3.BÖLÜMİslem kaygılı ama sert bakışlarıyla otururken sinir bozucu bir şekilde sağ ayağını yere vuruyordu. Odada yalnızca ayakkabı topuğunun mermer zeminde çıkardığı ses yankılanıyordu. Bundan rahatsız olan Asaf koltuğunda geri yaslanarak "Şimdi şartları konuşalım!" dedi. Onun böyle sinir olmasından fazlaca keyif almış görünüyordu.
"Şartlarınız ve siz yerin dibine girseniz, nasıl olur Asaf Bey?"
"Sizin dünyaya daha önce hiç gelmemiş olmanız kadar keyifli olacağını umuyorum." dedi, derin bir nefes aldı ve devam etti. "Tamam çok uzatmayacağım, asistanım sana tasarımları gösterecek! Resimleri güzel çek Bayan Sindrella'ya ilet defiledeki ruhu görmek istiyorum. Yarın en azından bir fikirle burada olacağını umuyorum."
İslem "Ben o kadınla hiçbir şey görmeye gitmem ve bu konuda tavrım net!" diyerek tek kaşını kaldırdı ve gözlerine bakmayı sürdürdü.
"Bunu ben istiyorum ve ben bir şey istersem o olur."
"Ben son sözümü söyledim, o zaman tasarımları unutun Asaf Bey! Unutmayın o istediğiniz ayakkabının anahtarı benim elimde." dedi ve ayağa kalktı.
Asaf "Görende onları sen çiziyorsun sanır, basit bir asistansın kabul et! Onun seni geliştirdiği kadarını biliyorsun sadece." derken daha önce hiç görmediği bakışlar vardı İslem'in gözlerinde ve bu bakışlar gerçek manada etrafına kıvılcım saçıyordu. İslem ise ona sıkı bir yumruk atmamak için kendini zor tutarken "Öyle mi? Çizdiğim ayakkabıları almak için yalvaracaksın!" dedi.
Asaf "Öyleyse ikna et beni!" dedi ama asla ikna olmayacağını biliyordu.
"Görüşeceğiz!"
Asaf, İslem çıkışa doğru yürürken oturduğu sandalyeden kalkarak "Madem Vildan sana eşlik etsin istemiyorsun, önce odanı daha sonra tasarımları göstereyim!" dedi ve yanına doğru birkaç adım attı.
"Oda mı? Ne odası? Ben burada çalışmam! Şirkete çizmem gereken çalışmalarım var işlerimi aksatamam!"
"Haftanın üç günü burada bizim için iki günü ise orada çalışacaksın! Bunlar sözleşmenin detaylarında yazıyor."
"Ona da peki, ama bu iş bittiğinde görüşeceğiz sizinle." dedi ve kendisinden önce odadan çıkan Asaf'ın peşine takıldı. Katın en sonunda bir odanın kapısını açtığında önce İslem'in içeri girmesini sağladı. Kendisi ancak kapıda kalabilirdi çünkü oda hem dardı hem de küçüktü, içine yalnızca bir masa ve bir sandalye sığmıştı. Üstüne üstlük hiçbir cam yoktu yalnızca sinir bozucu bir şekilde çalışan havalandırması vardı.
"Odan burası."
"Şirketin tuvaletinde çalışırım yine de burada çalışmam."
"Başka odamız yok idare edeceksin."
"Ben dar ve küçük yerlerde kalmaktan hoşlanmam."
"Bilseydik sizin için ön cepheyi ayarlardık ama şimdilik sadece bu var."
"Ona da peki, ne yaparsanız yapın nasılsa yılmayacağım!" dedi. Ardından odadan çıkıp asansörlere doğru ilerleyen Asaf'ın peşine takıldı. Asaf asansöre bineceği sırada duralayıp tereddütle ona baktı. Bakışları ben gelmem diyen cinstendi.
"Hadi, akşama kadar seni burada bekleyemem! korkuyorsan o başka." dediğinde topuklarını yere vura vura bindi asansöre. A yazan tuşa bastığında asansör bir kat çıkarak durunca İslem sitemini gizlemeyerek "Teknolojinin insanı getirdiği hâle bak, bir katı çıkamayarak modern dünyanın esiri olmaya ne de meraklılar!" dedi. Asaf bu dediğini duymazdan gelerek her tarafı ışık alan büyük bir odaya doğru ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sevebilirim
Fiksi UmumAsaf Egeli aradığı tasarımın sahibinin yıllardır nefret ettiği bir kadında olduğundan bir haberdi. Tekrar karşılaşırsam mahvederim dediği kadına eyvallah diyecek miydi? Yoksa kendi yandığı gibi onu da yakacak mıydı? Nefretle harmanlanmış; tutkulu ve...