4. BÖLÜM

456 21 4
                                    

Şu an babama yemek hazırlamak uğraşmak istediğim en son şeydi. Hala kafede olanlara inanamıyordum. Neyse ki daha fazla birşey konuşmadan vedalaşıp gitmiştiler. Birden aklıma tavuklar geldi. Onları fırından çıkardım. Salatayı yaptım. Masayı hazırladım. Herşey tamamdı. Şimdi düşünme zamanı.

Dylan, Daniel ve James vampirlerdi. Üçü de dostlardı. Hiç tanımadığım akrabalarımı onlar öldürmüştü. Ailem vampir avcısıydı yani ben de avcı ailesindendim. James'in vampir olduğuna hala inanamıyordum. Sonuçta uzunca bir süre sevgiliydik eğer gerçekten vampir olsaydı bunu anlardım. Tanrım. Eskiden ne kadar çok Elena'ya benziyormuşum. Saf bir şekilde hiçbir şey bilmezken James'e aşık olmuştum. Bunları düşünürken aklıma bir fikir geldi. Belki biraz saçmaydı ama denemeye değer.

***

"Gerçekten de işini biliyosun kızım" dedi babam yemeğini yerken. Gerçekten de işimi biliyordum.

"Teşekkürler babacım" dedim gülerek

"Okul nasıl gidiyor?" diye sordu

"Güzel" dedim normal bir şekilde. Aslında hiç de güzel değildi. Belki okul normal olabilirdi ama yine de hayatım şu an biraz karmaşıktı

Yemek bittikten sonra birlikte masayı toplayıp bulaşıkları yıkadık. Saate baktım. Vakti gelmişti.

"Dizi seyredelim mi? Sevdiğim dizinin yeni bölümü gelmiş" dedim en tatlı ifademle

"Tamam olur" dedi. Fırsat bu fırsat. Saçma ama dahiyane fikrimi uygulamaya başladım. The Vampire Diaries'ı açtım ve izlemeye başladık. Diziden çok babamı izliyordum ama nedense hiç tepki vermiyordu. En azından insan Stefan öldüğünde tepki veri- Bİ SANİYE STEFAN MI ÖLDÜ? Dikkatimi diziye vermeye başladım. İnanamıyordum. Nasıl öldüğünü kaçırmıştım sadece Caroline'ın Stefan'ın çürümüş cesedinin yanına oturduğu kısımı farketmiştim

"Baba, nasıl öldü?" dedim hayretler içinde

"Birisi kalbini çıkardı. Çok saçmaydı" dedi. Büyük ihtimalle Tyler yapmıştı ve babam biraz önce bu olaya saçma mı dedi? Kendisine avcı olduğunu hatırlatmam gerekiyor mu?

Bölüm bittikten sonra televizyonu kapattım ve meraklı bi ifadeyle

"Beğendin mi?" diye sordum

"Benim tarzım değil daha çok genç işi ama yine de fena değildi"

"Keşke vampirler gerçek olsaydı" dedim iç çekerek. Bana tuhaf bir şekilde baktı. İşte o bakışı bekliyordum ben de

"Neden öyle dedin?"

"Hayatları çok hareketli gözüküyor, onlarınki gibi bir hayatım olmasını isterdim" dedim. Babam daha tuhaf bakıyordu. Aslında biraz da sinirlenmiş gibiydi.

"Sakın bi daha öyle söyleme" diye bağırdı. Neden bağırdı ki şimdi? Onunla kavga etmek istemiyordum. Hemen odama çıkıp kapıyı kilitledim ve yatağıma girdim. Hıçkırarak ağlıyordum.

Sabah uyandığımda gözlerim acıyordu, başım ağrıyordu. Her ağlayarak uyuduğumda bu oluyordu, bundan nefret ediyorum. Dün akşamı hatırladım. Ben sadece nasıl tepki vereceğini öğrenmek istemiştim ve yanlış birşey de yapmamıştım. Böyle tepki vermesi çok saçmaydı ve haksızlıktı.

Hemen giyinip makyajımı yaptım. Kahvemi termosa doldurup yanıma aldım. Çantamı ve ceketimi alıp dışarı çıktım. Babam ya gitmişti ya da hala bana kızgındı. Uyuyor olma ihtimali de vardı tabi. Ama bence hala kızgındı. Daha fazla düşünmemeye karar verdim ve arabama binip okula doğru sürmeye başladım.

Sonunda ilk defa sevdiğim bir dersle güne başlayabildim. Biyoloji. Defterimi çıkardım

"Onun içinde de resimler var mı?" diye sordu birisi. Daniel. Gülümseyerek bana bakıyordu. Lanet olsun. Bu çocuğun vampir olduğunu bile bile nasıl eskisi gibi bakabilirdim ona?

VISIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin