9.Bölüm

223 16 5
                                    

Sevde BAL 'dan
Afra'yı yoğun bakım odasına almışlardı.  Durum o kadar vahimdi. Doktorlar içerde son kontrolleri yapıyorlardı. Ben ve Harun  Afra'nın odasının önünde ,Zeynep teyze  Hafsa teyzenin odasındaydı Hafsa teyzeye sakinleştirici birde serum takmışlardı Uyuyordu. Ben ve Harun perişandık. Camdan Afra'nın hareketsiz bedenine bakmak tarif edilemez kötü bir durumdu.
Hah işte doktor dışarı çıkıyordu.
"Hasta yakını siz misiniz? "
"Evet "diyivermişti Harun . Tedirginlikle anlatacaklarını bekliyordu. Doktor
" Hastamızın durumu çok kritik . Zaten halinden haberdarsınızdır. Bunu bekliyor olmalıydınız.  Son zamanları biraz zorlu geçecek gibi duruyor. Tümör kötü huylu olduğundan çok zarar veriyor . Geçmiş olsun " diyerek yanımızdan ayrıldı.
Boğazıma yumru oturmuştu.Bugunü bekliyorduk evet. Ama geleceği günü hiç hayal bile edemiyordum. Kaçtığımız gün gelip çatmıştı. Dengemi birden kaybedip duvara tutundum . Ah Afraaamm....
Gözyaşları gözümden boşanırcasına akıyordu.Engel olamıyordum.  Elimi ağzıma götürerek dik durmaya çalıştım. Ağlamayı bırakmalıydım.Afra böyle olmamam için sürekli konuşmuştu benimle. Dik duracaktım.Yanında olacaktım..
Harun nerdeydi ? Harun?
Arkamı döndüğümde Harun karşı duvara bir eliyle duvardan destek alıyor diğer eliyle yumruk yaptığı elini ısırıyordu.  Gözlerinden yaş geliyordu. Hıçkırdık seslerini duyuyordum. Hemen Huzeyfe 'yı arayıp buraya çağırmıştım. Harun duvar kenarına çökmüştü. Bir an hiddetle ve bir o kadar acı içerisinde kalkan Harun bana doğru geldi . "Doktor bunu bekliyor olmalıydınız dedi !Sen bunu biliyordun !Siz bunu biliyordunuz!Bekliyordunuuuz bunu !!Neden söylemedin hı nedeeeen !"
Gittikçe hiddetlenmişti.Dayanamayıp içimde tuttuğum hıçkırıklarımı dışa vurmuştum. Gözyaşlarım benden bağımsız akıyordu artık."Afra kimsenin bilmesini istemedi "dedim var gücümle.O sıra Huzeyfe girdi içeri.Harun' u tutup sakinleştirmeye çalıştı.
"Oğlum sakin ol .İyi olacak Afra "
"Ne iyisi kardeşim ölüyor Afra .Ölüyoorr!
Bak görüyor musun ? Orada cansız gibi yatan hareketsiz beden Afra'ya ait anlıyor musun ?Afra'ya ait. Kardeşim ben daha onu sevdiğimi bile söyleyemedim be!.. Bu duruma geleceği bekleniyormuş zaten yani biliyorlarmış .Sevde biliyormuş. Ulaaan!!!
Aaaaaaaa "diyerek duvara bir yumruk atmıştı. Huzeyfe onu alıp dışarı çıkardı.
Ah Afra bunların olacağını tahmin ediyorduk. Birgün öğrenecekti. O gün bugün oldu. Afra Afra'mmm gözlerini açmıştı. Içerden çıkan hemşire "Sevde 'yi çağırıyor" hasta demesiyle benim dedim .Beni hazırladılar. Ve içeri girdim. Afra bitkin ve çok kötüydü. Kendimi çok kötü hissettim. Afra söze başladı "Annem iyi mi Sevde burada değilmiş nerede ?"demişti kendini zorlayarak.." Yok iyi bir odada dinleniyor yorgun " diyivermiştim.
"Sevde defterimi  Harun 'a ver  bugün "
demesiyle geri gözleri kapanmıştı.
Gözlerinden yaş akmaya başlamıştı. Hemen çıkmalıydım buradan .Afra uyanırsa beni böyle görmemeliydi. Afra benden birşey istemişti. Hemen yapmalıydım. Hastaneden hemen çıktım.Bir taksi bulup  hemen eve yol aldım. Gidip gelmem yaklaşık 25 dakika sürdü. Geldiğimde Harun ve Huzeyfe bekliyordu orada. "Harun "diyebildim hızla ve titrek bir sesle. İkiside bana yöneldi. Haruna doğru ilerledim. "Bu senin . Afra sana vermemi istedi. "dedim gözümden akan yaşı bir elimle silerken bir elimle defteri uzatıp. Harun kızarmış gözleriyle şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Ve defteri aldı. Devam ettim ." O gün defteri verecekti  sana kız istemeye gittiğiniz gün.. Teyzesinin yanına gittiğinde yanı yaklaşık 3 -4 hafta önce öğrenmiş  hastalığını.Ama çok geçmiş.  Kimsenin bilmesini istemedi... "diyerek oradan uzaklaştım.
Harun AKGÜN'den
