Tutsaklık

4K 398 147
                                    

"Kullanabilen için özgürlük, kullanamayan için tutsaklık."

Ona kızışmanın tam olarak nasıl hissettirdiğini sorduğumda, Baekhyun'un verdiği cevap buydu.

Her daim abilik yapan ben olsam da sonuçta benden büyüktü ve dönüşümünü de benden önce tamamlamış, hatta kızışma deneyimini de benden önce yaşamıştı. İlk seferi olmasına rağmen ilaçlarını düzgün kullanmış ve bir şekilde atlatmıştı. Alfa auram dönüşümümden çok daha önce ortaya çıktığından onu rahatsız etmemek için bu sırada aramıza diğer herkes gibi mesafe koymak zorunda kalmıştık. Bunun anlamı benim için ona destek olamamaktı, aynı zamanda bu süre boyunca iyi olup olmadığını düşünmek ve kendi kendime kafayı yemekti.

Etrafımda babam, amcam ve kuzenlerim vardı. Buna rağmen hiçbirini Baekhyun gibi sevememiş bir türlü kendimi aileden hissedememiştim. Kimsesi olmayan beceriksiz bir betanın etrafında sürekli dönüp durmam da diğerlerinin benimle dalga geçip dışlamalarına sebep olmuştu. Eh, birkaç asalak için Baekhyun'dan vazgeçecek değildim. Bu yüzden güç delisi sözde ailemi arkamda bırakıp sürüyü terk etmek benim için zor olmamıştı.

Konumuza dönecek olursak, daha önce kızışma gibi bir deneyim yaşamamıştım. Dolayısıyla ne zaman olacağını ve beni ne kadar zorlayacağını da bilmiyordum. Hayatım bu denli karmaşıkken mühürlenmek akıl işi değildi bu yüzden bunu düşünmek bile istemiyordum. Olabildiğince sakin olmalı ve dönemi bir şekilde atlatmalıydım.

Jongin konuyu açıp bununla bir gün illa ki karşı karşıya geleceğimi hatırlattığında sorusuna cevap vermek yerine içimi kaplayan huzursuzlukla savaşmaya çalışmıştım.

Daha öncesinde birinden etkilendiğimde ya da sabah durup dururken ereksiyon halinde uyandığımda öylece durur ve geçmesini beklerdim. Nedenini bilmediğim bir şekilde kendime dokunmak hasta hissetmeme sebep oluyordu. İçimden bunu tekrarladım. Dönemim aniden başlasa bile yine aynısını yapabilirdim. Belki sıcak ya da soğuk bir duşun da yardımı olabilirdi. Evet, bunu da bir şekilde atlatabilirdim. Ne kadar farklı olabilirdi ki?

Bana bir ömür gibi gelen birkaç saniyeden sonra Jongin'i bedenimden uzaklaştırıp omzuna kendimden emin olduğumu göstermek için birkaç kez vurdum. "Endişe etme Jongin. Her şey kontrolüm altında." Sözlerimden sonra bir süre yüzümü inceledi. Ardından beni başıyla onaylayıp dudaklarını araladı. Yine bir şeyler söylemek istiyor ancak bir türlü emin olamıyor gibiydi.

Sonunda karar vermiş gibi elleri pelerinimin şapkasını bulduğunda vakit kaybetmeden yüzümü örttü. Hemen sonrasında ellerinden biri bileğimi yakalamış, kendisiyle birlikte beni de geriye doğru çekip kapının arkasından kurtarmıştı. Adımlarını hızlandırıp evden çıktığında beni yönlendirmesine izin verdim. Ne yapmaya çalıştığını deli gibi merak ediyordum bu yüzden vazgeçmemesi için beni sürüklemesine karşı sessiz kalmıştım.

Bulunduğumuz eve en yakın olana kapıyı çalmadan girdiğinde, adımları duraksamadan yukarıya çıkan merdivenleri tırmanmıştı. Beni bir odaya soktuğunda kapıyı arkasından açık bırakmış ve pelerinimin şapkasını da çıkarmıştı. Kaşlarımı çatıp yaptıklarına bir anlam yüklemeye çalışırken, Baekhyun içeriye girip gözlerini ikimiz arasında gezdirdi. Alt dudağını dişlerinin arasında sıkıştırmıştı. Jongin beklediğimin aksine itiraz etmeden çıkıp bizi yalnız bıraktı. O an saçmaladığımı fark ettiğim andı. Buraya zaten onu görmem için getirmişti beni. Bu da bana güvendiği anlamına geliyordu. Yüzüme ister istemez hafif bir tebessüm oturduğunda gitgide uzaklaşan sırtını izliyordum.

Ben onu izlerken kapı kapandı ve vücudum sıkıca sarmalandı. Baekhyun kollarını etrafıma bütün gücüyle sarmıştı. Sessiz tutmaya çalıştığı hıçkırıkları bedenini bir kuş gibi titretiyordu. Kollarımdan birini sırtına diğerini de saçlarına geçirdiğimde yüzünü göğsüme iyice gömmüş ve ağlamasına daha şiddetli bir halde devam etmişti.

White Wolf ~ SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin