Bu kesinlikle harikaydı. Louisin beş dakikalığına dışarı çıktığı anda bir sürü fotoğrafları çekilmiş ve her yerde benim çocuğum olduğu haberleri yayılmaya başlamıştı.
Sabahtan beri Jeffrey beni arıyordu ama açmıyordum. Açarsam çocuğun nereden çıktığını sorgulayacak ve promo dönemi için kullanmaya çalışacaktı ama bunu yapamazdım.
Yapmamamın iki nedeni vardı. İlki Louis'i bu işlere bulaştırmak istememem. İkincisi hayranların Louisin küçüklüğünü tanıma ihtimaliydi. (Kesin tanırlardı bundan şüphem yoktu)
Tabi kimse çocuğun Louis'in küçülmüş hali olduğunu anlamazdı ama Louis'e benzediği için onun çocuğu denilebilirdi.
Ama en büyük sorun bunları bilmeden sürekli dışarı çıkmak isteyen Louisti. İzin vermediğim için tepki almış ve tüm kıyafetlerimi mahvetmişti.
Louis'in mahvettiği gömleğimde ki lekeyi çıkartmaya çalışırken evin çeşitli yerlerinden sesler geliyordu. Gömleği bırakıp içeriye doğru koştum. Louis, Niall'ın getirdiği golf takımıyla evde golf oynuyordu.
Hemen yanına gidip sopayı almaya çalıştım.
"Evde golf oynayamazsın louis." Uyarıp elinden sopayı çektim.
"Dışarda oynayabilirim o zaman." Diyip dışarıya doğru yöneldiğinde ensesindeki t shirtten kavrayıp durdurdum.
"Dışarda da oynayamazsın. Hem sen golf sevmezsin bile." Kaşlarımı çattım ama Louis dudağını ısırmış ve tam ağlama moduna girmişti. Golf sopasını bir kenara atıp dizlerimin üstüne çöktüm. Louisin yüzünü avuçlarımın içine alıp yanaklarını okşamaya başladım.
"Şst ağlama. Bağırdığım için üzgünüm." Diye mırıldandım.
Louis ise beni umursamayıp ellerimin arasından çıktı ve koşarak odasına gitti. Kapı kapanma ve kilit sesi duyunca sıkıntıyla iç çekip başımı geriye attım.
Ne yapacaktım ben şimdi? Ayağa kalkıp golf sopalarını toplayacağım sırada çalan kapıyla sopaları bırakıp kapıyı açtım. Niall nefes nefese bir şekilde içeri girdi ve kendini koltuğa attı.
"Ne oldu?" Diye sordum ama nefeslenmek için bekleyip koltuğa iyice yayıldı.
Karşısına geçip konuşmasını bekledim.
"Sabahtan beri neden telefonları açmıyorsun mankafa?" Sonunda nefesini düzene soktuğunda ilk söylediği şey bu olmuştu.
"Jeffrey aramaya başladığı için telefonu tamamen kapattım."
"Bugün konser var." Dediğinde bir süre ona baktım.
"Yani?" Konser vardıysa ne yapabilirdim ki, konsere çıkıp gelecektik işte bunda sorunluk kısım neydi?
"Louis ne olacak seni salak." Dediğinde afalladım. Lanet olsun. Louis'i tamamen unutmuştum.
Stresle ayağa kalkıp bir ileri bir geri yürümeye başladım. Louis'in küçüldüğü yetmiyormuş gibi bir de az önce kavga etmiştik. Kesinlikle ne yapacağımı bilemiyordum.
"Belki Simon'a Louis'in hasta olduğunu söylersek konseri erteleyebilir."
"Louis'i görmeden hasta olduğuna inanmaz. Louis'siz de konsere çıkamayız. Bir şeyler düşünmeliyiz." Dedim.
Bir süre durduktan sonra Niall benim gibi ayağa fırladı.
"Çılgınca bir şey'e ihtiyacımız var."
"Hatta delice bir fikre!" Diye onu desteklediğimde sırıtarak bana baktı. Sıkıntıyla inlememe engel olamadım.
"Umarım aynı şeyi düşünmüyoruzdur." Yakındığımda niall'ın sırıtışı tüm yüzüne yayılmış hatta kahkaha atmaya başlamıştı.
"Kesinlikle aynı şeyi düşünüyoruz." Diye tastikleyip Nialldan önce merdivenlerden çıkmaya başladım
Louis'in odasına geldiğimde bir kez tıklatıp içeriye doğru seslendim.
"Louis"
İçeriden tek bir ses bile gelmeyince iç geçirip tekrar çaldım.
"Louis lütf-"
"Defol buradan marul kafa!" Diye bağırınca Niall karnını tutarak gülmeye başladı.
"Marul kafa hahahhaa" diye dalga geçerken kafasına hafif bir şekilde vurup kaşlarımı çattım.
"Kapıyı açmıyor başka bir şey düşünmeliyiz." Diye mırıldandım. Niall gülmesini kesip parmaklarını çıtlattıktan sonra beni kapının biraz kenarına itti ve kapının önüne gelip ellerini beline yerleştirdi.
"Louis Niall amcan geldi!" Diye bağırınca gözlerimi devirdim hadi ama buna asla kapıyı açmazd-
Kapının önce kilidi sonra kendisi açılınca şokla yüzüm çarpılmıştı. Louis hemen Niall'ın kucağına atlayınca Niall bana döndü.
"Hahaha Harry Hahaha" diye gülerken bunların ne ara bu kadar iyi anlaşmaya başladığını merak ettim. Tabi ya bunlar sabahki golf sopalarını da açıklardı...
Şimdi sırada Niall'ın saçma ve çılgınca fikri vardı.