul artık bütün gün somurtup durdun.

Sinirle Arslana bakarken ellerimi yumruk yapıp sıktım nelere sebep olduğunu bile bile pişkin bir sekilde konuşuyordu.

Lavaboya gideceğimi belirttikten sonra yanından ayrılırken sinir bozucu sesini duymam ile sessizce mırıldandım. Hödük

- Çabuk ol

Lavabodan içeri girdiğimde arkama yaslanıp bir süre öyle kaldım bütün bu yaşananlar artık fazla gelmeye başlamıştı.

Kendimi toparladıktan sonra kapıdan sırtımı çekip lavabo tezgahına dogru ilerledim . Çeşmeyi açıp suratıma su çarptıktan sonra aynaya suratımı çevirmem ile çığlığım yusufun elinde kayboldu.

- Sevgili nişanlım beni burda gördüğüne pek sevinmedi galiba

- Senin ne işin var burada?

- Aa Eylülcüm biraz sessiz konuş zira burdakiler senin dilsiz olmadığını anlayabilirler.

- Ne işin  var burada Yusuf

- Seninle bir anlaşma yapmaya geldim.

- Ne anlaşması ? Ne saçmalıyorsun anlaşma falan yok çabuk unut bunu ve burdan defol !

Kapının birden zorlanmasıyla irkilirken Yusuf sırıtarak bana bakıyordu.

- Eylül ordamısın? Neden kilitli bu kapı.

- Haklısın  belkide anlaşma  yapmam gereken kişi farklıdır.


# Evet arkadaşlar size kısa bir kesit yapmak istedim.Umarım beğenirsiniz en kısa zamanda da yeni bölümü paylaşacağım.Şimdilik hoşçakalın.

# Yorum yaparsanız sevinirim





SESSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin