Ashton,
Bir haftadır uyuşturucu kullanmadım. Biraz daha dincim fakat hala onlara ihtiyacım var. Kullanmasam bile hala aklımdalar. Beynim beni onlara yönlendirmek istiyor. Ama kendime dur diyebiliyorum.
Calum ile beraber okuldan sonra öğle yemeği yedik. Böyle bir yerin burada olduğundan haberdar değildim. Oldukça samimi bir yer. Üniversiteli öğrenciler tarafından işletiliyor ve fonda efsane rock şarkıları çalıyor.
Guns'n Roses'tan Don't Cry çalarken bana bu şarkının ikimizin olacağını ve bu şarkıyı dinledikçe onu hatırlamamı istediğini söyledi. Yüzündeki gülümseme o kadar içten ve güzeldi ki onu geri çeviremedim.
Artık Calum ile birbirimizi anımsadığımızda dinleyebileceğiniz bir şarkımız var Ashton. Ama hala benimle konuşurken birçok şarkı yerine dinlemeyi tercih edeceğim kıkırdamanı duyumadım.
Telefon sapığına gelecek olursak...
Benimle konuştu. Gerçekten konuştu. Derin bir nefes alıp cümlelerini sıralamadan önce sen olman için Tanrı'ya yalvardım. Fakat senin ergenleri andıran sesin yerine daha olgun bir ses beni karşıladı.
Konuşmama izin vermedi. "Beni kabul etmeyeceğinden beni geri çevireceğinden endişeliyim. O güzel yüzünü koridorlarda mutsuz görmekten nefret ediyorum. Seni güldürmek istiyorum." dedi ve telefonu yüzüme kapattı.
Bana iltifat etmesi ve gülümsememi istemesi yüzümde küçük bir tebessümün ortaya çıkmasını sağladı. Sıradaki adımını bekleyeceğim. Adını öğrenecek ve yüz yüze görüşeceğim.
Bu oyundan sıkıldım. Seni beklemekten, bana geleceğin günü düşünmekten sıkıldım. Artık dayanamıyorum.
Gel.
Bir yabancıyı oynamayı bırakıp hayatımın ortasına gel. Lütfen gel. Gel ki gülebileyim. Gel ki yaşamak neymiş öğrenebileyim. Sevinçi tadabileyim. Hiçbir şey düşünmemek sadece mutlu olmak neymiş iliklerime kadar hissedebileyim.
Gel... Senin tarafından sevilmenin nasıl bir şey olduğunu öğreneyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything I Didn't Say | Irwin
Фанфик"Astımım vardı, fakat tek isteğim karşımda sigara içişini izlemekti."