Arslan beyi aksi yönde ikna etmek için kollarımı kaldırdığım sırada kollarımın tutulmasıyla derin bir nefes verdim.
- Eylül kararım kesin. Söyleyeceğin hiç bir söz beni kararımdan döndürmeyecek.Simdi in aşağıya bu durumu Hafize hanıma nasıl açıklayacağını düşün.
Arslan beyin sözleriyle tek kaşımı kaldırırken bu adamın umursamazlığı beni öldürüyordu. Ayten hanım sanki ona birşey söylemeyecekti.
Sağ elini kaldırıp yanağımı oksamasıyla gözlerim açılırken söylediği şeyler beni dumura uğratmıştı.
- Sinirlenmek bir kadına ancak bu kadar yakışır.
Arslan beyin elini çekmek için kolumu kaldırdığım sırada kolumu tutup arkaya sabitlemesiyle çırpınmaya başladım.
- Eylül sakin ol yoksa seni bu odadan çıkarmam.Hatta belki Hafize hanıma çıktığımızı birlikte söyleriz ne dersin?
Kafamı olumsuz manada sallarken Arslan bey resmen bu halimden eğleniyordu.
- İşte böyle benim küçük sevgilim rahat durucaksın. Eylül bugün düşündümde ee yaşımda ilerliyor ben baba olmak istiyorum sen ne düşünüyorsun bu konuda.
Derince yutkunurken Arslan beyin benim cevabımı önemsemediğini biliyordum zaten zira kollarımı tutuyordu. Onun tek amacı benimle eğlenmekti her zaman ki gibi ama bu oyunlar bittiğinde kimin eğlendiğini görücektik.
Kafamı olumsuz manada sallarken benim duvara dogru yürümemi sağlayıp mümkünmüs gibi daha da dibime girdi.
- Üzdün bak beni niye öyle söylüyorsun ki ben en az 6 tane düşünüyordum.
Dudaklarımı kemirirken bu adamın sırıtan yüzüne bir tane geçirmemek için kendimi zor tutuyordum. 6 taneyi sen doğurursun.
Kafamı sinirli bir sekilde saga sola sallarken keyifle sırıttı.
- Ah eylül ilişkimizde sürekli hayırcı tarafsın farkındamısın? Bu duruma bir çare bulmamız gerekiyor.
Kollarımı ondan kurtarıp cevap vermek istediğimde kollarımı sıkıp iyice bastırmasıyla inledim. Bu adam gücünün farkına varmalıydı.
- Ah canın mı acıdı küçük sevgilim kusura bakma bundan sonra daha dikkatli olurum. Ee tabi sende daha itaatkar olursan güzel olur.
Arslan bey kollarımı bırakıp geri çekilirken derin bir nefes verdim. Yokluğum farkedilmeden aşağıya inmeliydim.
- Şimdi gidebilirsin küçük sevgilim ama kendini özletme sık sık uğra he o inatçılığın tutar gelmemekte ısrar edersen seni görmeye ben gelirim. Hafize hanımda bu durumu nasıl karşılar bilemem artık.
Arslan bey sanki ciddi birşey söylermiş gibi bana bakarken daha fazla uğraşmamak için kafamı olumlu manada sallayıp odadan çıktım. Beni özlermiş miş adamın iyice stres topu olmuştuk.
Bütün gün yorgunluktan ölmüştüm.Sanırım Arslan bey Ayten hanım ile konuşmuştu oda inadına herseyi bana yaptırıyordu.Rahat bir nefes alıp koltuğa oturup soluklandıgım sırada Ayten hanımın sesini duymam ile yerimden sıçradım.Kadının yeni taktiği beni kalpten götürmekti heralde.
- Eylül çabuk kalk yerinden odam için bazı şeyler aldım.Onları içeri taşıyacaksın.
Hafize Sultan benim yerime lafa atılırken. Dudaklarımı kemirdim bu kadınla işim vardı benim.
- Ayten hanım o erkek işi değil mi hem Eylül nasıl taşısın onları isterseniz ben...
- Ne işi olduğunu sana mı sorucam Hafize ne diyorsam onu yapın.Eylül dedim Eylül yapıcak. Şimdi kalk eylül güvenlikte Murata yardım et.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ
Fiction généraleBen hiç bir zaman kendim olamadım.Babamın karanlık dünyasında hayatta kalabilmem için rol yapmam gerekiyordu. Yaptım da zaten bütün yeteneklerimi sakladım insanlardan ezik , pasif basit bir kız olarak görünmeye çalıştım. Başardımda ta ki o adam ge...
