Aşık Melez

SU SAVAŞII

---------

- Çok güzel olmuşsun premses, diyip göz kırptı. Bu cümle beni benden alan kelimeydi...

----------

Geldiğimizden beri gerçekten çok güzel geçiyordu. Bu arada jess ile jack iyi anlaşmaya başladılar laurada max ve diğerleriyle takılıyordu. Bende Dean'le . Bu süre içinde onu daha iyi tanımıştım. Gerçekten çok iyi ve tatlı biri. Bana ailesindende bahsetti onları şimdiden çok sevdim. Ama tanışma olasılığım çok az çünkü Kanda'da yaşıyorlar

'Tabikide seversin sonuçta müstakbel kayınvaliden' İç ses lütfen susar mısın sen konuşuyon ben susazıyorum. Su içmek için mutfağa yöneldim. Bi anda gelen ürpertiyle etrafıma baktım. Mutfakta kimse yoktu. Pencere açıktı fakat mutfağa geldiğimde kaplıydı sanki bu işte bi tuhaflık seziyorum ama neyse.

- Hadi Avery biraz daha kalırsan mutfağın seni yediğini düşünücez, bunu söyleyen max'di. İçeriye doğru giderken mutfağa son bi bakış atıp içeri girdim.

- Ay beni bu kadar mı özlediniz canım söyleseydiniz biraz daha kalırdım deyip gıcık bi gülümseme gönderdim Max'de buna karşılık dil çıkardı bunu gören arkadaşlarımız gülmeye başladılar.

***

Uzun bi süre sonra kahkahalara son verdik.

- Az kalsa buraya toplanma amacımızı unutuyorduk ee Ave bize bi şarkı borçlusun, Max hatırlatmasa ciddi ciddi unutucaktık

- Tamam ozaman sizimi kırıcam, diyip Jack' ın salona koyduğu karaoke makinesinin mikrofonunu alıp müziği başlattım. ' The Band Perry- If I Die Young'

***

Şarkı sonunda bitmişti. Herkes bana hem şaşkın hemde hayranca bakıyordu aslında sesim okadar güzel değildi. Herkes alkışlıyordu. Biraz utana sıkıla yanlarına gittim.

- Avery gerçekten çok güzel söylüyorsun

- Teşekkür ederim max, yeni farkettiğim Jack'ın kardeşi ve arkadaşıda burdaydi sese geldiler herhalde. Küçük sarışın olan yanıma gelip,

- Çok güzel söyledin gerçekten büyüyünce bende senin gibi güzel şarkı söylemek istiyorum, dedi şirin küçük sesiyle.

- Tabikide söylersin hatta daha güzel söylersin, deyip gülümsedim o sırada Jack geldi galiba o sarışın kardeşiydi arkadaşıda şirin bir şekilde bakıyordu. Gülümseyince biraz kızardı utangaç birisi galiba. Hadi ama tüm gece bu kadar mı tamda havaya girmeye başlamıştım.

- Çocuklar hadi birşeyler yapalım, dedi Laura içimi okudun kızım ya .

- Aynen çok sıkılıyorum, dedim Max'de elinde büyük bi bardak suyu içerek geliyordu ve pis pis sırıtarak yanıma geldi

- Çok mu sıkıldın

- Evet

- Al bakalım dedi ve bardağı kafamdan aşağıya boşalttı ve

- SU SAVAŞI BAŞLASIIINN.

Sen şimdi görürsün yelloz seni mutfağa gittim ve koca bir  kaba su doldurup içeri geçtim sinsice. Max Davide su dökmekle meşguldü yüzüme sinsice bir gülümse taktım. Şuan arkasında duruyordum David beni görmüş olacak ki oda gülüyordu. Kovayı başından aşağıya boşalttığımda sinirle bana döndü şuan gözleri daha bi koyuydu bu iyiye işaret değil.

- Kaç avery kaç elime geçersen bittin sen

- Ozaman hadi bye, diyip koşmaya başladım iyiki tayt giydim yoksa herşey meydanda olucaktı. Koşarak saklanacak bir yer arıyordum Dean. Dean boştu kimseyle uğraşmıyordu ama biraz önce Henry onu iyi ıslatmıştı.

- Deeeaaannnn yardım et bırakma beni bu vahşi kurdun eline diyerek arkasında siper aldım. Vahşi kurt dediğimde birbirinlerine baktılar. Bu çocukların kurt kelimesiyle bir muhabbetleri vardı galiba. Max hala gelmeye devam ediyordu. Max artık önümüzde duruyordu. Dean ilk Max'e baktı sonra bana ben masum kedi gibi gibi bakıyordum.

- Üzgünüm küçük kedi ama cezanı çekmen lazım

- Ya nekadar vicdansızsın. Ağlıyormuş gibi ses çıkardım . Dean omuzumdan tutup ikisinin arasına koydu Max pislik bir gülüş yaparak Dean'e baktı başından beri Dean'ın elinde olan kovayi nasıl görmedim ben ya İkiside aynı anda kovaları başımdan aşağıya döktüler pislikler.

- Avery yapmazsın dimi şakaydı canım şaka yaptık ya .(max)

- Aynen Avery şaka ya(dean)

- Sus sen hain.Görürsünüz beni satmak neymiş diyip hortumu sonuna kadar açıp üstlerine tuttum. İkiside titriyordu. Zaferle gelen gülümsememide eksik etmedim tabi . Ay ama nasılda titriyorlar kıyamam ya dayanamayıp içerden örtü getirip onları içeriye aldık. Evi toparladık.

- Artık gitme zamanı Dean sen burda kal bu halde dışarı çıkarsan iyice hasta olursun, beni başıyla onaylayip çıktık.

- Kızlar isterseniz sizi biz bırakalım (max david tom)

- Ben almim siz gidin dedim kızlara bakarak.

- Peki ozaman hadi kızlar arabaya geçin yoksa böyle sizi aç kurtlar kapabilir diyip birbirinlerine bakıp kahkaha attılar kızlar anlamadı. Bende bi taksi aramaya koyulduğumda onlar çoktan gitmişlerdi taksiyi gördüğümde durdurup binip evin adresini verdim. O sırada telefonuma bir mesaj geldi

" Sesinde çok güzelmiş melez fakat o abaza biraz daha bacaklarına bakmadan indir o eteğini !!! "

########

Finish :) yorum yapın sormak veya isteklerinizi özelden mesaj atabilirsiniz. :)) Sizi Çook Sefiyom :))