Defterini bana mı veriyordu Afra ? Ne demek defter bana ait? Nasıl yani? Defterin orta sayfasında bir sayfa açtım. Şuan bütün defteri okuyacak kadar vaktim yoktu. Açtığım sayfada yasemin çiçeği vardı. Sayfada :
Sevdiğimi söylemez isem sevmek derdi beni boğar demiş Yunus...
Yunus Emre 'yi sevmek derdi boğmuştu beni ise yormuştu.
Hiç susmadan saatlerce, günlerce konuşmak istediğim insanın yanında susmak beni yormuştu.
İçimden onu sevdiğimi haykırırken, dışardan sessiz kalmak beni yormuştu.
En çok ona yakın olmak isterken en çok ona uzak olmak beni çok yormuştu.
Gözlerine bakmak istediğim insanın gözlerine hiç bakamamak daha da yormuştu.
Onun yanında olup aslında çok uzakta olmam beni yormuştu.
Rüyalarımda onu gördükten sonra uyanmak beni yormuştu.
En kötü günümde onun yanımda olmasını beklerken o benim neyim ki yanımda olsun? düşüncesi hem canımı yakmış hem de yormuştu.
Hislerimi ona söylesem nasıl karşılık verir?diye düşünmekte yormuştu.
Sen belki bunu hiç bilemeyecek  olsanda...Ben hep seni sevdim.. Seveceğim.. Defterimin her yanına seni yazdığım gibi yüreğimede yazdım seni. Harun diyorum usulca sonrasında kelimeler lal oluyor çıkmıyor ağzımdan...
Okuduklarıma inanamıyordum bu..Buu..
Afra beni seviyordu. Yanı birbirimizden habersiz seviyorduk birbirimizi. Daha fazla geç kalamazdım... Hafsa teyzemin odasına koştum hızla..  Kapıyı çalıp içeri girdiğimde söze başladım."Hafsa teyze Allah 'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Afra'yı kendime istiyorum " diyivermiştim. İkiside bana şaşkınca baktılar. Devam ettim ."Bunca yıl birbirimizden habersiz sevdik birbirimizi  izin verin Afra son günlerinde mutlu olsun imam nikâhımız kıyılsın.
Bu dünyada beraber olamadık cennette kavuşalım ... Bunları söylerken gözlerimden yaş akmasına engel olmıyordum . Hafsa teyze başını onaylarcasına salladı.
Cevabı alınca hemen Huzeyfe 'nin imam olan  babasını çağırdık . Afra uyanır uyanmaz ilk önce içeri girdim.
Afra'm hiç iyi görünmüyordu. Yanında oturup söze başladım.
"Sevdiğimi söylemez isem sevmek derdi beni boğar demiş Yunus...
Daha fazla ayrı kalmayalım öyleyse bizide boğmasın sevmek derdi...
Seni annenden istedim Allah'ın izniyle..
Şimdi sende izin verirsen Haldun amca bizi dışarıda bekliyor ...Nikâhlarımızı kıymak için.. Bu dünyada kavuşamadık izin ver vuslatımız cennete kalsın ... "
Sözlerimi bitirdiğimde ikimizde ağlıyorduk.
O ağlarken kafasıyla onaylayınca hemen içeri Haldun amca girdi .Dışarda kalanlar camdan izliyordu olanları..
Haldun amca nikamızı kıymıştı.  Artık evliydik Allah katında. Zaten nikah önce göklerde kıyılırdı.
Haldun amca içerden çıkınca  camdan bakarak şahit olan akrabalarımız dostlarımız da oradan ayrılmıştı. Belli ki bizi
yalnız bırakmak istemişlerdi.
Herkes çıkınca Afra'ya
"Artık iki cihanda da eşimsin.Ey benim hasret kaldığım cananım ...Yasemin çiçeğim.
Senin yerin beni yanımdı.Ve artık olman gereken yerdesin .  Vuslatımız cennete kaldı sevdiğim.  Belki ikimizde toprak altına girerken evli olarak görünmeyeceğiz resmide ama Allah katında  evliyiz . Allah şahit melekler şahit evliyiz."derken elini tuttum buz gibiydi.O an kalbimin en içinden
"Rabbim senin yokluğunu göstermesin bana "diyerek dua ettim. Kavuşmuştuk. Afra 'nın akan gözyaşlarımı silerken gözlerini kapattı . "Seni seviyorum Harun" dedi ve devam etti. "Ben öl-" lafını kestim.
"Bunları konuşmak istemiyorum "diyip elini elime alıp yanağıma koyup kafamı yatağın  kenarına koydum.Çok huzurluydum.
Sevde BAL' dan
Yaklaşık 30 dakikadır odada yalnızdılar. Hemşire kontrol için odaya girmesi gerektiğini söyleyip odaya girmişti.
Bir anda hemşirenin vaveylasıyla  korkup hepimiz odaya girdik. İkiside  aynı anda can vermişlerdi....Rabbim onları ayırmamıştı..
Evliydiler  artık kavuşmuşlardı.Sonsuza dek beraberlerdi.... Vuslatları cennete kalmıştı .

Yasemin Kokusu   -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin