Just Smile

1.8K 213 30
                                    

Ashton yemin ederim bırakamıyorum. Uyuşturucu yakama yapıştı. Onun o tatlı hoş güzel tadı beni benden alıyor ve uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaptırıyor.

Gülüyorum, Ashton. Kahkahalar atıyorum. Acımasız insanlar etraftan siliniyor ve sonsuz beyazlığa ulaşıyorum. Kolumda şırınga veya bir torba toz ile izbe bir köşede...

Bağımlı olmak istemiyorum. Ot almak için hırsızlık yapıp bir köşede ölüp gitmek istemiyorum. Ben... Sadece mutlu olmak istiyorum. Ve bunu sağlayan tek şey bu sikik otlar.

Michael bana iyice zayıfladığımı söyledi. Ve kolumdaki morluğu sordu. Bense bünyemin zayıf olduğunu bu yüzden de hastanede serum aldığımı söyledim. Benim için endişeleniyor. Bunu görmek ve gerçek olduğunu bilmek insanı mutlu ediyor.

Yolun başındayken bu illet şeyi bırakacağım, Ashton. Güçlü olmalıyım. Güçlü olmak zorundayım. Kendimi ölüme sürükleyemem. Bunu yapamam.

Telefon sapığı ilk defa konuştu. Ve ben sesinin nasıl olduğuna dair bir bok hatırlamıyorum. Kafam güzeldi ve kusmak üzereydim.

Bana güldün, Ashton. O kadar harikaydı ki... Başında fötr bir şapka vardı. Saçının bir tutamı önüne düşmüştü. Gamzelerini belli ederek ve dişlerini göstererek gülüyordun. Kusursuzdun. Ve ben o an sana tekrar aşık oldum.

Ama ben senin için hala ben hiçkimseyim.

Beni istemiyorsun,

Seni istediğim gibi.

Bana ihtiyacın yok,

Sana ihtiyacım olduğu gibi.

Beni göremiyorsun,

Seni görebildiğim gibi.

Sana sahip olamıyorum,

Bana sahip olduğun gibi.

Beni hissedemiyorsun,

Seni hissettiğim gibi.

Seni çalamıyorum,

Beni çaldığın gibi.

Seni yaşamımda istiyorum,

Ve sana yaşamımda ihtiyacım var,

Öldüğüm zaman değil, Ashton.

Şimdi

Everything I Didn't Say | IrwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin