Bugün büyük gündü. Taha Basketbol maçı için takımla birlikte Ankara' ya gidicekti. Ve iki gün boyunca yoktu. Takım üniversitenin bahçesinden uğurlanacaktı. Tabiki orda olacaktım ama şimdiden onsuz ne yapacağımı düşünmeye başlamıştım. Ece yellozu da gidiyordu. Ne alaka derseniz üniversite seyirci olarak seçtiği kişileri yolluyordu. Buna seçmek de denemez aslında parasını veren gidiyordu.
Ben gidemiyordum çünkü Annem pek sıcak bakmadı. Çünkü daha önce hiç tek başıma beni bir yere yollamamıştı. Ve tedirgin olacağını söyleyip gitmemi istemedi. Ah anne kızının kısmetiyle oynuyosun. Kara çalı gibi girdin aramıza. Torunlarını da rüyanda görürsün artık. Anlayacağınız umutsuz vakaydım.
Kendimi zorla yatağımdan kaldırıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı tarayıp banyodan çıkıp kıyafet dolabımın başına geçtim. Giyeceklerimi seçip giyinmeye başladım. Bugün özenmek istiyordum. Umarım götüm donmazdı. Üstüme deri ceketimi alacaktım. Zaten İstanbul' da bu günlerde sıcak bi hava mevcuttu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Makyaj masasının başına geçip elime nemlendiricimi alıp yüzüme sürdüm. Ardından fondötenimi yüzüme iyice yedirdim. Maskara çekip allığımı sürdüm. Dudağıma da nar çiçeği rengindeki rujumu sürdüm. Elimden geldiğince sade tutmaya çalıştım çünkü gerçekten ihtiyacım yoktu.
( Sina ve makyajı )
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonunda işim bittiğinde mutfağa geçtim. Annem yine erken çıkmıştı. Ama bana tost hazırlayıp öyle çıkmıştı. Çatlak falandı ama iyi kadındı. Tostumu yiyip meyve suyumu içtim. Ayağa kalkıp koridora geçtim. Portmantonun kendi aynasından kendimi süzdüm. İyisin iyi diyen iç sesime piçimsi gülümsememi yolladım. Deri ceketimi giyip topuklularımı ayağıma geçirdim. Bence topuklu ayakkabı bir kadının ayağına en çok yakışan şeydi.
Bugün beni çocuklar alacaktı. Evet içimizden biri zengindi. Ahmet' in arabası vardı. Kapıyı kilitleyip dışarı çıktım. Sitenin çıkışına doğru yürüyüp arabanın arka kapısını açıp bindim. Önde Ömer de vardı. Ahmet arkasına dönüp konuştu.
