4.Bölüm

160 16 0
                                    

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.
.
.
.
Cemal Süreya

Orada ne kadar oturduğumu bilmem ama ezan okununca yerimden kalktım . Abdestimi aldıktan sonra güzel bir namazla güne başladım . Namazdan sonra aşağıdan "Oğlum kahvaltı hazır seni bekliyoruz"diyerek seslenmişti annem. Duyunca merdivenlerden aşağı inmeye başladım. "Hayırlı sabahlar "diyerek kahvaltı masasında yerimi aldım. Kahvaltıda annemin dilinde bir bakla vardı ki söylemiyordu .En son ben işe elimi koyup "Hadi söyle ne diyeceksen valide sultan merak ettim " dememle annemin " o kadar belli ediyor muyum ya " demesiyle sofrada bir gülüşme oldu . Lafa girmeye hazırlanan babama dikkat kesildim .Babam söze girdi. Evlat üniversiten bitti hayırlısıyla. Avukat oldun 24 yaşına geldin . Biz senin için hayırlı bir işin vakti geldiğine inanıyoruz .Eee bilirsin böyle şeylerde beklememek lazım. Eğer sende istersen bugün senin için kız görmeye gideceğiz hem bakarsın sen de seversin .Üç mahalle ötemizde oturuyorlar benim iş arkaşımın kızı " Kendimde olmayarak "OLMAZ!" diyivermiştim. Bilmeden sesim yüselivermişti birden . Ah Harun az dikkatli ol . Annemle babama baktığımda benden hiç böyle bir tepki beklemiyor olacaklar ki lafa girip " Affinıza sığınıyorum ,özür dilerim." demiştim. Ama halâ yüzleri asıktı .Galba gitmeyi cok istiyorlardı sırf onları  gönlü olsun diye "Tamam baba gidelim" diyivermiştim .Allah 'ım ben onların gönlü olsun derken yanlış bir şey yapmıyorumdur umarım. Keyifleri yerine gelmişti işlerimi halletmek için odama çıkmam gerekiyordu .Birsürü işim vardı. İzin isteyip odama çıktım. Nereden çıkmıştı bu kız isteme işi . Ben istemiyordum ama sırf annem ve babamın kalbini kırmamak için kabul ettim . Ama bir şey olacağından değil . Ya o görürse ya yanlış anlarsa ?Akşam gideceğiz zaten o nasıl görsün?O görmeden gider geliriz .Bir bahaneyle güzel dille orada reddederdim. Önemli olan bu isteme işini onun duymaması ve görmemesiydi. Düşünceler içinde işlerimi hallederken namaz vakitleri haricinde zamana hiç dikkat etmemişimki kapım çalıp içeri giren annem elinde bir saksıda yasemin çiçekleri ile hazırlanmış bana bakıyordu . "Senin odan güzel güneş alıyor oğlum Hafsa teyzen  hediye etmişti bana bunu . Ama bak görüyorsun kurudu .O yüzden senin odanda güneş alsın biraz belki düzelir. " derken elindeki yasemin çiçeğini pencerenin önünde ki masamın üstüne koydu. Bir yandan da"Hadi hazırlan artık az sonra gideceğiz Harun " demesiyle yasemin çiçeklerine bakan gözlerim birden anneme çevrildi. Yüzümde anlamlandıramadığım bir hüzün vardı. Elim yaseminlere gitti .Bunlar kurumuşken bile bu kadar nasıl güzel kokabiliyorlardı? Çiçek bugün olanları hissetmişte mi kurumuştu acaba ? Gönlümde olan hüznü, korkuyu evimizde olan Afragilin evinden gelen çiçek kurumasıyla belirtmişti. Artık daha da endişe kaplamıştı yüreğimi...
Ne yapacaktım ben Yarabbim ?
Peki ya evlerine gittiğimiz kız ne olacaktı? Gönül kırmak Müslüman'a yakışır mıydı?
Kıza nasıl anlatacaktım onu istemediğimi?
İstenilmemek gurura vurulan bir darbe değil miydi?
Hadi anlattım peki kız ailesi "Neden anlaşamadınız ?"diye sorunca ne diyecekti ?
İşin sonu yalana çıkıyordu.
Ben yalan söylemekte yalan söyletmekte istemiyordum. Afra nın penceresi miydi o açık olan?Evi karşı tarafta 100-150 metre ilerde olduğu için görülebiliyordu.
Ev gözleyen bir insan değilim. Normalde Afra perdelerini pek açmaz da ondan birden görünce şaşırdım . Küçüklüğünden beri olan bir huyu bu çünkü. Bildiğimiz daha doğrusu, doğru düzgün bilmediğimiz Afra işte. Herkes tarafından bilinirdi . Güzel tanınırdı. Ama tanımak sadece adını ailesini bazı olaylarda nasıl tepki verdiğini bilmekle oluyor muydu?
Gerçekten tanımak onu gerçekten tanımak isterdim . En yakın arkadaşı Sevde tanırdı bir onu . Başka kimselere kendini açmazdı. Annesine dahi çoğu şeyi söylemezdi . Küçüklüğümüzde olan bazı anlardan biliyorum . Birgün annem beni bir şey almak için göndermişti. Oradan da Afragile getirmemi kendisinin de orda olacağını söylemişti .Yolda gelirken Afra yı gördüm beni farketmemişti. Çok sinirliydi bir şeye. Sinirden gözlerinden yaş geliyordu .Onu bu denli sinirlendiren neydi çok merak etmiştim . Ama yanına gidemezdim . Elmecbur elimdekileri anneme götürürken yol boyu düşündüm neyi vardı ? Eve varınca su içmek için 5 dk kaldım içerde oturma odasına geçecekken Afra nın geldiğini görünce kapının eşiğinde durdum beni görmemişti .Oturduğu yerden annemle annesini güldürüyordu. Nasıl ya ? Sanki az önce sinirden ağlayan bendim. Bu nasıl saklamaktır duygularını. Mastır yapmıştı bu konuda.  Peki duygularını saklama gereksinimini neden duyuyordu ?
Şimdi ne kadarda sakladığı içinde biriktirdiği duygu vardı kim bilir ? Düşünceler içinde  oturuken ayağa kalkıp yatağının üstünde duran takım elbiseye baktım. Mat koyu lacivertti.  Avukatlıktan dolayı takım elbise konusunda sıkıntı yaşamıyordum . Annemin " Oğlum hadi çıkacağız" demesiyle kendime geldim.
Demek zaman gelmişti hazırlanıp aşağı inmiştim. Bizimkiler çiçek çikolata işini halletmişler bile ..
Ha aklıma gelmişken aileme dönüp " Bu işi şimdilik kimse duymasın olur mu ? "diye rica ettim . Başlarıyla onaylarcasına gülümseyip dışarı önce annem çıktı. Daha sonra babam paltosunu oturma odasında unuttuğu için gitti.Almaya gelene kadar ben çıktım ki arkamdan babamda gelmişti zaten. Çok tedirgin etmişti bu iş beni dememe kalmadan Afra?!!

Yasemin Kokusu   -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin