Seungmin için bugün boş geçmişti. Bu yüzden canı sıkılsa da odasında oturmuş, masasının üstünde duran telefonunun çalmasını beklemişti.
Boşluğa dalıyor ve gözlerinin önüne, ona bakan bir çift göz geliyordu. Aralarındaki mesafeye rağmen sıcaklığını kalbine kadar işleten kahverengi gözler ona kendine daha önce hiç sormadığı sorular sormasını sağlıyordu.
Eline Büyükannesinin verdiği kaza zamanlarından kalma oyuncak arabayı alıp, üstünde elini gezdirdi.
Bunu ona Hyunjin'in verdiğini hatırlıyordu.
"Teşekkürler, Hyunjinie-ah. Bunu sonsuza dek saklayacağım." ona arabayı verdiği gün söylediklerini sessiz bir tondan dudaklarından dökülürken, isminin bile kalbini hızlandırdığını, yüzüne küçük bir gülümsemenin hakim olmasını sağladığını farketmişti. Neler oluyordu? Kendine sürekli bu soruyu soruyor fakat cevabından korktuğundan, sorusunu cevapsız bırakmayı seçiyordu.
Telefonunun sesi onu düşüncelerinden sıyırıp gerçek hayata döndürdüğünde, telefonunu açıp kulağına dayadı.
"Alo?"
"Oğlum? Sesin tuhaf geldi iyi misin?"
"İyiyim, Baba. Endişelenme."
"Tamam, oğlum. Ev konusun da. O ev senin. İstediğini yapabilirsin. Anahtar Büyükbabanda. Taşınacaksan, yardıma birilerini yollayayım mı?"
"Gerek yok, Baba. Ben hallederim. Teşekkür ederim."
"Tamam, oğlum. Kendine iyi bak, görüşürüz."
"Sizde, görüşürüz Baba."
Telefonu kapatıp, Hyunjin'in sosyal medya hesabına girdi.
Yüzüne her baktığında, yıllar öncesine dönüyordu. Kalbine bir şeyler oluyor, gözlerini üstünden ayırmıyordu fakat buna bir isim biçmeyi şimdilik istemiyordu. En azından Hyunjin'in hala çocukken ki duygulara sahip olup olmadığını öğrenene dek.
*
sizi seviyorum, kendinize cici bakın. 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the little car ☘ hyunmin
Historia Corta"Seni unuttum, evet unuttum. Fakat ruhum hala o küçük seni hatırlıyordu. Çok iyi hatırlıyordu. Ve şu an, tam bu an. Kalbim bana sadece çocukluk arkadaşı olmadığımızı söylüyor." © yuu, 2019