...
KUZEY KITASI KARANTİNA BÖLGESİ 18:45 CİVARI
Üzerime abanmış vampirle cebelleşirken küçük kızın çığlık attığını duydum. “Bağırma.” Dedim çok yüksek sesle bağırmamaya çalışırken. “Hepsini başımıza toplayacaksın.”
Çocuk uyarıma uydu ve küçük kardeşinin ağzını kapattı hemen. Aferin sana!
Tek elle o vahşi yüzü kendimden uzak tutmaya çalışırken, diğer elimle yere düşen bıçaklarımdan birini bulmaya çalışıyordum. Hemen yanıma düşmüştü! Nerdeydi bu?!
Sevgili kardeşimde yardımcı olsaydı daha iyi olacaktı ama hanımdan tık yoktu! Nasıl keskin nişancısın kızım sen! Patlatsana şunun kafasını! Ama yok! İlla beni bu durumda görüp eğlenecek kendince! Akşam evde görüşeceğiz seninle!
Yerde sürünen metal sesi ve ardından elime değen bıçakla bir nebze olsun rahatlamıştım. Nerden geldiğini düşünmeden bıçağı sıkı sıkıya kavradım. Ve bir hamlede canavar vampirin kulağından içeri daldırdım!
O kadar çok güç uygulamıştım ki bıçağın sapı kafatasına dayanmıştı! Ve diğer ucu da öteki kulağından çıkmış el sallıyordu bana! Fışkıran bütün kara kan benim üzerime boca oluyordu! İğrenççç!!
Cansızlaşan bedeni üzerimden attım çarçabuk. Olaylara yetişememeye başlamıştım. birden kalabalıklaşmıştı. Etrafımızı saran canavar kalabalığına göz gezdirdim. Tıslamanın yanında garip garip sesler çıkarıyorlardı. Sanırım bu onların anlaşabildikleri tek dil.
“Teker teker gelin.” Dedim sırıtarak. Bıçağımı sol elime aldım. Çocukları arkama aldım ve gelecek olan saldırıyı bekledim.
Ama saldırı falan olmadı!
Canavar vampirler saldırma girişiminde bulunmamışlardı. Üç yanımızı çevrelemişlerdi -arkamızda duvar vardı-. öylece bekliyorlardı. Çok sıkıcı olmaya başladınız ama! Hadi! Hareket edin biraz! biraz daha böyle kalmaya başlarlarsa kollarımı bağlayıp ayağımla ritim tutmaya başlayacağım birazdan!
"Benden emir almadan hareket edemezler şeker şey." şuh bir kıkırtı eşliğinde canavar vampirlerin arasından çıkan mavi saçlı kadına baktım. Fantastik filmlerden fırlamış gibi bir hali vardı. Giydiği garip palto mavi saçlarına uyum sağlamıştı. vampire yada şekil değiştirene benzemiyordu. içimde garip bir his vardı bu kadına bakarken.
"Patronları mısın yoksa?" emir almadan hareket edemiyorlarmış falan. peh!
Kahkaha attı bu söylediğime. "Evet şeker şey. Bir nevi öyleyim. Benim iznim olmadan hareket edemezler." elini havada garip bir şekilde salladı. "Geri çekilin!" ve canavar vampirler gerilemeye başladı.
Gerçekten emir verebiliyor! "Bunu nasıl yapıyorsun!" dedim yapmacık bir heyecanla. "Söyle de bende bileyim. çok yararı olur."
"Meslek sırrı söylenmez şeker şey." bana doğru yaklaştı. Bir kaç adımda aramızdaki tüm mesafeyi kapamıştı. "Ama sana bir konuda yardımcı olabilirim." anlamayan gözlerle ona baktığımı görünce devam etti. "Ama bir şartla." gözleri arkamda saklanan çocuklardaydı. "Çocuklarımı geri istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇENİN UYANIŞI*-*Mühür ikinci kitap
Fantasy.... Adam, kucağında mışıl mışıl uyuyan bebeği dikkatlice izliyordu. Küçücük parmakları sıkıca yumulmuştu. Sanki elinde gizlediği bir şey vardı da göstermemek için saklıyordu. Aslında gerçekten saklıyor olabilirdi. Parmaklarını yavaşça aralamaya baş...