8.Bölüm

125 13 0
                                    

Afra AKGÜN'den
Mersine vardığımızda teyzemin oğlu Burak bizi otogardan almıştı.Yorucu bir yolculuk olmuştu . Otobüsten inerken başım bir an döndü ve yere düşecekken annem tuttu beni. "Kızım iyi misin ? "Iyiyim anne yorgunum biraz " diyivermiştim.Ama iyi miydim gerçekten? Psikoloji olarak zaten bugünlerde biraz fazla şey yaşamıştım. Ama bunu dışında bir süredir yazı yazarken yürürken birden gözüm bulanıklaşıp dengemi kaybediyordum. Bu son sıralarda artmıştı. Evde bir kaç defa düşmüştüm. Uykusuzluktandır ya !?Neyse Burak arabada bizi bekliyordu. Annemi görünce hemen gelip çantalarımızı aldı .Arabaya binince Emine teyzem hakkında konuşmaya başlandı.
Hastaneden önce eve geçmiştik .Yol yorgunu olduğumuz için teyzem Burak'a önce bizi eve götürmesini söylemiş . Tabi biz ne dersen diyelim Burak annesinin sözünden  asla çıkmazdı.
Bizi bıraktıktan 2 saat sonra kadar evin zili çaldı.
Hemen kapıya yöneldim gelen teyzemdi. Doya doya sarılmıştım ona tabi Burak la ben süt kardeş olduğumuz için yanında rahat davranabiliyordum . İyiki kardeşimdi .Çok
seviyordum onu . Teyzeme "teyze neden bu kadar erken çıktın hastaneden iyi misin? "
Teyzem gülerek cevap verdi "Kızım benim bir şeyim yoktu ki annenin evhamlılığı "
"Ne evhamlılığı abla kendine hiç bakmıyorsun sonra böyle halsiz düşüyorsun "
Sonra bana dönerek "Kızım hadi gidince yoğurt alın gelin akşama mis gibi yayla çorbası yapayım "dedi "Bayılırım yayla çorbasınaaa "diyerek hemen hazırlandım. Burak kapıdan "Afra sadece bakkala gidip geleceğiz ne bu hazırlık hadi ya ağaç oldum burda "diyerek her zaman ki gibi benimle uğraşırdı . Onu da çok özlemişim."Tamam ya geldim işte "dedikten sonra Burak ''ın söylenmeleri eşliğinde ayakkabılarımı giydim .Botları hiç sevmezdim o yüzden buraya spor ayakkabımla gelmiştim. "Bakkal da amma uzakmış biz buraya gelmeyeli bakkal uzaklastı mı bana mı öyle geliyor ya?"Afra ne söyleniyorsun gene "diyerek hafiften omzuma vurdu . O vurunca hemen kaçtı .Biliyordu çünkü karşılığı olacaktı bunun. Kovalamaya başladım tabi hemen. Ne oluyor ya ? Yine başım dönüyordü! Ama durmak yok devam. Bir dakika  gözümün önünü göremiyorum . Kararmısti her yer .Dengede duramıyordum  savsaklamaya başlamıştım  . En son kendimi yerde buldum. Hissediyorum soğuğu belimde. Bitakım "Afraa ! Afra! "nidaları arasında gözlerim kapanıyordu.
Gözlerimin üzerinde inanılmaz bir yorgunluk vardı. Açmaya yeltendim ama çok zordu. Yavaş yavaş açarken bembeyaz bir yerdeydim . Biri beni çağırıyordu. "Afra beni bırakma! Gitme Afra !Beni sensiz bırakma . Benim en güzel yasemin çiçeğim sensin. Uzaklaşma benden . Ben sana doğru gelemiyorum yardım et .Elini uzat bana Afra " diyordu .Ses feryat edercesineydi. Kimdi bu ?Sesi tanıdık geliyordu . Ona doğru koşuyorum elimi uzatıyorum ama yetişemiyorum. Yine yelteniyorum uzanıyorum. Ha.. Ha..Harun! Harun'du bu . Onu görünce "Gelemiyorum Harun çok uzaktasın uğraşıyorum ama olmuyor ! olmuyor! "Bunları söylerken ağlamaya başlamıştım. Gitgide uzaklaşıyorduk birbirimizden .
