"Harry, yüksek notaya çıkman lazım. Mırıldanman değil." Diye uyaran Joe ile başımı salladım. Söylemesi kolay olabilirdi ama benim için değildi. İçtiğim o kadar içkiden sonra ayakta durmam bile normal değilken buna şükretmeliydi.
Joe iç çekip kulaklığını çıkarttı. Yanında ki elemana sistemi kapatması için işaret verdi.
"Biraz ara verelim."
Kulaklığımı çıkartıp masaya ilerledim. Soğuk suyu elime döküp yüzümü hafifçe ıslattım. Hala tam olarak ayılabildiğim söylenemezdi.
"Dostum." Diye bir mırıldanma duyunca yumduğum gözlerimi açıp karşımda oturan Zayn'e baktım.
"Louisi mi düşünüyorsun?" Diye sorunca bir an afalladım. Ondan başka düşündüğüm şey yoktu ki.
Zayn sessizliğe bir iç çekişle cevap verip, ellerini dizlerine koyarak ayağa kalktı. Yanıma gelip elimde ki suyu alıp içti.
"Ayrıldığımızı Louis mi söyledi." Dediğimde ağzında ki suyu resmen tişörtüme püskürttü. Şokla açılmış gözleri yüzüm ile tişörtüm arasında gidip geliyordu. Islanan üstüme şöyle bir bakım sıkıntılı bir nefes aldım. Şimdi üstümü değiştirmem gerekecekti.
"Ayrıldınız mı?" Diye sorduğunda konu hakkında bilgisiz olduğunu ve Zayn'e söyleyenin ben olduğumu anlamıştım. Harika.
"Oldu bir şeyler." Dedim omuz silkerek.
"Ben onu kast etmemiştim sorarken-" diye başladığında konunun konuşmak istediğim son sey olduğunu fark edip etrafa baktım. Stüdyoda ki odam aklıma gelince kaçmak için bahane olarak kullanmaya karar verdim.
"Üstümü değiştirmem lazım. Sonra konuşuruz olur mu?" Diye sordum kısık sesimle. Zayn ilk başta ağzını bir şey söylemek istermiş gibi aralasa da hemen sonra diyeceklerini yutup elini omzuma koyup hafifçe sıktı.
"Ne zaman istersen." Diye temenni verince Zayn'e son bir kez bakmadan odadan çıktım.
Koridora çıkıp odamın nerde olduğunu hatırlamaya çalıştım. Önceden odama ihtiyacım olmuyordu çünkü başka bir odaya gidip orada giyiniyordum. Louisin odasının önünden geçince kalbim buruldu. Yüzümü kapıdan yana çevirip hemen yanında bulunan odaya girdim.
Tişörtümü çıkartıp koltuğun üstüne doğru astım. Askılıktan rastgele bir tişört alıp giyindim. Kendime gelmek için bir süre odada bekledikten sonra odadan çıktım. Koridorda Liam ile gülerek gelen Louis'i görünce yüzüme bir tebessüm yayıldı. Mutluydu.
Beni görünce Liam gülümseye devam ederek tepki gösterirken Louis'in bir ara yüzü düşer gibi oldu ama ifadesini bozmadı.
"Kaydetme işiniz bitti mi?" Diye sordu Liam.
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Neden?" Diye sorunca elimle geçiştirdim. Konuşmak istemiyordum çünkü konuşursam ya ağlardım ya da sesimin kısık olduğunu anlar ve üzülürdü Louis. Bunu istemiyordum.
Sesimi düzeltmeye çalışarak "Görüşürüz" deyip ordan ayrılmaya çalıştım fakat kolumda hissettiğim baskı ile durup omzumun üstünden bakmam gerekmişti.
Louis endişeli gözlerle bana bakıyordu.
"Harry-" diyecekken elimi hafifçe kaldırıp durdurdum. Yüzüme sahte bir gülümseme kondurup başımla selam verdim. Louisin kolundan kurtulup kayıt alanına döndüm.
Sanırım Joe kısık sesimle uğraşmak istemediği için Zayn'in kaydını başlatmıştı. Umursamayıp koltuğa uzandım. Başımı geri atıp düşüncelerden uzaklaşmaya çalıştım.
*
Ev'e hiç gelmek istemiyordum. Her yeri anı dolu, hayatımın büyük bir kısmıydı. Ceketimi çıkartıp askılığa astım. Odama doğru ilerleyince acı daha katlanılamaz oldu Louis'in evden almadığı üstleri, eşyaları gözlerimin dolmasına sebebiyet veriyordu.
Nerede hata yaptığımı düşünecek çok zamanım olmuştu. Belki de hatanın kendisi bendim? Bilemiyordum. Louis mutluysa benim için sorun yoktu ama gerçekten mutlu muydu? Bende yüzüme sahte bir gülümseme koyabiliyordum tabi. Bunu Louis kadar iyi yapamazdım. Louis duygularını saklamakta hep iyi olmuştur.
Eve girince sessizliği dinleyip Louisin evde olup olmadığını anlamaya çalıştım.
Yukarı odama doğru çıkarken Louisin odasından gelen seslerle o tarafa gitmek istemesem de gitmek zorunda kalmıştım. Darmadağınık odaya girdiğimde karşımda gördüğüm kişiyle korkarak geri adım atmıştım. Louis beni görünce sinirle bana baktı.
Elinde küçülen birini geri döndürmeyi araştırdığım fotokopiler ve makaleler duruyordu.
"Bu şeyler ne Harry? Neden adım yazıyor?" Diye anlamamazlıkla sorduğunda korktuğum asıl şeyin her şeyi öğrenmesi olmadığını rahatça söyleyebilirdim.
Korktuğum şey, ondan uzak durmama rağmen bir kaç yıl geriye gitmiş Louisi görmemdi. Fark edebiliyordum çünkü dövmelerinden bazıları yoktu. Ama asıl korkutan şey, Louisin son geçmişe dönüşü olmasıydı. Zaynin dediği son'a gelmiştik.