Cesaretim yok, korkağın tekiyim.
Gözümün önündesin Ashton ve ben sana tek kelime bile edemiyorum. En ufak şeyleri gününün nasıl geçtiğini, bir sorunun olup olmadığını dahi soramıyorum.
Tanrım, yine abartıyorum.
Koridorda bana doğru gelirken o güzel yüzüne bakıp gülümseyemiyorum, sana nasıl olduğunu mu soracağım? Kendimi bunu yapabileceğime inandırmamalıyım. Çünkü bu boşa ümit etmekten başka bir şey olmaz.
Ve ben ümit etmekten yoruldum. Hemde fazlasıyla.
Sana yazacağım Ashton. Söyleyemediğim her cümleyi, sana hissettiğim her duyguyu yazacağım. Okuyamayacak olsan bile.
Bunu yapacağım çünkü hislerimi içime atmaktan bıktım. Sanki bir bardak gibiymişim ve hacmimden fazla su almışım gibi. Taşıyorum, söylemeliyim ki bunun sonu hiç iyi olmayacak. Çünkü böyle giderse etrafı batıracağım.
Benimle konuşamıyorsan başkalarıyla konuş diyeceksin. Eh, haklısın.
Ama insanların bencil yaratıklar olduğunu unutuyorsun. Ne zaman sorunlarını anlatmaya başlasan ya kendinden bir şeyler anlatmaya başlıyorlar yada kalıplaşmış birkaç uyduruk cümle söyleyip başından atıyorlar.
Çünkü düşünmeleri gereken daha önemli(!) şeyler var. Mesela biran önce bekaretini vermek veya yeni sezon kıyafetleri biran önce almak gibi.
Bence bunlar çok... Zavallıca.
Seninle konuşacağım Ashton.
Korkaklığımı yeneceğim. Kaç gündür bunun üstüne düşünüyorum. Hem bu kadar sevip hem de nasıl bu kadar uzak durabiliyorum?
Galiba çekingenlik, korku, endişe, cesaretsizlik duyguları beni ele geçiriyor ve diğer duyguları bastırıyor. Bunu istemiyorum.
Şuan evimizin çatısındayım. Annem buraya çıkarken beni yakaladı ve kızdı. Üvey babamı kaybettiğimizden beri kendini eve kapattı ve daha sinirli hale geldi. Zaten beni sevmiyordu. Sürekli biyolojik babama benzediğimi söyleyip duruyor, bağırıp çağırıyordu. Böylece iletişimimiz tamamıyla kesilmiş oldu.
Ama ben yine de onu seviyorum. Ne kadar nefret etse, görmeye katlanamasa da seviyorum.
Yıldızlarda ezberlediğim yüzünü çiziyorum şimdi. Karamel rengi gözlerin, -aslında her zaman ikilemde kalıyorum. Ela mı yoksa karamel mi?- seninle bağdaşmış bandanan. Ve... Koca gamzelerin.
İtiraf itmeliyim ki sen gülerken oluşan o gamzelerini öpmek istiyorum.
Biliyorum tuhafım. Belki de insanlar bu yüzden benimle arkadaş olmak istemiyordur. Umrumda değil. Sahte arkadaşlıklardansa tek kalmayı tercih ederim.
Beni ayın gökyüzünü sevmesi gibi sevebilir misin Ashton? Her zaman var olup; tüm karanlığa, tüm yıldızlara rağmen belirip gece mi aydınlatır mısın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything I Didn't Say | Irwin
Fanfiction"Astımım vardı, fakat tek isteğim karşımda sigara içişini izlemekti."