-10-

939 57 9
                                    

Anna'nın yorgun bedeni iyice bırakmıştı kendini.. Etrafınında olup bitenleri anlayamıyordu tam olarak.

7.ayın ortalarından beridir beyninin içinde bir erkek sesi vardı. Kim olduğuna dair bir fikri yoktu ama bu O'nu pek de rahatsız etmiyordu.

Rahatsız edici olansa.. Takım elbiselilerdi. Başlangıçta uzaktan O'nu izleyen takım elbiseliler artık neredeyse başının etrafına toplanmıştı.

O beyaz kel kafaları ve kaşsız, kirpiksiz halleri...

Onlar kimdi??? Ve neden buradaydılar???

Doktor Anna'yla kalmaya başlamıştı. Bu O'nu rahatlatıyordu. Artık tanımadığı insanlara çok tepki veriyordu. Nedense insanlardan korkuyordu..

Güneş henüz doğmuştu.

Doktor Harrison, odasına taşıttığı kanapenin üzerinde uyuyordu. Anna ise etrafı izliyordu.

Düşündü.. Hayallerini.. Yapmak istediklerini...

Önce kariyerinde yükselmek için yüksek lisans yapacaktı. Daha sonra Avrupa'yı gezecekti. O yetimhanede hep Avrupayı, Afrika'yı, Amerika'yı, Asya'yı hayal ederdi.

Gideceğini söylediğinde ise bakıcı hemşireler ona gülerdi..

Daha sonra evlenecekti. Çocukları olacaktı. New York Üniversitesi'nde profesör olacaktı..

Adalet için  bir çok çalışma yapacaktı.. Irak, Türkistan, Afganistan, Suriye, Ürdün , Endonezya, Ürdün..

Ve sonra yaşlı bir kadın olarak şöminesinin başında huzurla ölecekti..

Güldü. Bunca şeyi çocuğu için feda etmişti. Fakat nedense Anna hiç pişman değildi. Aksine, bu özel çocuğu doğuracak olmanın gururunu taşıyordu.

Ahh kimi kandırıyordu???

Tabii ki de korkuyordu ölmekten.. Işık'a ulaşabilecek miydi acaba? ... Bedenini yaktırmalı mıydı?  Peki ya bebeğine ne olacaktı?

Derken kapısı yumruklanmaya başladı. Doktor Harrison, telaşla uyandı.

Kapıyı açtı kalkıp.

- Doktor Harrison, binayı acil boşalmalıyız. Nükleer Tıp Ünitesi Pulmoner Rehabilitasyon Merkezi'nde ters giden bir şeyler var. Tüm hastaların sevki verilecek. dedi bir adam acele acele..

Neydi ki şimdi bu? Anna, buradan çıkmak istemiyordu.. Daha fazla insan görmek istemiyordu..

- Tanrı'm ciddi misiniz?  Bütün hastalar mı? Hastam müşahede altında. O'nu sevk edemeyiz. dedi doktor

- Bakın efendim, yönetim istisnasız herkes dedi.. dedi adam.

İçeriye birkaç hastabakıcı girdi. Anna'nın koluna girip yataktan kaldırdılar O'nu. Doktor Harrison adamlara hâlâ tepki gösteriyordu.

Apar topar aşağı inmeye başladıklarında Anna'nın midesi bulanmaya başlamıştı bile.. Çok fazla insan vardı...

Görüntüler bulanıklaşıp geri dönüyordu. Anna'nın tek söyleyebildiği "Doktor!!! Doktor nerdesin!!! " ydi..

Doktor Harrison arkada bir yerde insanları yararak O'na doğru gelmeye çalışıyordu. Çok fazla insan vardı... Anna dayanamadı ve oraya ayaklarının önüne kustu.

Adamlar O'na lanet okuyordu. Doktor Harrison neredeydi??

Anna'nın başı kazan gibi olmuştu yine. Doktor neredeydi???

-   DOĞAÜSTÜ   -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin