•Su Yeşili•

2.İlk Güne Bir Top Vakası

"Yeni yıl! yeni dönem! yeni arkadaşlar!"

"Hayal kurmayı kessen diyorum?" bunu diyen tabiki Azra idi.

"öf ne kadar sıkıcısın azıcık anın tadını çıkar"

"Ne anı ya?... güzel bir olay falanmı oldu da haberim yok?"

"Okulların açılması sence kötü bir şey mi Azra?"

"Damla azıcık mantıklı ol kim sever ki okulun açılmasını?"

Yarım saattir konuşuyorduk ilk kez sesi yükselmişti.

Yarın okullar açılacaktı ve son tatil gününüde biricik dostlarımla evimizde cips ve çikolata partisi yaparak değerlendirmeyi seçtik.Ama Azra günümü zehir etti!

"Ya Müge sen bari bir şey de"

"Damlacım sende inek olsan anlarımda yani öyle bir tipinde yok... kız! birinemi aşık oldun yoksa?"

öyle bir bağırmıştı ki oda yankılanmıştı.

"Hayır be! aşık falan değilim... hem belki yeni kişiler gelir" yatağın üstünde kurduğum bağdaşı bozuk dikleştirdim oturuşu mu.

"Aman kalsın kimseyi istemiyorum" 

"Azra ya katılıyorum bizim sınıfın gorilleri yetiyor da artıyor"

Daha sonrası ise yatakta cips kola ve çikolata partisi verdik.

ERTESİ GÜN

Hava ilk defa bu kadar güzeldi.Eylül ayındayız ama hava sıcak.

saat sabahın 7 si ve yürümekten ayaklarım şimdiden şişmişti.Okula giderken müzik dinlemezsem bana kötü şans getireceğine inanıyorum.O yüzden milli görevimi yerine getirmek için elimi cebime attım.

Hayır! olamaz.

"Okulun ilk günü kulaklığımı nasıl unuturum ya of!"

Allahtan kimse duymamıştı beni.

"Naber Damlacım?"

"Furkan? sendemi okula bu yoldan gidiyordun?"

"Evet ailemle buraya taşındık çok olmadı geleli."

"İyi bari okula sanırım birlikte gideceğiz bu sene."

"Evet bu iyi oldu."

Furkan Çevik.Bizim sınıftan bir çocuk.Kendisini çok iyi tanımıyorum.Sınıfın şebeği,dersleri berbat olan kızlarla arası hiç iyi olmayan biri.Dış görünüşü idare eder bir tipi var,çok uzun değil ve giyimi de orta denebilir.

"bu sene sence nasıl geçecek?" diye ortaya bir soru attım.Laf olsun torba dolsun misali işte.

"Bence çok eğlenceli geçer..." duraksadı.

"Benim için çok iyi geçecek" dedi sinsi bir gülüş eşliğinde.

"Sanırım hedefler büyük ha?"

"Ne hedefi ya? ben ve hedef... saçmalama"

havadan sudan konuşup okula vardık sonunda.

sınıfın kapısını açtığımda Mügeyi cam kenarında baştan üçüncü sırada oturduğunu gördüm.Azra arkasında ve yanında her zamanki gibi Emir yer alıyordu.Müge defterine göremediğim bir şeyler karalarken Azra boş boş Emir'in kiminle mesajlaştığına bakıyordu.

Yanlarına uçtum hemen.

"Selam gençlik!"

"aleyküm selam bacım" yerinden kalkmadan demişti Azra.

"Damla gel yanıma otur!" 

"başka nereye oturabilirim ki? Müge'm"

hemen çantasını kendisine çekip bana yer açtı.

İlk iki ders inanılmaz SIKICIYDI.

AMA...

Bu senenin ilk gününde insanın üçüncü dersinin Beden olması kadar büyük bir mucize olamazdı herhalde!

Bu 10 dakikalık ilk yardım zilinden sonra mutluluğum arşa çıkabilirdi.

Yanımdaki Mügeyi uyandırdım.Bu biraz sıkıntılıydı 

"Ulan kalksana goril!"

"Sen nasıl olur da benim uykumu bölersin lanet pislik!"

daha sonra kantinde kamp kuran vahşi kaplanımız Azra'nın yanına gittik.Çift kaşarlı tostumuz ve milli içeceğimiz olan ayranla yeme içme eylemimizi bitirip bahçeye çıktık.

Beden eğitimi cidden güzel bir dersti.Ter kokusu...ayak kokusu... cidden ya güzel ben sevdim bunu 

Öğk sus midem kalktı! namı değer iç sesim.     

durup Müge ye seslendim.                   

"Müge ben daha fazla koşamam! böbreklerim yer değiştirdi.Kalbim istifa dilekçesini masama uzatıyor.Midem... ah boş ver orası hepten kötü!"

Derken yere bodoslama düştüm.Başım inanılmaz acıyordu ve saçlarım yüzümü kapatıyordu.

"Ah.Kafam!"

"Topu atsana... şşt sana diyorum?"

kafama top attı ve beni değil topu düşünüyor...

Atar yükleniyor...

bu çocuk kim la?

ağzına ayağımı soktuğum sen kimsin köpek!

"Hayvan mısın sen? top oynamayı bilmiyorsan dokunma şuna!"

"Uzatma istersen"

"Senin ben..."

topu ona attım sert bir şekilde.

"Keşke insan olabilseydin"

"git köşede ağla! burada boş yapma işimiz var"

"Aferin sana!"

"Ne diyorsun be?"

"Diyorum ki kabalığın yetmedi biraz daha incit mazallah tam kıramazsın falan kalbimi...arkandan gülmesinler sonra" son cümleyi kısık sesle söyledim.Duyduğundan emin değilim.

Bir insan oğlu bu kadar kaba olamazdı herhalde.Başımı tuta tuta tuvalete gittim.

Oha!

......