Koşarak merdivenlerden çıktı Fethi. Kadının odasının kapısı aralık duruyordu hemen içeri girdi. Eylem başını korumuş bir şekilde duvara çökmüş bekliyordu. Fethi koşarak yanına gitti. "Eylem iyi misin?" diye sordu cevabını bildiği halde. Eylem bakışlarını bir yere odaklamış ses vermeden oturuyordu. Fethi bu durumun farkına varmıştı ve endişelenmeye başlamıştı bile. "Tamam hastaneye gideceğiz hemen geçti" dedi kendini mi rahatlatıyordu yoksa kadını mı bilmiyordu. Hiç düşünmeden Eylem'i kucağına aldı son kez odada gezdirdi bakışlarını ardından çıkıp hastaneye götürdü.
Eylem'i bir odada sakinleştirici verip uyutmuşlardı. Fethi başında bekliyordu uyanıp sorması gereken şeyler vardı. Nedenini bilmiyordu ama kadının o hali aklından çıkmıyordu. Keşke dedi içinden, keşke biraz daha kalsaydı odada. Hastaneye geldiklerinde Tim'e haber vermişti inceleme yapmak için otele gitmişlerdi bile. Bir saatin sonunda gözlerini araladı Eylem. Önce nerde olduğunu anlamaya çalıştı daha sonra neler olduğunu. Elin de bir baskı hissetti ardından. Bakışlarını eline kaydırdığında sıkıca tutmuş olan eller gördü. Ellerin sahibi Fethi'di. Eylem'in uyandığından habersiz yatağın ucuna bakarak dalmış düşünüyordu. Bu manzarayı izledi bir süre Eylem.
Fethi daldığı yerden rüyandan uyanırcasına bakışlarını çektiğinde Eylem'in yüzüne baktı. Gözleri açık olduğunu görünce gülümsedi. "Nasılsın" diye sordu hemen. "İyim" diyerek cevap verdi Eylem. Yutkundu ardından. Üstüne gelecek olan soruları biliyordu. Cevap var mıydı? Yoktu.
"Biliyorum çok yorgunsun olay daha çok yeni ama ne olduğunu bilmem gerek" dedi Fethi konuya direk giriş yapmayı tercih ederek. Başını salladı Eylem, işine saygı duyuyordu ve işi gereği bu soruları sorması gerektiğini de biliyordu. "Sen çıktıktan sonra duşa girmek için hazırlanıyordum. Cam patladı ardından kurşun sesleri duydum. Çok korktum hemen kurşunun odağı olamayacağım bir yere geçtim bekledim" dedi Eylem. Usulca başını salladı Fethi. Sonra aklını kurcalayan bir detay vardı, kapı aralıktı geldiğinde. "Kapı aralıktı giren olmadığına emin misin?" diye sordu Fethi. Belki de kadın o anda fark etmemiş olabilir diye düşündü. "Hayır giren olmadı ben çıkmak için açtım ama kurşunlar oraya doğru gelince eğilip duvarın diğer kenarına kaydım" dedi Eylem tüm dürüstlüğü ile.
"Kimin yaptığını biliyor musun? Yani daha doğrusu kimin yapabileceğini biliyor musun?" diye sordu Fethi. Kadının üstüne gittiğini biliyordu ama güvenliği için bu gerekliydi. "Bilmiyorum, yani geçen gün bana bir flashbellek yollandı. Açtığımda türk askerine karşı olacak görüntüler vardı. İnceledim hepsini. Kayma vardı yani videolar gerçek değildi. Yanlış anlama hiç şüphelenmedim sizden ama yinede ne tür bir tuzak olduğunu görmek istedim. Yayınlamadım belki buyüzden sinirlenmiş olabilirler. Böylece yayınlayacağımı düşünüyor olabilirler." dedi Eylem. Başını salladı Fethi ve ekledi "Güvenliğini sağlayacağız merak etme". "Ben korkan birisi değilim ama bu şekilde saldırıya ilk kez uğradım. Yanımda kalır mısın?" dedi Eylem ilk kez korktuğunu hissederek. Gülümsedi Fethi ve başını salladı "Sen iste yeter ki".
