Sabahın ilk ışıkları beni rahatsız etmeye yetmişti. Koca bir iç çekmemden sonra büyükçe yuvarlak yatağımda gerindim. Okulu kim buldu, diye bir daha iç çekmiştim. Telaşla saate bakmıştım. "Daha var, istersen uyu," dedi babam. "Ah, baba, güneş ışığı olmasaydı, emin ol uyuyor olacaktım." Dedim.
Okula doğru yürümeye başlamıştım. Yeni şehir, yeni okul, yeni şeyler... ne yapacağımı hiçbir şekilde bilmiyordum. Okuldan içeri girdim ve karşımda danışman yeri duruyordu. Danışmana doğru ilerledim. Danışmanı inceliyordum. Yuvarlak yüzündeki elmacık kemikleri gerçekten de muhteşem duruyordu. Açık kumral saçı v şeklinde kesikti. Gülünce yanaklarında oluşan bir çift çukur gözüküyordu. Hoştu, en azından konuşmaya başladığına kadar böyle düşünmüştüm. "Merhaba ,1.50" dedi aşağılayıcı bir ses tonua. Gözlerimi devirip "merhaba," dedim. Gömleğindeki isimine baktım. "Merhaba, Bayan Sue." Dedim aynı ses tonuyla. "Evet, problem nedir?" Dedi."yeni kayıt oldum buraya, ders programımı ve kısaca bilgi alabilir miyim?"dedim. "Ah, adın nedir?" Dedi. "Ariana, Ariana Parker" dedim. Gözlerini bilgisayarda gezdirdi. Bir kaç klavyeye tuşladığını duymuştum. "Ariana Parker..." dedi ve sıkıntıyla inledi."11-B," dedi ve bana ders programımı yazıcıdan çıkartıp bana uzattı. "Teşekkür ederim,Bayan Sue." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor-¤-Beyaz
VampireGizemli bir o kadar da iyi... Hayaller bir o kadar da hayatlar... Mutlu, bir o kadar da üzgün... Mor, bir o kadar da Beyaz...