Her ne kadar farkında olmasanda uzun zamandır sana yazmıyorum.
Düşündüm, Ashton. Sana hergün eksitmeden yazdığım mektuplara bu yüzden ara verdim. Düşündüm çünkü bu yaptığım depresif hareketlerin sonu gelmeyecek.
Sonuç ne olursa olsun benim hayatımı etkileyecek. Ya olumlu ya olumsuz. Hayatıma devam edebilirim. Bunu yapabilirim ki şuan zaten bunu yapıyorum. Ama ölü gibi yaşamak ne kadar zor bir bilsen.
Ben... Zombi gibiyim.
Ölü olduğumdan eminim. Ama bir kuvvet toparlanıp yürümeye devam ediyorum. Her yerim delik deşik. Bunlar bencil insanların açtığı yaralar. Ağır adımlarla yürüyorum. Tek farkım isteğimin beyin yerine sevgi olması.
Sadece ufacık bir sevgi.
Ama insanlar güçlü. Umursamadan bana darbeler atıyorlar. Silahları var; güzeller, etrafında insanlar var, istedikleri her şeye sahipler... En önemlisi seviliyorlar.
Benimse sadece kırılmaktan yorulmuş bir kalbim var.
Son birkaç darbe hakkım kaldı. Erken pes etmek istemiyorum. Sonuna kadar direnmek istiyorum. Her ne kadar bunun olabileceğine inanmasam da bekleyeceğim. Zaman her şeyi gösterecek.
Bir hafta boyunca çok fazla bir şey olmadı diyebilirim. Ah, Michael'ın saçını turuncu ve kırmızı arasında ki bir renge boyatmasını ve Calum'un benimle konuşmaya başladığını saymazsak tabi.
Annemle durumlar hala aynı. Bazı geceler eve gelmiyor. Buna üstelik bana nerede olduğunu söylemiyor. Neyse ki en yakın arkadaşı Mariah beni arayıp yanında olduğunu haber veriyor.
İnanmayacaksın belki bilmiyorum ama Calum gerçekten bana iyi davranıyor. Öcünü alma şekli "aşık et ve ayrıl" gibi saçma bir düşünceyse başarısız olacağını bilmiyor.
Çünkü her ne kadar çekici olsa da ona aşık olacak kadar salak birisi değilim. Ve en önemlisi zaten ben aşığım.
Ah, yanılmıyorsun koca oğlan. Tabiki de sana.
Aslında... Bunu istemiyorum. Sana aşık olmak istemiyorum. Seni unutmak ve sensiz daha güzel olacak hayatımı yaşamak istiyorum. Aklımdan çıkmıyorsun. Gecelerim gündüzlerim her zaman seninle.
Lanet olası telefon sapığı hala arıyor. Ve bu oldukça can sıkıcı bir hal almaya başladı. Son aramasında dayanamadım ve bağırdım. Çünkü beni ağlarken aramıştı. Hatırlayabildiğim kadarıyla "Her kimsen ya aramayı kes ya da kim olduğunu söyle!" diye bağırdım. Umarım onun yüzünden ağladığımı düşünmemiştir.
Ashton ben çok kötü bir şey yaptım. Yaptığım şeyden dolayı kendimden daha fazla nefret etmeye başladım. Bunu yapabileceğim aklıma gelmezdi. Güçsüzdüm ve savunmasızdım. Kendime dur diyemedim.
Ashton ben uyuşturucu kullandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything I Didn't Say | Irwin
Fanfiction"Astımım vardı, fakat tek isteğim karşımda sigara içişini izlemekti."