Hastaneden çıktıklarında güvenliği sağlanan otele geçmişlerdi. Eylem'in eşiyalarını başka bir odaya taşıyıp orda kalmasını sağlamışlardı. Eylem'in isteği üzere Fethi de bir süre otel odasında kalacaktı. Odaya girdiklerinde Eylem yatağa oturdu ve cama doğru baktı. Bakışlarını gören Fethi yanına oturup dizini okşadı. "Merak etme bizimkiler aşağıda bir şey olduğu an haberimiz olacak" dedi güven veren bir ses tonuyla. "Teşekkür ederim" dedi Eylem. "Hadi uyu zor bir gündü" dedi Fethi ve Eylem'in uzanmasını sağladı. Saçlarını okşayarak uyumasını beklediğinde Eylem'e her baktığında içinde başka şeyler koptuğunu hissediyordu. Hissettikleri hoşuna gidiyordu. Eylem'in düzenli nefes alış verişinden uyuduğunu anladığında gülümseyerek saçlarını okşamaya devam etti. Daha sonra kalan boşluğa uzanıp kadının yüzünü izlemeye devam etti.
Sabahın ilk saatlerinde sıçrayarak uyandı Eylem. Fethi hareketliliği hissederek doğrulduğunda Eylem'in ağlayarak oturduğunu görünce içinden bir şeylerin koptuğunu hissetti. "Eylem. Geçti. Kabus gördün sadece" dedi durumu anlamıştı. Eylem sakinleşmeye çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. Kadını kollarının arasına aldı Fethi saçlarını okşadı bir ritim tutturmuş gibi. Göğsünde ağlamaya devam etti Eylem ama huzurluydu. İçi dolmuştu ve dolduğu için taşmak zorundaydı. Ağlamasının sebebi şuanda buydu. Biraz sakinleştiğinde Fethi saçlarına minik bir öpücük bıraktı. Eylem göğsünden çekilip gözlerine baktı.
"Bana neden böyle davranıyorsun? Kıyamıyormuş gibi, çok değer veriyormuşsun gibi?" diye sordu Eylem hala ses konunda ağladığının izleri vardı. "Değer veriyorum , kıyamıyorum" dedi Fethi. Şuan kendine mi bir şeyler itiraf ediyordu yoksa Eylem'e mi belli değildi. Çoktan kabullenmişti duruma. Kadına aşık olmuştu hemde iki gün içerisinde. İlk görüşte aşka inanmayan adam ilk görüşte aşık olmuştu işte. Yutkundu Eylem adamın yüzünü inceledi. Adamdan bir farkı yoktu. Özür dilediği andan beri tüm duvarlarını yıkmış dürüst olmuştu. En zor zamanında yanında olan o olmuştu. En güçsüz anında. Daha fazla düşünmeden adamın dudaklarına kapandı. İlk başta şaşırdı Fethi ama daha sonra tutkuyla öpüşlerine karşılık verdi. Nefes nefese ayrıldıklarına gözlerine baktı Eylem. Fethi bakışlarını tüm yüzünde gezdiriyordu.
"Benim gitmem gerek, kahvaltını yapmayı unutma" dedi Fethi kalkamadan bir kaç saniye önce. "Kahvaltı pek sevmem" dedi Eylem sessiz bir huysuzlanma gibi. Fethi gülümseyerek kadını incelemeye devam etti ardından başına minik bir öpücük bırakıp otelden ayrıldı. Aklı bir yandan Eylemdeydi ama alaya gitmesi şarttı. Eylemse durumu atlatmış işlerine dönmüştü bile. E-postasına girdiğinde gelen mail ile şaşırdı. Tanımadığı bir isim ve adress. Başını belaya sokmaya değer miydi? Kesinlikle. Saat ve tarihe baktı. Hazırlanması için bir günü vardı. Hızlı hareketlerle çantasını çıkarıp eşiyalarını yerleştirmeye başladı. Aynı zamanda Fethi yarın sabah erken saatlerinde çıkacakları operasyon hakkında detaylı bilgileri dinliyordu. İkisi için zor bir gün olacağı kesindi.
Devam edecek...