+
"Uyuyabildin mi?"
Salona kapalı gözlerimle girer girmez bir an, her sabah Joon'un bana seslenişine alışık olduğum için farklı bir ses tonuyla gözlerim bir anda açılıp geri kapanmıştı.
"Uyudum." Diyerek Kook'un oturduğu koltuğun karşısında ki ikili koltuğa gömülüp, gözlerimi ovuşturmaya başladım.
Sırıttığında olayı anlamıştım, Jungkook etk-
"Jungkook etkisi." Diyerek göz kırptığında, normalde alaya alıp dalga geçeceğim yerde göz devirip uyuklamaya devam ettim.
"Uyuyunca sinirli mi oluyorsun sen?" Diye tekrar, gözlerini telefonundan ayırmadan konuştuğunda onaylarcasına homurtular çıkarıp, bedenimi koltuğa devirdim.
"Şirin." Diyerek bir kaç saniye bana ve yüzümdeki acayip şekilde uykulu halime bakıp gülmüştü az sonrada telefonuna bakmaya devam etmişti.
"Neye bakıyorsun öyle?" Diyerek gözlerim kapalı halde mırıldandım.
"Hye Rea'ya mesaj atıyorum bir yerde buluşacağız sonra onu yanıma alacağım." Diyerek telefonunu kapatıp yanına bıraktı.
"O kadar mı?" Diyerek gözlerimi arladığımda kaşlarını çatıp 'ne var?' manasında yüzüme baktı.
Dikleşip, "Böyle düşünmemiştim." Diye mırıldandım hayal kırıklığıyla.
"Nasıl?" Diye homurdandı hala anlamsızca yüzüme bakarken.
"Hayır yani, gece geç saatte herkes uyuduğunda kardeşini halıya sarıp kaçırmayacak mıydık?" Diyerek dudaklarımı büzdüğümde sabır mırıldandı.
"Aksiyon mu arıyorsun?" Diye yanıma yaklaştığında kafamı durmadan iki yana salladım.
"İstediğin aksiyonu sana verebilirim çünkü." Diyerek üstüme eğildiğinde yüzümü buruşturup, bana yaklaşan yüzüne daha çok yaklaştım.
Kafamı kaldırmış gözlerine bakarken durup, "Böyle değil." Diyerek koltuktan kalktım.
İstifini bozmadan benim kalktığım koltuğa oturarak sırıttı.
"Kardeşini ne zaman halıya sarıyoruz?"
Sırıtması bir anda sönerek 'ciddi misin?' bakışlarına yer açtı. "Rosie, halıyı unut."
"Pekala, sadece suyuna uyku ilacı katalım o zaman."
Oflayışı kulaklarıma dolduğunda kaşlarımı çattım. "Kaçıracağız demiştik." diye mırıldandım.
"O anlamda değildi ama."
"Tamam sadece bir kaç adım atıp şuradaki kafeye gideceğiz ve Hye Rea'yı alacağız değil mi?"
Kafasını onaylayarak sallayıp, "Diğerleri nerede?" Diyerek mırıldandı.
"Nam Joon biraz korktu galiba arkadaşında kalacağına dair bir mesaj attı çünkü, Jennie'de... onu bende bilmiyorum."
"Tekiz yani?"
"Tekiz."
"Yarım kalan işimize dönebilir miyiz o zaman?" Diyerek tekrar yanıma yaklaştığında soluklandım.
"Yemek! Ben acıktım." Diyerek mutfağa koştuğumda "Ya!" Diyerek arkamdan seslenmişti.
Mutfağa girip derin bir nefes aldığımda ellerimi mermere yaslayıp, etrafı inceledim.
Gerçekten acıkmıştım.
Ve, Jennie'nin dediği gibi yumurta bile kıramıyordum.
Jungkook arkamdan mutfağa girdiğinde sırıtarak bana yaklaşmış, arkamda kalan mermerle beni arasına almıştı.
"Güzelsin." Diyerek nefesini bir kaç salise uzağında olan dudaklarıma vermiş ve titrememe neden olmuştu.
"Jungkook." Diye fısıldadığımda gözleri dudaklarımdan yukarıya gözlerime çıktı.
Kuruyan dudaklarımı ıslatıp, "Acıktım." Diyerek gözlerimi kaçırdım.
+
Finale adım adım eheh
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rain ❦ RoséKook 1 [✓]
Fiksi Penggemar"Erkek evi naz evidir kızım, ağırdan satıyorum kendimi." [ İlk Rosekook mizah kitabı! ] [jeongguk+roseanne] [ 19.01.03 #rosekook 1! ] [ #bangtanpink 1! ] Başlangıç: 15 Aralık 2018 Bitiş: 14 Mayıs 2019 Chatweat serimin ilk ki...