TUTSAK~P|J|M~ (TAMAMLANDI)

1.8

~Düzenlendi~

Keyif okumalar💙

"Hoş geldiniz."

Sinirleniyordum.  Bu bir iş yemeği değil miydi?  Ne işi vardı bu kızın burda Tanrı aşkına?!  Bir de evlenmeden,  evin sahibi olmuş gibi Jimin'den önce davranıp 'hoş geldiniz' diyordu.  Valla hiç hoş gelmedik güzelim,  diyip saçlarına yapışasım vardı.

  Yemin ederim sabretmekte  zorlanıyordum. 

  "Kolumu biraz daha sıkmaya devam edersen,  tırnaklarının izi kıyafetimin üzerinden dahi  belli olacak. "

Abimin sessiz konuşmasıyla,  yeni yeni fark ettiğim sıktığım avucumu  serbest bıraktım.

  Zoraki bir gülümseme sergileyip içeriye adımımızı atmıştık. Duygu karmaşasına girmişken konuşmaya niyetim yoktu.  Eğer konuşursam ortalık karışırdı.  Şimdilik konuşma işini sadece abime bırakıyordum.

   İçeriye doğru ilerledikçe  baş ağrılarım artıyordu.  Başım ağrımayalı uzun zaman oluyordu. Bunun tek bir açıklaması vardı,  geçmişime ait bir parça buralarda bir yerde bulunuyordu.

İçerideki geniş odayı kokteyl havasında hazırlamışlardı.  Birkaç ufak masa ve üzerinde sayısız içki türleri bulunuyordu.  Köşedeki büyük masa da yemek için hazır bir vaziyette bulunuyordu.

  Herkes gelmişti,  sona kalan bir tek biz olmuştuk.

"Kusura bakmayın elimizde olmayan sebeplerden dolayı  sizi biraz beklettik. "

    
"Sanırım o sebeplerin çoğunluğu prensesimize bağlı. "

Luhan bana doğru konuştuğunda,  Jimin de dahil bütün grup bize bakmaya başlamıştı.  Bu çocuk kesinlikle beni deli etmek için yaratılmıştı. Hani şöyle deli oluyordum ve sinirimi sadece zoraki bir gülümsemeye sığdırıyordum ya,  kendimi güzelce tebrik edesim  geliyordu.  Ödül niyetine birkaçının ağzını yüzünü parçalasam iyi olacaktı.  Önceliğim kesinlikle şeytan kılıklı orospu olacaktı.  Onu öldürmeden rahat edemeyecektim.

"İsterseniz masaya geçelim. "

  Jimin'in önerisiyle herkes birer birer masada ki yerini almaya başlamıştı. Tam karşımda Jimin ve küçük orospusu bulunuyordu.  Bakışlarımı başka yöne doğru çevirdim.

"İyi misin? "

Sağ tarafımdan gelen sese doğru yüzümü çevirdim.  Yüzümü çevirmem  ile tekrar önüme dönmem bir olmuştu.

"Hana? "

Cevap vermeli miydim?  Onca zaman geçmişti, iki yılıma sahip olan, beni aldatıp kaza geçirmeme sebep olan adamla şuan konuşmalı mıydım? 

Saçmalama Hana.  Sonsuza dek düşman kalmayacaksınız ona aşık değilsin.  Ona aşık olduğunu hiçbir zaman hissetmedin.

"İyiyim."

***

   Yemek masasında bütün iş konuları konuşulmuştu.  Ne kadar konuşmak istemesemde, konuşmanın büyük çoğunluğu benim üzerimden dönmüştü.
Masada ki tek gereksiz kişi Jimin'in salak nişanlısıydı.

  Yemekten sonra diğer küçük masalara geçmiştik.  Herkes ufak gruplar halinde ayrı ayrı konuşmaya başlamıştı.  Bir ara Luhan ile aynı grupta olduğumuzu hatırlıyordum.  Konuya pek hakim değildim.  Masalarımızın  bir araya gelmesi imkansız olan kişiye bakmakla meşguldüm.

Yalnız kaldığım bir ara abim yanıma gelmiş ve gelen bir telefonla gitmek zorunda kalmıştı.  Ben ise gecenin sonuna kadar şirketimizi temsil etmek amacıyla burda kalmak zorundaydım.