Baltimore, iki kıyı şeridinin arasında kalmış sıcakları yazı, kışları yağmuru gören saklı bir cennetti. Başkent Washington'a deniz üzeri yakınlığı yüzünden askeri anlamda gelişmiş devletin otoritesini hissettirdiği bir merkezdi. Baltimore, Maryland eyaletinin en büyük şehriydi. Küçük dağların arasından şırıldayan dereler Patapsco nehrine akıyor, deniz kıyısından eyalet başkenti Annapolis'e giden faytonlar, İç limandan gelen ve yörenin en önemli para kaynağı olan istiridyeleri ve kürkleri taşıyorlardı. Sanayi devriminin gelişimi ve buharlı gemilerin icadı ile deniz kıyısındaki kentler ticari güç kazanmıştı. Bu güçten en fazla yararlanan şehir 3 tarafı Patapsco nehri ile çevrili ve Washington'a 30 mil uzaklıkta olan Baltimore şehriydi. Sıradan bir balıkçı kasabası olan Baltimore 1820'li yılların başında Danimarka'dan gelen Sealand isimli gemi ile kıtalar arası ticarete başlamış ve ün kazanmıştı. Birleşik devletler Washington-Annapolis-Baltimore-Rockville arasında geniş yollar yapmış bu sayede ticaret hızı artmıştı. Ticaretin büyümesi; ulaşımı ve üretimi vurmuştu. Fayton sahipleri, at bakıcıları, çiftçiler, köle tüccarları, afyon kaçakçıları, denizciler ve dahilinde korsanlar büyük bir refaha ulaşmıştı. Ticaretin akışını ve devletin başkentini korumak için askeri üsler ve limanlar inşa edilmişti. Bu güzel şehir zaman zaman yağmacıların, korsanların ve aborjinlerin kısa süreli işgallerine uğramıştı. Cumhuriyetçi bir görüşe bürünen bu bölgenin kaderini Amerikan iç savaşı değiştirmişti. Halk, paranın getirdiği mutluluğu damarlarında hissettiği anda Demokrat parti hükümeti koyduğu yeni vergiler ile mutluluklarından mahrum bırakıyordu. Vergisini vermiyeni istisnasız idam eden Maryland eyaleti yüksek mahkemesi ve maliyesi adeta silahlı bir yağmacıydı. Bu süreçte ismi duyulan Abraham Lincoln, kurduğu Cumhuriyetçi parti ile halka serbest piyasa alternatifi sunuyordu. Ama gıyabında köleliğin kaldırılması teklifiylede ateş saçıyordu. fakat buna rağmen halkın önünde iki seçenek vardı; ya emeği olan paranın büyük bir kısmını hayatının sonuna kadar devlete tahsil etmek yada çalıştırma vergisi verdiği kölesinin serbest kalmasını tercih etmek. Bu sorunsal halkı ikiye bölsede özgür bir köleye verilecek maaş köle adına verilen vergiye eşitti. Bu yüzden halk Cumhuriyetçi kanadına geçmişti. Fakat Maryland'de sağlanan anlaşma Amerika Birleşik Devletlerinde sağlanamamıştı. Güneylilerin isyanı ile başlayan ve 4 sene süren bu iç savaş tam ortada bulunan Maryland halkını yormuştu. Bu yorgunluktan kaynaklanmak üzere Baltimore'da ticaret batmış, yüksek kredi ile kurulan şirketler iflas etmişti. Buharlı Trenler için yapılan Ray sistemleri Orta Amerikayı geçmiş ve kaliforniyaya varmıştı. Tren yolları doğudan batıya bütün Amerikayı sarmış böylece kara yolu ile ticaret artmıştı. Buharlı trenler, faytonların mal taşıma görevini ele almıştı. Deniz ticareti artık New York, Florida ve Kuzey Caroline üzerinde gerçekleşiyordu. Avrupadan gelen Yahudi bankerler özellikle bu eyaletleri seçmişlerdi. Böylece Maryland eyaletinin askeri amaç dışında hiçbir jeopolitik ve ticari önemi kalmamıştı. Devlet halka, halk ise askerlere borçlanmıştı. Bütün bu gelişimlere şahit olan Doreen ve Courtney, yeni tamamlanan doğu ave köprüsünün yakınındaki sahilde yer alan Columbia parkında oturuyor, yörenin simgesi olan mavi yengeçlerin kayalara çarpan dalgalarla mücadelesini izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maryland Paşası
Historical FictionKırım savaşı esnasında Merkez bankasını dolandıran Osman adında bir Türk subayı, Fırsatlar ülkesi Amerikaya kaçar, Amerikada düzenini kurduğu sırada gelişen Amerikan iç savaşı hayatını tamamen değiştirir. Osmanın değişen hayatı üst üste meydana ge...