Aşık Melez

'Günaydın Prenses'

***

Başım gerçekten çok ağrıyor. Ağrı kesici almak için mutfağa indiğimde daha kimse uyanmamıştı. İlaç kutusundan ağrı kesiciyi alıp içtim. Off ya uykum kaçtı ne yapıcam ben şimdi saat 8.00'e kadar . Herkes 8 gibi kalkıyo daha 3 saat var. En iyisi film izlemek ama ne izlicemki  Kötü Ruh'u izlim bari. Kızlara onlara beraber izliyeceğime söz vermiştim ama napim canım çok sıkılıyo hem ben çok korkmamda bi bakalım nasıl bişeymiş .

***

Şu ani ataklar yüzünden arada ödüm bokuma karışsada çok korkunç değildi . Güneş iyice kendini gösteriyordu saate baktım 6.30  daha var biraz kestirsem mi acaba? Ama sonra uyanamıyorum telefonuma bakim bari ay çok sıkıcı ya. Açım ben acaba dolapta bişeyler var mıdır? Gidip  öğrenicez. Kimseyi uyandırmamak için parmak ucunda gidiyordum. Sonunda mutfağa gelebilmiştim. Bakalım dolaptan neler aşırabiliriz .

Hmm meyveyle idare edebilirim galiba canım şuan ne et nede kan çekiyo meyve beni yatıştırır. Elimdeki üzümle verandaya çıktım. Etraf yeşillikti. Buranın bir zamanlar ormanın içinde olduğu belliydi. Etrafta çok fazla kimse yoktu birkaç insan vardı onlarda yürüyüş yapıyordu. Derin bir nefes alıp temiz havayı ciğerlerimle buluşturdum insana huzur veriyordu. Etrafta biraz dolaşsam fena olmazdı anahtarları cebime atıp kapıyı kapadım. Evlerin arasından geçerek ormandaki yürüyüş alanına yöneldim. Etrafta kimse yoktu bu yüzden rahat rahat koşabilirdim bi 5 dakika koştuktan sonra biraz yavaşlayıp eve doğru yöneldim arkamdan hızla birşey geçti sanki . Hayır hayır geçti emindim çünkü yapraklar uçuşmuştu. Bunun insan olmadığını anlamak kolaydı. Arkamı döndüğümde kimse yoktu iki tane yürüyüş yapan sevimli yaşlı bir çift birbirlerine gülümsemeleri o kadar içtendiki benim bile içimi ısıtmıştı. Yerde bir kağıt olduğunu yeni farkettim. Bu ne ya

" Günaydın Prenses "

Sıçayım böyle işe . Bu kim ya lanet bu huzurlu halimin illa içine ediceksiniz dimi ama hayır hiç yeni düzelmiş moralimi bozamam daha sonra bunu düşünmek için kafamın ücra köşelerine attım. Eve doğru biraz daha hızlı bir tempoda yürüdüm. Kapının önüne geldiğimde hava biraz daha açılmış güneş yavaş yavaş kendini gösteriyordu.İçeri girdigimde annem çoktan uyanmış kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Hizmetçiler haftada bi iki gün geliyo oda saat 9.00' da işe başlıyorlar annemgil gittiklerinde gelmiyorlar ama  o yüzden kahvaltıyı annem hazırlıyor. İşe karışmak istemediğim için hızlıca odama çıktım. Odada ilgi dağıtacak çok şey var ama benim canım sıkılıyor. Müzik dinliyeyim en iyisi.

Avril Lavgine - Stop Standing There

All this talking to you 

(Seninle olan tüm konuşmalarımda )

I don't know what I'm to do

(Ne yapmak zorunda olduğumu bilmiyorum)

 I don't know where you stand 

(Nerede durduğunu bilmiyorum)

 What's inside of your head?

( Kafanın içinde ne var?)

Şarkımı bölen mesaj sesiyle telefonu elime aldım Jess
" Canım uyanıksan erken gidip starbucks'ta buluşalım biraz canım sıkkında"

Ben bu kıza hayır diyemem ki
"Tamam canım 8:15 uygunmu ? "

" Tabiki acaba beni sen alır mısın ? Annemleri rahatsız etmek pek istemiyorum."

" Peki canım sen hazırlan yoksa geç kalıcan ben nerdeyse hazırım "

Cevap gelmeyince hazırlandığını anladım. Hızlı bir şekilde hazırlandım. Rekor kırdım galiba ilk defa 5 dakikada herşeyim tam olarak hazırdım. Kot jean, yarım beyaz üstünde siyah baskılarla 'Bad Girl' yazıyordu bu tisortü seviyorum. Ve superga. Tamam .

***

Jess' le beraber kafeye gelmiştik yol boyunca 'Merhaba' dışında konuşmamıştık. İçeri geçip kahveleri söylediğimizde konuşmaya başladım.

- Ee Jess noldu anlat bakalım

- Aslında o kadar önemli değil ama...

- Söylicen mi !?

- Üff tamam . Ya konu Jack ne bilim ben çok fazla kişiyle samimi olmam biliyosun biraz punkçı tarzım da olduğu içi..

Lafını kesip ben konuştum

- Olduğu için seni beğenmemesinden korkuyorsun

- Evet, dedi solgun bir sesle

- Ya üzüldüğün konuya bak sen çok güzel bi kızsın ve sandığın kadar da aşırı punkçı tipin yok gayette tatlısın. Bunlara rağmen hâlâ seni beğenmiyorsa o çocuğu boşver kafasından birkaç şey eksik demektir. Hem şuan en az bende senin kadar mutsuz-

- Sanada dargın olmak yakışmıyor be güzelim, arkamdan gelen erkek sesiyle oraya döndüm ki...

---------