ŞEYTANI KİM DOĞURDU?

Karanlık Köy

Ömer evden ayrılmıştı. Evde olanlardan habersiz.. Yola çıkalı 2 gün olmuştu ama tek bir insan bile görmedi ne köy ne de bir kasaba..

Yürümekten yorulmuştu yol kenarında küçük bir ağaç görmüştü hızlı adımlarla oraya doğru ilerledi biraz soluklanmak için hava da kararmaya başlamıştı. Ne yapsam burda konaklayıp sabah mı yola devam etsem diye düşünen Ömer bian Şerateyte nin ona verdiği çantaya gözü takıldı. İçinde ne var diye çok merak ediyordu. Hemen çantayı açtı içinde 3 tane hüddamlık ilmi ile ilgili kitap ve bir kaç muska ve bir kaç malzeme vardı. Tam kitaplardan birini açıp bakmaya karar verdi ki. Bir ses ile irkildi hemen çantayı toparlayıp sese doğru ilerledi. Sesin geldigi noktaya doğru yaklaştıkça bunların koyun sesi olduğunu anladı.

Hemen başlarında bir çoban var mı ki diye etrafa bakınmaya başladı. Derken biri seslendi: "Kimsin koyunlarımı korkutuyorsun" diye Ömer sese doğru döndü şöyle dedi: "Kaç günden beri yoldayım bir köy yada kasaba arıyorum konaklamak için" dedi. Çoban Ömeri söyle bir süzdü galiba sen hocasın bizde kaç günden beri seni bekliyoruz köy de herkes telaş içinde muhtar emmi bir şeyh gelecek demişti o sensin galiba dedi. Ömer Çobanın beklediği hoca deildi ama anlattıkları ilgisini çekmişti belki şerateyte nin öğrettikleri ile köylüye yardım edebilirim diye düşündü ve Çobana bekledikleri Şeyh in kendisi olduğunu bian önce köye gitmek istediğini söyledi. Çobanla birlikte yola koyuldular.

Bir kaç saat yürüdükten sonra köye vardılar. Çoban bugün bende kal sabah seni muhtarın yanına götürürüm sana kalacak bir ev bulurlar dedi. Ömer zaten çok yorgundu teklifi düşünmeden kabul etti. Sonrada uykuya daldı. Sabah olmuştu Çobanla birlikte muhtarın yanına gittiler Muhtar Ömer gördüğüne çok sevinmişti eline ayağına kapanıyor köyümüzü kurtar diye yalvarıyordu sonra başlattı anlatmaya: Köy de hava karardıktan sonra garip sesler duyulmaya pis bir koku yayılma başlamış önceleri. İlk başta önemsememişler bu durumu ama olaylar gitgide büyüme başlamış ilk önce hayvanları ölmeye başlamış ama hastalıktan değil çeşitli yerleri kesilerek mundar şekilde can vermiş. İlk başta hırsız vs diye şüphelenmişler ama olaylar bununla da kalmamış. Köylüler geceleri kabuslar görmeye başlamışlar uyandıklarında ellerinde kan görüyorlarmış. En son yaşanan olay ise köylüyü evinden dışarı çıkmamalarına sebep olmuş. Köyün imami sabah ezanı okurken minareden düşüp vefat etmiş o günden sonra başka imamda gelmemiş.

Muhtarın anlattıklarını hayretle dinleyen Ömer elinden geleni yapacağını söylemiş ama bu durum karşısında ne yapacağı bilmiyor içten içe. Muhtar konuşurken biri lafa atlamış Ömer hocayı bide nazife kadınla konusturmalı demiş
Bu ismi duyan muhtar o kadın delinin teki yok neymiş köyü lânetlemişler İmamın ezan okuması cinleri rahatsız ediyormuş ta bu Köy de büyük günah işlenmişte diye zırvalıyor demiş onun yüzünden köyün adı KARANLIK KÖYE  çıktı demiş muhtar. Nazife kadın ve cin konuları Ömerin ilgisini çekmiş ve onunlada konuşup durumu daha iyi anlamak istediğini söyledi muhtara. Muhtar yarı gönülsüz bir şekilde Ömeri de alıp Nazife kadının evine doğru yürümeye başladılar..