"Afra kızım ?" sesleriyle uyanmıştım. Rüya mıydı gördüklerim ? Ama yine çok gerçekti. Uyandığımda hastane odasındaydık . Herkes bana bakıyordu . Neden herkes bana böyle bakıyordu .
Burak söze girdi " Birden düştün Afra uyandıramadım seni. Hastaneye getirdim .Annemgile de haber ettim geldiler . Doktor bazı testler yaptı sana ."
"Ne kadardır burdayım"
"5 saattir "
"5 mi ? altıüstü bayılmışım neden bu kadar zamandır buradayım? " dememle annemin ve teyzemin gözünden yaşlar süzüldü.Burak dışarıya çıktı. Neler oluyordu burada ?
Doktor girdi içeri .Benimle konuşmak istediğini söyledi. Ben pür dikkat doktoru dinliyordum. Elinde bir bir kaç kağıt vardı. Annemle özel konuşmak istediğini söyledi lakin benden saklanmasını neyim varsa söylemesini rica etmiştim .
"Bak kızım çok gençsin ve güçlüsün.  Bunu haklı olarak senin de bilmen gerekiyor . Üzgünüm Afra kızım çok geç kalmışız  tümör beyninde çok yayılmış. Biyolojik hesaplamalara göre  1 bilemedin en fazla 1,5 ay kadar  daha yaşayabilirsin. Tabi Allah'tan ne olacağı belli olmaz . "diyerek üzgün bir şekilde odadan çıktı. O an annemi aradı gözlerim . Onlara baktım. Annem ve teyzem dağılmıştı . Annem gelip elimi tutmuş gözyaşlarına boğulmuştu. Dur Afra ağlama bekle sakın .. Insanın ölümü ne zaman nerede olacağını bilmiyor tabi insan  öğrenince de kabullenmesi hiç kolay değildi. Ama burda olmaz annemin karşısında ağlayamazdım.
"Anne ben eve gitmek istiyorum "dedim net ve ciddi bir şekilde .
Zor da olsa ikna ettim . Bursa'ya bilet alınmıştı. Yarın gidiyordum .  Şuan tek istediğim evime gitmek hiç bir şey olmamış gibi odamda yaseminlerimle ilgilenmek. Düşünmemek.
Üç hafta  sonra
Eve geleli üç hafta oluyordu nerdeyse.Hayatım gün gün eriyip gidiyordu. Gün geçtikçe ağrılarım ,baş dönmelerim artıyordu. Ben ölmek için hazır mıydım ?
Doktordan geldiğimden beri normal bir hayat yaşıyordum.  Annem perişan haldeydi .Ben asıl ona üzülüyordum. Öleceğini ve zamanını öğrenmek. Tamam ölüm Haktır . Ama ne zaman öleceğini duymak gerçekten çok kötü bir şeymiş?
Kitap okumak istiyorsun yarıda kalacağını biliyorsun başlayamıyorsun okumaya. Bu gunlerde ibadetlerim dahada artmıştı.  Bu süre zafında Harun 'u bir kere görmüştüm.
Ona deferi asla veremeyecektim.Nasıl verebilirdim ? Şurada kaç günüm kaldı ?  Mersin'den gelirken bu olanları anneme kimseye söylememesi için rica etmiştim.  O yüzden Sevde haricinde kimsenin haberi yoktu. Acaba ona damı demeseydim? Çünkü nerdeyse her gün bize geliyor yanımdan hiç ayrılmıyordu  . O da herhan korkuyla duruyordu yanımda . Defterimi  de almıştım. Sevde getirmişti. Huzeyfe erken gelmiş  .Gelincede hemen almış getirmiş. Ikisi birbirine çok yakışıyordu. Rabbim mutluluklarını daim etsin. Kapımı kilitlemiştim annemin misafirlerinin çocukları gerçekten çok haylazdı.Normalde çocuklarla ilgilenmeyi severdim ama şuan hiç o modda değildim.Gitmişlerdi. İşte kapı zili çalıyor. Gelen Sevde olmalıydı. Odamın kapısına doğru ilerlerken adım atmamla başımın dönmesiyle gözletimin kararması bir oldu.

