Duygular

62 6 3
                                    

~| Jessica'nın B. A. |~

Jackson ile Ethan'ın olduğu yere geldiğimizde ilk defa çok endişelenmiştim. Çünkü Dexter kurt halindeydi ve Ethan'a doğru hırlıyordu. Dolunay zamanlarında kurtlar insan kanı için delirirler. Yani dolunayda kurtlar vampir gibi olurlar. Tek fark. Kontrol onlarda değil.

"Ethan kaç!" diye bağırdım. Ethan bizim olduğumuz tarafa doğru baktı. Dexter'a baktıktan sonra kafasını 'hayır' anlamında salladı ve " sen olmadan olmaz. Dexter bir kurt." dedi.

"Sen git Ethan!"

"Olmaz Jessica. Ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorsun."

"Yalvarırım. Az çok tahmin ediyorum. Biz ormanda yaşadığımız için kurtulabilirim. Ama sen kurtulamazsın." Dexter Ethan'a doğru bir kaç adım attı. Ethan'ın kararsız kalması canımı sıkmaya başlamıştı.

Jackson'a baktım. Ethan burada olduğu için Dexter'a saldıramıyordum. Vampir olduğum anlaşılabilirdi. Yada Dexter Ethan'a saldıracaktı. Ben ikisinide istemiyordum.

"Ethan git. Ben Jessica'yı korurum." Jackson'a sonrada bana baktı başıyla onayladı. Arkasını dönüp koşmaya başladı. Motorunun çalıştığını duydum.

Dexter da harekete geçerken "Dexter gelde yakala" diye bağırdım. Jackson ile koşmaya başladık.

Dolunay gecelerinde kurtlar çok daha hızlı ve güçlü olurlar. Tabiki kontrolsüz. Dolunayda insan formunda kalmaları için bir vampire ihtiyaçları vardır. Dönüşümlerini öfkelerini kontrol ettiklerinde tamamlamış olurlar.

Jackson sağa bende sola doğru ayrılarak koşmaya başladık. Dexter benim peşime takıldı. Hızımı arttırarak koşmaya başladım. Dexter'ı atlatmam gerekiyordu. Dolunayda suya girmezler. Komple kurt oldukları için yüzemezler. Hemen ormanın yanındaki denize doğru koşmaya devam ettim. Bana çok yaklaştığı sırada yamaçtan aşağı atladım. Suyun derinliklerine girdim. Sudan kafamı çıkarıp yukarıda yamaçta hırlayan kurda baktım. Yarın çok pişman olacaksın Dexter. Yüzerek kıyıya çıktım. Az kalsın Ethan'a zarar vericekti. Ethan'a. Ethan'a bişey olsaydı.... Bir dakika ne diyorum ben. Eve doğru koşmaya başladım. İçeri girdiğimde Bella ve Eric şaşkınca bakıyordu.

"Jackson gelmedi mi?" diye sordum.

"En son Jasper'ı durdurmaya gitti. Neler oluyor? Sen neden ıslaksın?" Bella soruları ardı ardına sorarken gözlerimi devirmekle meşgul oldum. Kapıda içeri giren Jackson'a baktım. Baştan aşağı gözleriyle süzdü.

"Neden ıslaksın?" diye sordu.

"Bir kurttan başka nasıl kurtulabilirsin. Onlar kurtken suya giremezler. Ben ise girerim." dedim.

Eric "Ormanda ne oldu Jackson? Jasper eve gelip Lena'yı aldı. Hiç bişey demeden gittiler." dedi. Koltuklardan birine oturdu. Hiç bişey demeden odama çıktım. Islak kıyafetlerimi çıkarıp kurularını giydim. Gerçi ıslak kıyafetle bir asır dolaşsam yinede hasta olmam. Hatta serin serin takılırdım. Aşağıdan Jackson'ın Bella ve Eric'e her şeyi anlattığını duyuyordum. Aşağı inip Bella'nın yanına oturdum.

"Lena'nın hayin olduğunu nasıl anladın Jackson?" Eric'in bu sorusuna şaşkınca bakakaldım. Ne yani Jackson önceden Lena'dan şüpheleniyor muydu?

"Ne demek şimdi bu? Lena'dan şüphelendiğini neden söylemedin?" Jackson'a kaşlarımı çatmış halde bakıyordum. Benden saklaması tuhaftı.

Jackson tam ağzını açacakken Eric " Siz kızlar dedikodu yapmadan duramazsınız. Şimdi Bella ile konuşurken Lena duyacaktı falan uzun işler bunlar.." diyerek Jackson'ı elimden kurtarmıştı. Bella gözlerini devirip Jackson'ın açıklamasını dinlemek için hazır konuma geçti.

Vampire GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin