2.BÖLÜM
Asaf'ın yüzünde kendisini tanıdığını belirten en ufak bir mimik bile yoktu. Bu içini rahatlatsa da hâlâ elini çekmemiş olduğunu fark ederek "Memnun oldum." dedi ve elini çekti. Asaf ise dediğini başıyla onayladı ardından gösterilen yere oturdu. İslem tam karşısında yerini alırken müdür ise masanın başında oturuyordu. Asaf yanındaki adamlar ile kısa bir konuşma yaptıktan sonra müdüre hitaben "Daha önce de belirttiğim gibi dün akşamki tasarımlar bizi etkiledi ve bu nedenle buradayız. Bayan İsabel ile ne zaman tanışabiliriz?" diye sorduğunda Engin Bey soran ifadeyle İslem'e bakınca İslem olumsuz anlamda başını salladı.
"İslem Hanım onun yapması gereken işleri yapıyor ve gereken bilgileri ondan alabilirsiniz."
Asaf "Yalnızca kendisiyle çalışabiliriz!" dediğinde İslem, sinirden alt dudağını ısırmaya başladı. Dudağını ısırmaya devam ederken "O zaman çalışmazsınız!" diyerek patladığında odadaki herkes bakışlarını hayretle ona çevirdi. Bu cüreti nereden bulduğunu düşündükleri kesindi ama İslem'in bunu onlara anlatacak hâli yoktu. Ya şu an böyle çalışmayı kabul edecekti ya da İslem'in İsabel olduğunu öğrenip vazgeçecekti. Aynı sıkıntıyla tekrar dudağını dişlediğinde Asaf bakışlarını önündeki dosyaya çevirdi. Bu dudak ısırışları ona yıllar öncesini hatırlatmıştı.
6 yıl önce...
Yat, Ege'nin serin sularında ilerlerken Asaf güvertede güneşlenirken uyuya kalmış İslem'i seyrediyordu. Sonunda dayanamayıp yanına doğru uzandıktan sonra saçlarını yavaşça okşamaya başladı. Dokunuşlarıyla uykusu bölünen İslem gözlerini araladığında Asaf bu kez sertçe saçını çekerek "Güneşin altında bu saatte kalmanın zararlı olacağını sana söylemiştim, sen sadece güneşlenmemişsin bir de üstüne uyuya kalmışsın!" dedi. Sesinde bir parça sitem vardı, kendisine zarar vereceği için bundan rahatsızdı. Suçluluk duygusuyla alt dudağını ısıran İslem Asaf'ı nasıl etkilediğini bilmeden yapıyordu bunu.
Asaf "Yapma şunu!" diyerek keskin bir uyarıda bulununca İslem dudağını ısırmaya devam etti ve "Tamam bir daha bu saatte güneşlenmeyeceğim!" diyerek son kez dudağını ısırdı. Aynı anda Asaf üzerine doğru eğilip henüz kalktığı yere doğru uzanmasını sağladı ve yüzünü avuçlarının arasına alarak öptü dudaklarını.
***Asaf geçmişi hatırlamanın, nefretini bir kat daha örselendiğini anımsayarak kendine gelmeye çalıştı. Karşısındaki kadın hatırlamaya değmeyecek biriydi ama işi her şeyden önemliydi. Tek kaşını havaya kaldırarak "Bu ayakkabıları ve daha fazlasını istiyorum! Bayan İsabel dünyaya açılan kapısını kapatmak istemez." dedi.
"Kendisini hiç kimse tanımaz ve o bunun böyle olmasını istiyor. Bu konudaki tavrı net."
Asaf "Esrarengiz Sindirella, demek saklanmayı tercih ediyor. Ne yapalım onun ellerinden çıkan tasarımların hatırı için size katlanmak zorunda kalacağız!" diyerek umursamaz bir tavırla gözlerini devirdi. İslem masanın altından yumruğunu sıkarken tek istediği o yumruğu esrarengiz Sindirella diyen adamın yüzüne doğru yerleştirmekti.
"Bana katlanmak zorundasınız çünkü o defilenin her karesinde benim izlerim var."
"O zaman neden yalnızca bayan İsabel'in adı geçiyor?" dediğinde sessiz kalan İslem ilk kez bu durumdan rahatsız olarak kendini kıskanmıştı. Yıllardır kendi gölgesinde yaşıyor gibi hissediyor, içindeki susma isteğini ilk kez bu kadar zor bastırıyordu.
Asaf "Belli ki gölgede kalmak hoşunuza gidiyor!" derken Engin Bey dayanamayarak araya girdi ve "İslem Hanım, birçok ayakkabının işçilik tasarımını bizzat kendi yapıyor. Çalışmalarından memnun kalacaksınız." dedi. Engin Bey'e minnetle bakan İslem son anda onları oradan defetmekten vazgeçti. Müdürü bile onun işi için elinden geleni yapıyorsa o da yaşayacaklarına işi için katlanabilirdi. Bu teklif İsabel'in geleceği için çok önemliydi, bu yüzden konuşmak istediği her şeyi içine attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sevebilirim
Ficción GeneralAsaf Egeli aradığı tasarımın sahibinin yıllardır nefret ettiği bir kadında olduğundan bir haberdi. Tekrar karşılaşırsam mahvederim dediği kadına eyvallah diyecek miydi? Yoksa kendi yandığı gibi onu da yakacak mıydı? Nefretle harmanlanmış; tutkulu ve...