Sevde BAL 'dan
Ah Afra'm seni çok seviyorum .Kaybetme korkusuyla her gün yanında olmak istiyorum .Akşam uyurken ertesi günü onu görememe hüznü dolduruyordu içimi . Düşünürken kapıya Hafsa teyzem çıktı, hüzünlüydü.Geldiklerinden beri doğru dürüst ne yemek yemiş ne uyumuştu.. Afra 'nın bu hali onu çok yıpratmıştı. Yukarıya çıktım hızlıca. Kapı kilitliydi .Allah Allah kapısını ne zamandan beri kilitliyordu bu kız ?
Bir kaç kez seslendim duymayınca telâşlandım.
"Hafsa teyzee Afra !" dememle koşarak gelmesi bir oldu . Telâşımız da gitgide artıyordu. En son kapıya yüklendik. En sonunda kapı ardınca açıldı.
Hafsa teyzenin vaveylası içler acısıydı...
Ben de kendimi tutamamıştım.
Afra yoksa ? Hayır ölmemiştir. Ölmemiştir.
Korkarak nabzını ve nefesini konrol ettim. Yaşıyordu. Şükürler olsun yaşıyordu . Allah ım sana sonsuz şükürler olsun. Hafsa teyze hemen bir ambulans çağırdı titreyen elleriyle. Mahalleye ambulansın gelmesi pek olan bir şey değildi . O yüzden herkes bakardı. . Ambulans gelene kadar Afra nın üzerini dışarıya çıkmaya uygun bir şekilde dualar ederek ağlamalarla giydiriyorduk . Ambulansın sesi duyuluyordu.Evin önüne gelmiş olacakki durmuştu.Harun ve ailesi pencereden görülebiliyordu. Onlarda buraya doğru koşarak geliyordu .Harun'un yüzü korku doluydu . Ambulansa götürmek için sedyeyle eve giren sağlık ekipleri Afra'nın hareketsiz bedenini sedyeye itinayla koyup dışarı çıkardı. Kapıda Harun ve ailesi duruyordu. Harun Afra 'yı görünce bayılacak gibi oldu gözleri büyüdü. Hafsa teyze hiç iyi değildi . Kapıya gelince" Afraaam ölüyor "vaveylasıyla oracıkta bedeni dayanamamış bayılıvermişti.
Hafsa teyzeyi Zeynep teyze arabasıyla hastaneye götürmek için ambulansı takibe geçtiler .  Sesim titriyordu nefesim kesildi kesileceti. Afra'm bunu bize yapma !
Allah'ım onu bizden alma ne olur Yarabii..
Rabbime yalvardım yol boyunca.
Harun hiç iyi görünmüyordu. Ne olduğu anlamamış gibiydi. Hâlâ olayın şokundaydı.
Sesi titreyerek Harun "Afra ölüyor mu ? " diyebilmişti sadece . Dilim varmadı bir şey diyebilmeye buna takatim kalmamıştı.
Bir anda durduk .Olamaz yolda kaza olmuş ambulans ilerleyemiyordu. Bilmeden  "Olamaz Afra hastaneye kadar dayanamaz bu gecikmede.  "dediğimde herkes bana baktı. Hepsi korkmuştu . Bir anda Afra ya ne olduğunu merak ediyorlardı belliydi. Umarım sormazlar. Sormasınlar ya..
"Sevde bana bak"dedi Harun sinirle.
"Ne saklıyorsun?! Afra birden bire böyle olmadı ya noldu ona ?!!"
Ne dicektim şimdi . Afra kimse bilmesin istiyordu.  Çünkü ona acınası gözlerle bakacaklardı. Bu onu ölmeden öldürürdü. 
Benden bir cevap bekliyorlardı.
"Aa yol açıldı"diyerek dikkati o yöne çektim.
Harun hızlandı.  Öyle hızlandı ki kaza yapacağız sandım.
Sonunda işte hastaneye varmıştık. Sağlık görevlileri Hafsa teyzeyi sedyeye alırlarken ,Afra'da ambulanstan sedyeyle çıkarılıyordu. Hangi birine gidecektim?

Yasemin Kokusu   -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin