Maryland Paşası

2

Columbia parkı, bölgenin en yüksek ovasının kıyı şeridine yapılmış olan bir parktı. 1855'te yapımına başlanan Doğu Ave köprüsünün inşaatı savaş sırasında ortaya çıkan maddi kayıp yüzünden durmuş 1866 yılında tamamlanmıştı. Kiremit kırmızısı metallerle oluşturulmuş köprünün 4 şeridi vardı, iki şeridi rayla döşenmişti. bu raylar Rockville'ye gidiyordu. Maryland halkı bu raylardan rahatsız olmuştu. Raylar, eyaletin başkenti Annapolis'e döşenmek yerine Washington yakınlarında küçük bir vilayet olan Rockvilleye döşenmişti. Maryland halkı İç savaş sırasında ikiye bölünmüştü, kölelerin savaşa koşarak gitmesi soylu halka gözdağı vermişti. Sabrı yavaş yavaş taşan halk, Lincoln taraftarlarının mallarına el koyması ile isyan çıkartmıştı. Cumhuriyetçiler Maryland soyluları ile mücadeleye hazırlanırken Demokrat partili Konfederasyon ordusu Batı Maryland'i işgal etmişti. Antietam adı ile anılan bu işgal 1 günde 22 bin askerin ölmesi ile Amerikan halkının öfkesini zıplatmıştı. Cumhuriyetçi gözüken Maryland halkı Lincoln'ün yağmaları ile Demokratlara katılmış ve Cumhuriyetçi partisinin ordusuna arkadan vurmuştu. Bu sebepten ötürüdür ki İç Savaşı kazanan Cumhuriyetçi parti, Maryland eyaletini ve halkını dışlamış, vergi ücretlerini arttırmıştı. 10 sene önce Küçük Amerika olarak anılan bu eyalet Washington ve New York'un arasında yer aldığı halde  Amerikanın hayalet eyaleti ünvanını almıştı.

Columbia parkının deniz dibindeki kayalıklarına oturan Courtney ve Doreen, Lincoln'ün suikastini düşünüyor ve sebep tutulan Maryland eyaletinden, hızla gelişen New York'a göç  etmeyi planlıyorlardı. Fısıltılara göre New York, Yahudi Bankerlerin getirdiği yeni serbest piyasa anlayışı ile iş kurma fikri olan kişilere faizi düşük yüksek krediler veriyordu. Bu sayededir ki bir çok kişi iş kuruyor ve çalışacak işçi arıyordu.

Doreen bu fısıltıları Courtney'e aktarıyor ve babasından öğrendiği Kürk imalatı ve ticareti planlarından bahsediyordu.

Bayan Doreen, 1600'lerin başında İngiliz krallığı tarafından Maryland'e yerleştirilmiş İrlandalı bir aileye mensuptu. Yüzyıllardır Maryland'de yaşayan Doreen ailesinin başlıca gelir kaynağı Kürk ticaretiydi. Maryland Eyaletinin en büyük özelliği Av yasağı olmayan birkaç eyaletten birisi olmasıydı. Bu sebepten Hayvansal gıda ticareti ve kürk tekstili alanında önemli bir konumdaydılar. Amerikanın bağımsızlığından sonra halk Anglikanizm mezhebine karşı düşmanca tavırlar sergilemişti, buna rağmen Doreen ailesi mezhebinden hiç taviz vermemişti. Doreen'in dedesinin 1812 savaşında ölmesi ailesinin maddi durumunu sarsmıştı. Dedesi öldüğünde babası 9 yaşındaydı ve bakmakla yükümlü 3 kardeşi vardı. Zulüm gibi geçen senelerin ardından Sealand gemisinin Baltimore'a gelmesi Baba Doreen'in Avrupa kıtasında olmayan farklı çeşit hayvan derilerini ve kürklerini Avrupalı tüccarlara satması, aileye eski servetini geri kazandırmıştı. Ama bu servet İç savaş ile yok olup gitmişti. Antietam savaşı sonrası öfkelenen köleler, Baltimore halkını gizlice örgütleyen Baba Doreen'in kafasını taşla ezmişti. O günden beri annesi ile beraber yengesi Fallon'da kalıyordu. Amcası Alan, Gettysburg muharebesinde bir cumhuriyetçi olarak ölmüştü.

Doreen güzelliği ile baş döndüren bir kızdı.  İrlanda tarzı örülen kızıl saçları, babasından gelen mavi gözleri üstünde alev gibi parlıyordu. Süt beyazı teni, adeta Aristokrat bir İngiliz kızı görüntüsü veriyordu, uzun ve pürüzsüz bacaklarını kapatan bej rengi uzun eteği, elbisesini ortadan ikiye ayıran yöreye has nal figürlü kemeri ve göğüsünün üzerine geçirdiği beyaz dantelli örgü onu adeta arşa çıkarıyordu. Bu sebeple ki Annesi ve yengesi Doreen'i başına bir iş gelmesin diye savaş boyunca ahırın altındaki mahzende saklamıştı.

Doreen ilginç bir kızdı, ağırbaşlıydı ama aynı zamanda oldukça meraklıydı. Onun için "bilmek" çok önemliydi. Küçük yaştan Shakespeare okumaya başlamıştı, şimdileri ise dönemin ünlü yazarı Victor Hugo'nun eserlerini okuyordu. Okuma-yazma ve 4 işlemi öğrendikten sonra babası onu okuldan almış yanında çalıştırmıştı. İngiliz kraliyet ailesinin geçmişini kendi geçmişi gibi biliyor,  Arkadaş ortamında "Victoria'nın yatak odası sırlarını" hararetle tartışıyordu. Tartışırken dudaklarından çıkan tükürükler kimseyi iğrendirmiyordu, böyle muhteşem bir bünyeden iğrenç bir şey çıkması imkansızdı. Sesi bülbül gibiydi, ağzından çıkan kelimeleri asla yutmuyor, Ses telleri konuşulan konunun hassaslığına göre kalınlaşıyor yada inceliyordu. Fakat bu güzel varlık, savaşın getirdiği harabe ile çökmüştü. Artık Victoria'nın yatak odası sırlarını bilene merak etmiyordu. Bembeyaz teni sararmış, savaşın getirdiği açlık ve sefalet vücudunu bir iskelete çevirmişti. Bu süreçte Herbert Spencer ve Max Stirner'in Nihilizm yanlısı kitapları ile tanışan Doreen yalnızlığa ve melankolikliğe kapılmıştı. Bazenleri kendisi gibi nihilizm düşüncesine kapılmış olan Bayan Courtney ile görüşüyor ve gelecekte yapacakları planları anlatıyorlar ve karşılıklı fikir alışverişi yapıyorlardı ve tabii ki dedikodu.