-15-

892 41 10
                                    

Multimedya Varsefyal ^^

Halsiz hissediyordu Anna yine. Yine insanların arasına çıkmışlardı. Gerçekten de midesi bulanıyordu onlardan.

NY City, soğuk bir şehirdi. Soğuk olmasını seviyordu aslında. Uzun süredir uğramadığı bu şehir hiç değişmemişti.

Varsefyal, yakışıklı bir adamdı. Uzun boylu ve sarışındı. Ve Anna'ya çok farklı bakıyordu.

Varsefyal, O'na bakmak istediğinde nedense birşeylerden emindi. Ve tereddüt etmedi.

Varsefyal, O'na baktığında vücudunda ki yaraları gördü. Bebeği ne kadar müthişti...

Daireden ayrıldıklarında Doktor Harrison, Isaac adında biriyle konuşuyordu. Adama satışları başlatması gerektiğinden söz etti.

Son zamanlarda çok dayanılmaz bir hal almıştı sesler. Nedendir bilinmez fakat takım elbiseliler O'na hergün daha çok yaklaşıyorlardı.

Onlardan eskisi gibi korkmuyordu fakat sinirini bozuyorlardı işte. O hiç değişmeyen tavırları..

Doktor Harrison'la havaalanına geldiklerinde dönüp bu güzel ülkeye baktı. Avrupa'ya gitmek istemiyordu. Orası onun için cehennemden farksızdı..

Günlerce aç kaldıkları yetimhane.. Köle pazarındaymış gibi ebeveynlerin önüne çıkarılışları...

Çok garipti. Uçakta da takım elbiseliler vardı. Fakat nasıldı? Bu kadar insan oraya sığabilir miydi?  Gerçi onlar pekde insan gibi durmuyorlardı.

Biri vardı sağlarında. Bir tanesi yaklaşıyordu koltuktakine. Anna, onlar birine ne zaman yaklaşsa kötü şeyler olduğunu görmüştü. Doktor Harrison'un koluna yapıştı.

-Doktor.. diye fısıldadı

-Efendim Anna? dedi Harrison

-Şu adam.. dedi Anna. Şu sağdaki varya. O'na bir şey olacak Doktor.

-Ne diyorsun Anna? dedi Doktor

O sırada takım elbiseli, adamın yanına gitmişti. Başını soluna eğip adama baktı. Elini omzuna koydu.

Adam aniden öksürmeye başladı. Öksürük içinde kıvranan adam yere düştü.

Doktor Harrison, müdahale için ayağa kalktı.

- Geri çekilin ben Doktor'um! dedi

O sırada Anna, olayları dehşetle izliyordu. Anna bunu nereden bilebilmişti.

Ahh, tabii Doktor Harrison!

Doktor, dehşetle Anna'ya bakıyordu. Aynı sırada müdahale ediyordu. Yerdeki adamın gömleğini açtı ve kalp masajı yapmaya başladı.

Adamın sol göğsü şişmişti. Sanırım nefes alamıyordu.

Adama dokunan takım elbiseli, Anna'yı tepkisizce izliyordu.

Ölecekti, biliyordu işte..

Doktor Harrison, koltuğun kenarından ucu keskin bir demir çıkardı. Aslında söktü.

İnsanlara çekilmelerini söyledi ve keskin demiri adamın göğsüne sapladı. Tanrı'm... Bu gerçekten korkunçtu.

Adamın göğsünde biriken hava delikten boşaldı. Adam tekrar nefes almaya başladı. Doktor Harrison, demiri çıkardı ve adamın omzuyla uğraşmaya başladı. Sanırım omzu çıkmıştı.

Doktor Harrison, bir kez daha usta bir doktor olduğunu kanıtlamıştı.

Takım elbiseli, Harrison'a uzun süre baktıktan sonra uzaklaşmaya başladı.

Anna'nın midesi bulanıyordu. Kendini koltuktan zorla attı. Tuvalete koşuncaya kadar yüzünün yere yaklaştığını hissetti. Yere düşmüştü. Arkadan Doktor Harrison'un uğultulu sesi geliyordu.

-   DOĞAÜSTÜ   -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin